İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

PKK güç kaybediyor HDP panikte,  

PKK güç kaybediyor HDP panikte,  

 

 

TSK’nin yurt içi ve Kandilde yaptığı operasyonlarda büyük kayıplar veren PKK’nın meclisteki temsilcisi HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve sözcülerinin o gür çıkan tehditkâr çıkışlarının, söylemlerinin yerini tedirgin ve endişeli barış söylemleri aldı.

 

PKK biterse, HDP’de biter;

TSK’nin her operasyonlarının ardından verdiği büyük kayıplar sonrası ve çözülme noktasına vardıkları zamanlarda ateşkes ilan eden PKK.İktidarın başlattığı “çözüm süreci” hikâyesinden sonra da barış söylemlerinin arkasına sığınarak toparlanmayı ve yeni saldırılar için hazırlık dönemine girmek için süreç dönemini fırsat bildi. “Çözüm süreci” döneminde ağır silah ve militan kadrosuyla şehirlerde de güçlenen PKK “çözüm süreci” kapsamında bölücü başı Öcalan’ın görüşmelerde öne çıkması ile artık Öcalan’ın kontrolünden çıktı, HDP’yi hesaba almaz oldu. Bu durum PKK teröründen siyaseten nemalanan HDP’yi ortada bıraktı.

Selahattin Demirtaş PKK’nın 6-7 Ekim olayları ile başlayan ve 7 Haziran seçimlerinden sonra hain saldırılarına hız vermesiyle iktidarın “çözüm sürecini” askıya alması ve 20 Temmuz’dan sonra PKK’ya karşı başlayan operasyonları karşısında “biz barış istiyoruz onlar savaştan yana” diyerek çırpınıyor.

Demirtaş’a şunu sormak lazım. Bu kadar çözümden ve barıştan yanasınız! Kafanız estiği zaman elinizi kolunuzu sallayarak Kandil’e gidiyorsunuz. Neden? Kandil’deki ağalarınıza bu saldırılara son verin diyemiyorsunuz?

Diyemezsiniz, çünkü sizin PKK’ya hiçbir zaman sözünüzde geçmedi, yaptırımınızda olmadı. Yıllarca devleti de bölge halkını da siyasi hükümranlığınızı sürdürebilmek için kandırdınız. Siz siyasi hükümranlığınız için PKK’yı kullanmaya çalışırken PKK’da sizi devleti oyalamak için kullandı.

 

HDP Barış konusunda samimi değil;

Bugün PKK ağır kayıplar verirken, bölgede aşiretlerde teröre karşı birer birer devletin yanında yer almaya halk teröre baş kaldırmaya başlayınca siyaseten sömürdüğünüz halkın sizin gerçek yüzünüzü görmeye başlaması ve siyasi rantı kaybetme korkusu içerisine girdiniz. Bu korku paniğe dönüştü şimdi çaresizlik içerisinde “Barış, barış” diye oraya buraya koşturup duruyorsunuz.

Ankara’da TOBB’nin öncülüğünde 220 STK’nun katılacağı, yürüyüşe katılanların ellerinde sadece Türk bayrağı olacağı “Teröre hayır, kardeşliğe evet” yürüyüşünü “ırkçılık” olarak yorumlayan Demirtaş’ın “barış için birlikte yürüyelim “ söylemini anlamak mümkün değil. Demirtaş, gerçekten “barış ve kardeşlikten” yana ise ve bunda samimi ise bu yürüyüşün ön safında arkadaşları ile birlikte yürümeliydi.

 

Demirtaş bu bayrağa saygı duymak zorundasın, asıl ırkçılık yapmaya sen son vermelisin.

Çünkü; O bayrağın altında yaşıyorsun, O bayrağın dalgalandığı TBMM’nin çatısı altında vekillik yaparak maaşı cebine indiriyorsun, o bayrağın altında meydanlara çıkıyor Türk-Kürt ayrımı yaparak Kürt halkını öne çıkarıp “Kürtçülük” yapıyorsun. Terör örgütü ve bayrağına şapka çıkarıyor alkış tutuyorsun. Bütün bunlar seni “ırkçı” yapmıyor da. Bu vatan ve bu bayrak uğruna yüz binlerce şehit vermiş Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Abaza, Arnavut hatta bu topraklarda yaşayan Arap, Rum ve Ermeni kökenli vatandaşlarımızın evlatları bugün de bir yürek olarak, bir araya geliyor. Bu ülkenin bütünlüğü, huzuru, barış ve kardeşliği için sizin sebep ve yanında olduğunuz teröre karşı, çatısı altında yaşadığı ay yıldızlı bayrağını alarak yürüyüşe katılmasını hangi akla hizmetle “ırkçılık” olarak değerlendiriyorsun. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

17.09.2015/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi