Savcı karar verdi, yolsuzluk yokmuş!
Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk davası yasa dışı soruşturma yapıldığı gerekçesi ile davaya bakan Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Ekrem Aydıner, 305 gün sonra soruşturmaya gerek olmadığına hükmederek takipsizlik kararı verdi.
Bu arada 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yürütürken görevden alınarak Tekirdağ?a düz savcı olarak atanan Savcı Muammer Akkaş hakkında HSYK müfettişi Ömer Kara?nın soruşturması da tamamlandı. Kara?nın raporuna savcı Muammer Akkaş?ın meslekten ihraç edilmesi isteniyor.
Cumhuriyet döneminde iktidar kadrosunda yer alan bakan, milletvekili, bürokrat ve bunların yakınlarının adlarının karıştığı birçok yolsuzluk, rüşvet ve hayali ihracat vakıasına şahit olduk.
Bunlardan en öne çıkan 1946? da, Gümrük Tekel Bakanı, Suat Hayri Ürgüplü, yolsuzluktan yüce Divanda yargılanarak hüküm giymesi. Ardından uzun yıllar sonra Türkiye, 1981?de, Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar ile Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı yolsuzluktan yüce Divanda yargılanması ve hüküm giymesine tanıklık ettik. Bu yolsuzluk vakası adeta Türkiye?de yolsuzlukların yeniden hortlamasının bir başlangıcı olmuştu.
Cumhuriyet tarihinin en büyük ve yoğun yolsuzluklarının yaşandığı 1980- 1995 yıllar arası yaşanan yolsuzluk ve rüşvet?in yanına bir de hayali ihracat vurgununun eklenmesi tarihe kara bir dönem olarak geçmiştir.
1985?de, Devlet Bakanı İsmail ÖZDAĞLAR, rüşvet ve yolsuzluktan yüce Divanda yargılanıp hüküm giymesinin dışında. Dönemin başbakanlarından Turgut Özal başta olmak üzere bakan, belediye başkanı ve çok sayıda bürokrat hakkında davalar açılmış bun davaların birçoğu hasıraltı edilmişti.
Doğruyol-SHP iktidarı döneminde, Dönemin Başbakanı Tansu ÇİLLER, bizzat kendi ağzından 133 yolsuzluk dosyası bulunduğunu itiraf etmiş ve ?YÜKSEK DENETLEME KURULUNUN?, ?DEVLET DENETLEME KURULUNUN? ve ?BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULUNUN? raporları ile kanıtlandığını söylemiştir. ANAP dönemini kapsayan bu dosyaların içeriğine bakıldığında, pisliğe bulaşmamış ?KAMU BANKASI?, ve ? KAMU KURULUŞU? kalmamıştır. 1980- 1995 dönemi arasındaki toplam dosya sayısı ise 963 olarak bilinmektedir.
Türkiye yolsuzluk ve rüşvet ile ilgili tarihinde en ilginç olaya Dört Bakanın yakınlarıyla birlikte, Kamu Hizmetlerini rüşvetle alenen yaptıklarının kanıtlanmasıyla ortaya çıkan yolsuzluk olayına 17 Aralık 2013 de yapılan operasyondan sonra şahit olmuştu.
Türkiye tarihinde ilk defa yapılan bir yolsuzluk operasyonuna, operasyonun bir darbe ve komplo olduğu başta başbakan olmak üzere kabine üyeleri ve iktidar partisi sözcüleri tarafından ileri sürülerek başbakan tarafından yolsuzluğa adı karışan bakanlarına sahip çıkmasına tanıklık etti.
Bu da yetmez gibi İktidar karşı hamle yaparak yolsuzluk Operasyonu yapan emniyet güçleri, savcılık ve yargıda kendi operasyonunu gerçekleştirdi.
Türkiye?de bu güne kadar ortaya çıkan hiçbir rüşvet ve yolsuzluk olaylarının komplo ve darbe niteliği taşındığı iddia edilmemişti.
Bu güne kadar yaşanan bütün yolsuzluk ve rüşvet olayları yargıya intikal etmiş, 1985 yılında bizzat dönemin başbakanı Turgut Özal?ın kendi bakanını harcadığı İsmail Özdağlar?ın yüce divanda yargılanarak hüküm giymesi ve İSKİ skandalı dışında diğer yolsuzluk ve rüşvet davaları zaman aşımına uğratılmış yâda hasıraltı edilmişti.
Ancak hiçbir rüşvet ve yolsuzluk olayının varlığı inkâr edilmemişti.
İbrahim Halil SİPAHİ
Araştırmacı Yazar
20.10.2014/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.