Sporun beden ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisine yürekten inanarak sporun her türlüsünü büyük insanlığın daha iyi, huzurlu ve sağlıklı yaşaması için araç olarak görenlere selam ile…

Futbol oyunların içinde bir oyun. Sevilmiş, desteklenmiş, endüstrileşmiş, büyümüş ve yayılmış. Aynı şey çelik çomak için de olabilirdi.

Futbol; şimdilik, dünyada en çok izlenen, oynanan, sevilen, takip edilen bir spor dalı; taraftar da ona âşık. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de futbol en çok ilgi duyulan bir spordur. Başlangıçtan günümüze renkleri, sebepleri ve şekilleri farklı olsa da futbola olan ilgi artmış, takipçisi, destekleyicisi, yazarları, yayım ve yayıncıları, yorumcuları çoğalmıştır. İşin içinde olan ve önemseyenler için futbol takımı taraftarlığı kişinin ismi gibidir, değiştirilmesi kolay değildir. Sevdiğin gibi…

Ülkemizde futbola olan ilgi, sevgi, bağlılık yeni değildir. Yıllardan beri bu ülkede futbol oynanmakta, seyredilmekte; futbolcular gelip gitmekte, kupalar, şampiyonluklar alınıp verilmekte, kazanılıp kaybedilmektedir. Hiçbir puanın, maçın, kupanın ya da şampiyonluğun kaybedilmesi saygının, saygınlığın, sağlığın, güven ve adaletin kaybedilmesinden, ortadan kaldırılmasından daha önemli değildir.

Başta futbolun içinde olan oyuncu, yönetici, teknik adam veya taraftar olarak uğraştığımız, sevdiğimiz şeye saygı duymalıyız ki dışarıdaki insanların da saygı duymasını isteyelim.
Olmadı, hiç olmadı. Olan tek şey, rezillikten öte bir şey. Tarifsiz ve telafisiz.

Hayatın renklerle ve renkleri görüp anlayanlarla güzelleştiğine olan inancımız kadar sporun, futbolun da renklerin rekabetiyle güzelleştiğine inanıyoruz. Hak, hukuk, saygı, saygınlık ve adalet anlayışından ayrılmadan; kimsenin hakkını yemeyen bir mücadele ahlakını destekliyoruz.

Futbolun dünyayı küçülttüğü kadar; insanları, ruhları, gönülleri, sevgi ve saygıyı büyütmesini, çoğaltmasını diliyor; insanlığa, Türkiye’ye, spora, futbola ve özelde de Sayın HALİL UMUT MELER’e üzülerek ve utanarak geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.