İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Türk Spor'unda Ahlaki Çöküş

Türk Spor'unda Ahlaki Çöküş


 

Ülkemizde yaşadığımız kültür erozyonu, başbakanın dindar gençlik yetiştireceğiz söylemlerin gölgesinde kalan ahlaki çöküşe her gün yeni bir skandal damgasını vuruyor. Artan cinsel istismar, kadın cinayetleri, uyuşturucu kullanımı, hırsızlık ve basit nedenlere dayanan cinayetler ile ülke her gün bir doğru belirsizliğe giderken bu ahlaki çöküş spor?a da yansıdı.

2020 Olimpiyatları için hummalı bir çalışma devam ederken sporumuzda ard arda yaşanan şike ve doping skandalları hiç şüphesiz ki uluslar arası arenada Türkiye hakkında kötü izlenim ve kuşkuya yer açmaktadır.

Atletizmde 2010 Avrupa Şampiyonası altın madalyalı Alemitu Bekele, halterde altın madalya sahibi Nurcan Taylan, Halil Mutlu, Taner Sağır, 2010 dünya şampiyonasında altın madalya sahibi Nurdan Karagöz, madalya alıp dopingli çıkan sporcularımız olarak spor tarihinde yerlerini alırken. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği, altın madalyalı Türk atletler Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt'ı resmen doping yapmakla suçladı. Milli atletler soruşturma boyunca yarışmalardan men edildi.

Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Disiplin Kurulu, doping yaptıkları tespit edilen ve aralarında çekiç atmada olimpiyat madalyası kazanan Eşref Apak'ın da yer aldığı 31 atleti 2 yıl müsabakalardan men etti.

Sonra futbolda şike olayı ile sarsıldık. 3 Temmuz 2011?de Türk futbolu şike iddiası ile sarsıldı. 2010-11 sezonunda Spor Toto Süper Lig ve TFF 1.Lig'in bazı müsabakalarında şike yapıldığı ve teşvik primi verildiği iddiası üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla başlatılan operasyon Türk futbol tarihinin en büyük skandallarından birisidir.

Güzide bir kulübümüzün başkanı dâhil olmak üzere bir çok sporcu ve spor adamının tutuklu olarak yargılandığı şike davsı ile Türk futbolu ağır bir yara almıştır. Açılan dava sonuçlanmış yargılayın incelemesi devam etmektedir. Bu arada Türk futbolunun iki güzide ekibi Beşiktaş?a bir yıl ve Fenerbahçe?ye iki yıl UEFA ?ya katılmama cezası verildi.

Türkiye'de son 5 ayda 33 halterciye 2 yıl yarışmalardan men cezası verildi. Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar, Türkiye'de özellikle son dönemde patlama yapan dopingli sporcu sayısındaki artışın, dopingle mücadele konusundaki çalışmalarından kaynaklandığını söylese de aslında geçmiş de var olan doping olaylarının üzerinin örtüldüğünü de ima ediyor

20-30 Haziran 2013 ayında Mersin'de yapılan 17'nci Akdeniz Oyunları'nda halter branşında da 8 milli sporcuda doping tespit edildi.

Atletizm ve halterde boy gösteren doping sorunu, bu kez de ata sporumuzu vurdu. Bu yıl 652. si düzenlenen geleneksel Kırkpınar yağlı güreşlerine doping gölgesi düştü. Bu yıl eski başpehlivanlardan Recep Gürbüz?ün oğlu olan Ali Gürbüz üst üste üçüncü kez başpehlivanlığı kazandı. Altın kemer?in daimi sahibi oldu ve 30 bin 250 liralık para ödülü aldı. Altın kemeri çocuk yaşta kaybettiği babasına hediye edeceğini söyleyen Ali Gürbüz ile birlikte 16 güreşçide dopingli çıkması dünyaya ?TÜRK GİBİ KUVVETLİ? sözünü söyleten ata sporumuz güreşe tamiri mümkün olmayan bir hasar bıraktı. 652 yıllık mazisinde ata sporumuzda böyle bir rezalet yaşanmamıştı.

Doping ata sporu yağlı güreşlerin yanı sıra diğer dallarda da Türk sporunu adeta esir almış durumda. Son 2 ayda dopingli çıkan milli atlet sayısı 15' i bulurken, 2012 ve 2013'te doping ve yasaklı madde kullanımıyla ilgili sorun yaşayan sporcu sayısı 50'ye ulaştığı TAF?ın son toplantısından sonra açıklananlar. (TAF açıklaması)

Bu arada milli güreşçi Rıza Kayaalp, Gezi Parkı eylemlerinde Twitter?dan ?Ermenilere bırakın meydanı Allah belanızı versin? diye gösterdiği tepki için Uluslar arası Güreş Federasyonu (FİLA) Rıza Kayaalp?e ?ırkçılık? yaptığı gerekçesi ile 6 ay spordan men cezası verdiğini açıkladı.

Tür­ki­ye 2020 olimpiyatlarına talip ve bunun için hummalı bir çalışma içerisinde ?İstanbul 2020? sloganı ile tanıtımlar şimdiden başlatıldı. Hiç kuşkusuz Millet olarak en büyük özlemlerimizden biri olimpiyatların ülkemizde yapılması. İstanbul BŞB.nin bu konudaki gayreti ise taktire şayan 12 Nisan 2013 de yayınlanan ?İstanbul 2020 yaz olimpiyatları? başlıklı yazımda genişçe çalışmaları anlatmıştım. Olimpiyat hazırlıkları devam ede dursun, Türk spor­cu­la­rı do­ping­de re­kor­lar kı­rı­yor!.. At­le­tizm­de do­ping, hal­ter­de do­ping, en so­nun­da Kırk­pı­na­r?­da ata sporumuz yağlı güreşlerde bi­le do­ping çık­tı!.

Spor­cu­la­rın bü­yük bir bö­lü­mü­nün üzerinde do­ping şa­ibe­si var!.. Her ne kadar Türkiye'de hala bir doping yasasının bulunmaması spordaki doping skandallarının çoğalmasında sebep olarak da gösterilmeye çalışılıyor ise de, aslında bu bir ahlaki çöküşün göstergesinden başka hiçbir şey değildir. Ülkemizi tanıtmak istiyoruz, başarılı olmak istiyoruz, artık sporda yüzümüz gülsün istiyoruz, olimpiyatlar uluslar arası müsabakalar ülkemizde yapılsın istiyoruz bunun için büyük gayret sarf edip yatırımlar yapıyoruz. Doğal olarak millet olarak en büyük arzumuz bunlar ama bunun için ahlaklı olmak dürüstlüğü elden bırakmamak gerekir. Ulu önder Atatürk?ün ? Ben sporsunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim? dediği gibi.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

19.08.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi