İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Türkiye partisi olmak isteyen HDP, örgütten kopamıyor;

Türkiye partisi olmak isteyen HDP, örgütten kopamıyor;

HDP’nin 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminden buyana, etnik kökene dayalı siyasetten, Türkiye halklarını kucaklayan “Türkiye partisi” olmaya yönelmesi. Bu bağlamda; farklı kesimlerden milletvekili adaylarına yer vererek parti çatısı altında girdikleri 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde, AKP’nin güneydoğuda sandalye sayısını düşürmek ve HDP’nin seçim barajını aşması için, bazı CHP seçmenin in’de, HDP’ye oy vermesi neticesinde istediklerini bir anlamda elde etmişlerdi.

Terör ve terör örgütü üzerinden siyaset yapan PKK terör örgütünün siyasi uzantısı ve TBMM’deki sözcüsü “Halkların Demokratik Partisi” (HDP). Terör örgütüne son iki yıldır vurulan ağır darbeler, halkın terör örgütüne ve HDP’ye bakışındaki değişiklikler, Partinin eş genel başkanları bazı milletvekili ve parti yöneticilerinin tutuklanması, değim yerindeyse HDP’nin sesini soluğunu kesti.

HDP’nin 11 Şubat’ta yapılacak 3. Olağan kongresi öncesi Hasip Kaplan ve Sırrı Süreyya Önder’in son söylem ve çıkışlarının ardından,  HDP’de yıllar sonra bir kez daha “Türkiyelileşme” tartışması yeniden başladı.

 

HDP 3. Olağan Kongreye sıkıntılı başladı;

HDP 3. Olağan kongresinde cezaevinde bulunan Eş genel başkan Selahattin Demirtaş’ın aday olmayacağını açıklaması üzerine aday arayışına geçen, HDP mutabakat komisyonu, Demirtaş’ın yerine geçecek eş genel başkan bulmakta bir hayli zorlandı.

HDP’de teamül gereği eş genel başkanlardan birinin Kürt asıllı olmaması gerekiyor.

Eş genel başkanlık için adı geçen bazı isimler görevi kabul etmediler.

Bir ara Ahmet Türk’ün ağabey formülüyle eş genel başkanlığa getirilebileceği de gündeme getiren Mutabakat Komisyonu. Eş genel başkanlık için, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ve HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, HDP MYK Üyeleri Sezai Temelli, Ali Kenanoğlu ile Rıdvan Turan olmak üzere beş erkek siyasetçinin üzerinde yoğunlaştı.

Nihayetinde HDP mutabakat komisyonu eş genel başkan adayı olarak Eş genel başkan yardımcısı Sezai Temelli ve TBMM başkanvekili Pervin Buldan’da karar kılıdılar.

 

11 Şubat Pazar günü Ankara Spor salonunda yapılan HDP 3. Olağan kongresine yine terörist başına övgü, terör örgütü ve teröristlerin savunulması damgasını vurdu. Kongre divanı eş başkanlığına seçilen HDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Buradan, Sayın Öcalan’ı saygı ve sevgiyle selamlıyoruz” diyerek. İmralı’daki terörist başına sevgi ve selam gönderdiği kongrede konuşan Eş genel başkan Sibel Kemalbey, TSK’nin Afrin Harekâtını saldırı, Türkiye sınırından içeri roketli saldırıda bulunan, Türk Askerine kurşun sıkarak, şehit eden PKK/PYD’li teröristleri de, kendilerini koruyan sivil halk olarak nitelendirdi.

Tek listenin oylandığı kongrede mutabakat komisyonunun gösterdiği adaylar Sezai Temelli ve TBMM Pervin Buldan HDP Eş genel başkanı seçildiler.

 

HDP’nin hedefi, söylem ve eylemleri;

Terör örgütünün artık tükenmek üzere olduğu, halkın terör örgütün baskısından kurtulmaya başlaması, korkunun ortadan kalkması ile Terör örgütü ve Terörizmden beslenen, etnitise’ye dayalı siyaset yapan HDP, bir yandan ayakta durmak, varlığını sürdürmek için “Türkiye Partisi” olmaya kendini yeniden adapte etmeye çalışıyor.

Diğer taraftan kökenden gelen alışkanlıklarını devam ettirerek, terör örgütü elebaşı ve terör örgütlerine olan bağlılıklarından kopamıyorlar. Akrep’le Kaplumbağa’nın o bilinen dereyi geçme hikâyesinde olduğu gibi HDP, Akrep’likten bir türlü vazgeçemiyor.

 

Etnitise, Şovenizm, Din ve Mezhep üzerinden siyaset;

Türkiye’de çok partili siyasi sisteme geçilen 1946 yılından buyana Türk milletinin kültürel farklılıkları üzerinden siyaset yapmayı hedefleyenler bu amaçla partiler kurmuşlardır.

Bunların başında mezhep’e dayalı siyasi parti çalışmaları gelmektedir. Bugüne kadar bu minvalde defalarca parti kurulmasına rağmen gereken ilgiyi görmemiş, vatandaş kendilerini daha iyi ifade edebileceklerini düşündükleri köklü ve merkez partilerde siyaset yapmayı ve bu partileri desteklemeyi tercih etmişlerdir.

Etnik kökene ve şovenizme dayalı siyaseti tercih eden partiler, marjinal durumdan öte gidemezken, etnitise ve şovenizmi geri plana alıp, toplumsal bütünlüğe yönelik söylemlere döndüklerinde toplumda ilgi görmeye başlamışlardır.

Ümidimiz HDP’li siyasetçilerin, Türkiye gerçeğini gerçekten kavramış olmaları, kendi söylemleri olan “halkların kardeşliği” ve Türkiye’nin tüm unsurları ile bütünlüğü konusunda samimi olmaları, etnitiseyi bırakarak,  arkasına terör örgütü yerine, Türk milletinin gücünü alarak siyaset yapmalarıdır.

Türkiye’de din üzerinden siyaset yapan partiler 2000’li yıllar öncesi, toplumda gereken ilgiyi görmez iken, 2000’den sonra “Küresel Güçlerin” Türkiye ve Ortadoğu’yu kapsayan “Ilımlı İslam projesi” ile büyük ilgi görmeye başlamış, bu ilgi toplumda ayrışmayı, ötekileştirmeyi de beraberinde getirmiştir.

 

Dileriz! Hala revaçtaki din üzerinden siyaset yapan ve toplumu ötekileştirmeye çalışan politikanın peşinden giden, siyasetçiler ve seçmenler de bir gün bunun yanlış olduğu, özünde de inançlarına ters düştüğünü anlar ve bu yanlıştan dönerler.

Türkiye’nin etnik, mezhep ve kültürel farklılıkları ile bir bütün olduğu, bu bütünlük ile “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olduğunu, bundan başka Türkiye olmadığını ve bu vatana birlikte sahip çıkmanın gerekliliğini anlar ve bu yolda çaba gösterirler.

 

 

İbrahim Hail SİPAHİ

12.02.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi