Bazen,yaşadıklarımızın geleceğimizi biçimlendirdiğini unuturuz.

Yaşantımızın içeriğinin, büyük bir anlamı ortaya çıkarabileceği gibi, büyük bir değeri yok edebileceğini düşünmeyiz.  

Ömrümüzün neye yaradığına aldırmayız kimi zaman.

Kimi zaman aymazlığımız öyle bir hal alır, öyle yerleşir ki kişiliğimize, insanlık zıvanadan çıksa da, kendimizde bir kusur bulmayız.

Ben,ömrümün hiçbir aşamasını bu keyfiyet içinde yaşamadım.

Attığım her adımın, insanlığı ?salim gelecekle? buluşturacak bir adım olduğundan emin olarak yürüdüm ömrümü.



*      *     *



Ülkemizde,özellikle son 10 yılda yaşadıklarımızın geleceğimizi ne şekilde biçimlendirdiğini görüyor, heyecanlanıyorum.  



Bu gelişmelerin bana gurur verirken, kimilerinde uçuruma sürükleniş hissiyatı yaratmasını da anlayabiliyorum :

Ülkesinin varlık gereğini, ömrünün ihtiyaçlarıyla sınırlı görenlerin bu halini anlamak zor değil.



Bir yalnızlığı yaşıyorum son dönemde: İnsanlık adına yaşanan bu olumlu gelişmelere sevinemeden, şu sürecin sürdürülebilmesi için mücadele ederken, bir taraftan da basireti kapanmışlarla savaşarak yaşadığım bir yalnızlık bu.



İdrak,büyük nimet: Anlamayana saz, sivri sinek gibi...



Şuan, Mevlana?nın , Mesnevi?nin bir yerinde; ?Bu hayret yurdu, anlayanın, anlamayandan daha aciz kaldığı yerdir?,dediğini hatırladım.



İnsanlığın geleceği için heyecan verici ve hayret uyandırıcı gelişmelerin yaşandığı şu dönemde, kötülüğe şartlanmışlara laf anlatmakta aciz kaldıkça, bu sözün yankısını biraz daha geniş hissediyorum içimde.



Özetle şunu söyleyebilirim:

İçiniz rahat olsun, ülkemiz kesinlikle iyi yolda.

Ahmet Yürekli

Üsküdar,29.01.2012