Mustafa Yürekli
YAŞ'ta Cumhurbaşkanı ve Başbakan?ın itiraz hakkı yok mu?
Yıllardır komuta kademesini, terfi ve atamaları TSK?nın kendisi belirliyor. Sivil otoritenin bu alana müdahalesine izin verilmiyor. Askerden korktukları ya da askere aşırı güven duygusundan Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar bugüne kadar yanlış yapmışlardır.
YAŞ (Yüksek Askeri Şuura) toplantılarında kriz var.. Bu yüzden TSK?nın yeni komuta kademesinin şekillendiği YAŞ toplantıları, dört gündür hareketli geçiyor. Önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül toplantı yaptı. Sonra da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bir araya geldiler. Önceden planlı olmayan rutin dışı bu buluşmalar, bir krizin varlığına işaret ediyor. Türkiye, bu yıl nefesini tutmuş bu krizin aşılmasını ve YAŞ kararlarını bekliyor..
Bilindiği gibi YAŞ?ın Başkanı, Başbakan?dır.. YAŞ?ın üyeleri ise, Milli Savunma Bakanı ve 15 orgeneral/oramiral. Kararları Cumhurbaşkanı onaylayınca yürürlüğe giriyor. 15 Orgeneralin/amiralin askerî hiyerarşi içinde aldıkları kararlara Milli Savunma Bakanı, Başbakan ve kararları onaylayan Cumhurbaşkanı her zaman aynen katılmak zorundalar mı? Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı?nın söz hakkı yoksa, itirazları dikkate alınmayacaksa.. Buyursunlar, 15 orgeneral/oramiral kendi kendilerine karar alsınlar ve uygulasınlar. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı YAŞ?a hiç katılmasın.. Cumhurbaşkanı da YAŞ kararlarını onaylamasın. Hukuk devletinde böyle bir uygulama olmaz. Olursa ortaya devlet içinde ?devlet? görüntüsü çıkar.
Yıllardır komuta kademesini, terfi ve atamaları TSK?nın kendisi belirliyor. Sivil otoritenin bu alana müdahalesine izin verilmiyor. Askerden korktukları ya da askere aşırı güven duygusundan Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar bugüne kadar yanlış yapmışlardır. YAŞ kararlarındaki bu yanlışlık, bir gelenek, bir teamül haline gelmiştir. Bugüne kadar 15 Orgeneralin/amiralin önlerine uzattıkları listeyi, hiç incelemeden, hiçbir görüş belirtmeden ve hiçbir itirazda bulunmadan Başbakan ve Milli Savunma Bakanı imzaladı ve Cumhurbaşkanı onayladı çünkü. Boysa bu kararları alanlar, kararlarının sonuçlarından da sorumludurlar.. Kenan Evren?in terfi ve atamasına imza atan, dolayısıyla onay veren o dönemin Cumhurbaşkanları ve Başbakanları, 12 Eylül darbesinden sonra herhalde ?Elim kırılsaydı da imza atmasaydım? demişlerdir.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı, altına imza koyduğu işlemin sonuçlarından millete ve tarihe karşı sorumludur. Sorumluluk taşınan bir işlemde, söz hakkının olmaması, saçma bir durumdur ve artık sürdürülemez. Bugün Türkiye?nin AB üyeliğine ve demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanmış bir Cumhurbaşkanı var. AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamış, demokratikleşme konusunda önemli reformlar gerçekleştirmiş ve iki seçmenden birinin oyunu alarak iktidar olmuş bir Başbakan var.
Tarihin bu aşamasında Cumhurbaşkanı?nın ve Başbakan?ın YAŞ?ta önlerine konulan listeye itirazları var. Bu itirazlar, normal itirazlar. Çünkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün 27 Nisan e-muhtırası dahil birçok girişimle kendisinin cumhurbaşkanlığına seçilmesini engellemeye çalışan TSK?ya kayıtsız-şartsız aşırı güven duyması mümkün değil. Cumhurbaşkanı seçiminde siyasi aktör haline gelen orduya karşı ihtiyatlı olması normal değil mi? Yargıda, demokratik yollarla iktidara gelen AK Parti?ye karşı planlanmış birçok darbe girişimi iddiası sorgulanmaktadır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın önüne konulan listeyi incelemeden-araştırmadan imzalamasını beklemek doğru mudur?
Kara Kuvvetleri Komutanlığı?na, Balyoz sanığı olarak yargıda hakkında düzenlenen iddianamede ismi 1 numaralı sanık olarak geçen Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız nasıl aday olur? Elbette sivil otorite böyle bir durumda hassasiyet gösterecektir. Dünyanın neresinde bir Başbakan, kendi partisine yönelik eylem planı yaptığı ve iktidarı yıpratma amaçlı internet siteleri kurduğu iddiaları ile sorgulanan bir generalin kuvvet komutanlığına atanma teklifine itiraz etmez? Yargı süreci devam eden personelin YAŞ kapsamına alınması yanlıştır?
Mustafa Yürekli

Mevlana’ya göre iffet, haya ve edep
12 Aralık 2025 Cuma 00:16Mevlana’nın hikmet görüşü
06 Aralık 2025 Cumartesi 21:06Dünya güçleri ve küresel ahmaklık
06 Aralık 2025 Cumartesi 21:03Öteli genç ve sevgi
01 Aralık 2025 Pazartesi 01:48Küresel ekonomideki adaletsizlikler
01 Aralık 2025 Pazartesi 01:46Türkiye Yüzyılı ve "Dünya 5'ten büyüktür" doktrini
22 Kasım 2025 Cumartesi 14:43Türkiye Yüzyılı engellenemez
19 Kasım 2025 Çarşamba 15:40Türkiye Yüzyılı zamanın ruhunu yakaladı
15 Kasım 2025 Cumartesi 12:11Arazide ve masada zaferin anahtarı: Müzakere sanatı
13 Kasım 2025 Perşembe 01:27Tarih Sezai Karakoç’u doğruladı
09 Kasım 2025 Pazar 12:12
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.