İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Yerli Ve Milli Bir Hareket "Mücadele Birliği" Üniversitelerde

Yerli Ve Milli Bir Hareket "Mücadele Birliği" Üniversitelerde

Bu çalışmaya başlığı ben koyayım

Yerli Ve Milli Bir Hareket

"Mücadele Birliği" Üniversitelerde

Mücadele Birliği Hareketi üzerine Yüksek Lisans ve Doktora tezleri yapılmaktadır. İlk tez, 2009 tarihlidir. Bu akademik çalışma Fatma Betül Araba hanıma aittir. Mücadele Birliği Hareketi üzerine akademik çalışmalar artmaktadır. İnşâallah, "Bir Uyanışın Anatomisi Mücadele Birliği" kitabımın genişletilmiş üçüncü baskısında onlar hakkında bilgiler ve alıntılar sunacağım.

İrfan Küçükköy

Mücadele Birliği Hareketi Hakkında Akademik Tezler

1-YÜKSEK LİSANS TEZİ

Fatma Betül ARABA

Enstitü Anabilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Enstitü Bilim Dalı:

Din Sosyolojisi Tez Danışmanı: Doç. Dr. Ahmet Faruk KILIÇ

T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HAZİRAN-2009

***********************

ÖNSÖZ

Yeniden Milli Mücadele Hareketi, 1960lı 1970li yıllarda Türkiye’ye damgasını vuran ve hala da yetiştirmiş olduğu kadrolarla etkisini sürdürmeye devam eden bir kültür hareketidir. Bu çalışmada temel kimliği İslam olan bu hareketin din ile ilişkisi incelenecektir. Çalışmam boyunca yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Ahmet Faruk KILIÇ Bey’e, beni konumu seçmem hususunda cesaretlendiren ve çalışmam boyunca kendisinden çok istifade ettiğim babam Ali ARABA Bey’e, benim bu günlere gelmemde çok emeği olan ve çalışmam boyunca bana katlanan aileme teşekkür ederim.

Fatma Betül ARABA

ALINTILAR

2.1. Hareketin Doğuşu ve Tarihçesi 1960lı yıllarda ortaokul ve liseyi beraber okumuş bir grup Afyonlu genç birlikte okumak, ülke meselelerine duyarlılık gösterme ve çözüm bulma noktalarında birleşirler. Aykut Edibali ve Yavuz Aslan Argun‟un arkadaşlığı Konyalı bir grup gençle kesişir ve Konyalı gençler bu iki ismin liderliğini kabul eder ve liderlere biat ederler. Böylece Yeniden Milli Mücadele Hareketi‟nin ilk oluşumu başlamış olur(Bkz.Küçükköy,2005:17-22). Hareketin lideri Edibali 1959‟da liseden mezun oldu. 1959-1960 eğitim ve öğretim yılında İstanbul Hukuk Fakültesine kayıt oldu. Bu yıllar Demokrat Parti‟nin yıkılması için bazı üniversiteler içinde ve dışında yoğun çalışmalar yapılıyor, ülkede yer yer kanunsuz gösteriler, boykotlar devam ediyor, üniversite gençliği daha çok Rusya ve Çin paralelinde hareket etmeye zorlanıyordu. Eski Müftü ve aynı zamanda Aykut Edibali‟nin her dönem çalışmalarının içinde bulunan Mustafa Kapçı‟nın ifadeleriyle Edibâli, ülkenin tehlikelerle karşı karşıya olduğunu görerek, “Okulu bitirip hakim, savcı olup kendini kurtaracağına ülkem, devletim ve milletim için çalışarak hazırlanan tuzakları parçalamaya ve milleti lâyık olduğu hayat seviyesine yükseltmeye” karar verir. Bunun için üniversitelerdeki milletini seven ıstıraplı öğrencileri eğitmeye ve kurulacak Mücadele Birliği için hazırlık yapmaya başlamıştır. 1959‟dan 1967 yılına kadar Mücadele Birliğinin kuruluĢ hazırlık çalışmalarına devam edilmiştir. Bu birliğin dışında yakın tarihimizde hiçbir dernek ve partinin böyle uzun bir hazırlık yaptığı görülmemiştir(Kişisel Görüşme,2009). İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi‟ne başlayan Edibali ve Argun, Afyon‟da başlattıkları ilmi ev toplantılarına, seminer çalışmalarına vb. ara vermeden gidip gelerek Konya’da ve İstanbul’da da devam ederler. İlk olarak bu kültür çalışmalarının sonucunda İrfan Küçükköy, Kemal Yaman, Mevlüt Baltacı, Mevlüt İslamoğlu, Mehmet Aydın, Hasan Elmas, Mustafa Alptekin gibi isimlerden oluşan, Konya Yüksek İslam Enstitüsü ağırlıklı arkadaş grubu harekete katılır (Küçükköy, 2005:18). Daha sonra Seydişehir‟de Arapça ve dini ilimler hocalığı yapan Seyid Ahsen Hoca ve öğrencisi Afyon’dan Ali Erdoğan Hoca ile Ali Yıldırım ve babası, Mustafa Koçak ve babası, Burdur’da öğretmen (Edibali’nin ilkokul arkadaşı) Mehmet Çetin harekete dahil olurlar (Küçükköy,2005:20). İstanbul Yüksek Ġslam Enstitüsü‟nde okumaya başlayan Abdullah Yaman, Mehmet Çiçek, Ömer Ziya Belviranlı, Mustafa Sağ, Ahmet Taşgetiren, Çapa Yüksek Öğretmen Okulu‟ndan Necmettin Türinay, değişik fakülte ve yüksek okullardan Yılmaz Karaoğlu, Yıldırım Kemal Akıncı, Dr. İbrahim Akpınar çalışmalara iştirak ederler(Küçükköy,2005:27). Necmettin Erişen ve akrabaları Mustafa Avcı, Mustafa Dündar, Ankara’dan Tevfik Arıkan, Gaziantep’ten Bekir Sıddık Yavuz, Adana’dan Mustafa Kabçı, Recep Kırış(daha sonra milletvekili), Mustafa Ünlü ve Ökkeş Söğüt, Kütahya’dan Hamdi Çevik, Bursa’dan Ali Kerrar Ulu, Afyon’dan Aykut Edibali’nin kardeşi Ferit Edibali, İhsan Ramiz Bayram ve kayını Niyazi Akcan, Ankara’dan Ömer Vural, Mustafa Yıldız, Beyşehir‟den Cemil Özbek ve ismini zikredemediğimiz birçok genç Anadolu’da YMMH‟nin fikriyatını ateşlerler(Küçükköy,2005:28-31). Hareketin çalışmalarının en cezbedici noktası haftalık yapılan kültür çalışması veya seminerlerdir. Bu çalışmalarda önceleri Kırşehirlioğlu‟nun “Türkiye‟de Misyoner Faaliyetleri” gibi piyasada neşredilen kitaplar okunmuş ve tartışılmıştır. Daha sonraki yıllarda hareket kendi neşriyatı olan Akaid, Gerçek Emperyalizm, Kadroların Vazifeleri, İhanet Planları, İlmi Sağ, İnkılap İlmi(ileride tanıtacağız) gibi eserleri kullanmıştır. Küçükköy‟e göre sağda hiçbir siyasi parti ve cemaat kendi elemanlarını kültürel eğitime tabii tutmamış, yetiştirmek üzere kontrole almamış, hiyerarşize etmemiştir ve onun için de yetiştirici olamamıştır(Küçükköy,2005:36). Hareketin kültürel çalışmalarını devam ettirdiği yıllarda Alpaslan Türkeş CKMP‟nin başına geçmiş; ama adı hala 1960 ihtilali ile anılıyordu. Necmettin Erbakan’da İstanbul Ticaret Odasında görevliydi. Kamuoyunun bu ismi tanımasına rağmen siyasete gireceğine dair bir iiaret yoktu(Küçükköy,2005:41). Hareketin lideri Aykut Edibali 1942 Afyon Sandıklı doğumludur. Edibali teshir edici bir muhakeme gücüne sahiptir. Bu muhakeme gücü ile hareketin her sürecini ilmi kalıplara dökebilmiştir. İlmi sağ, inkılap ilmi, milli mücadelemizin stratejisi gibi eserler bu güçlü muhakemenin sonuçlarıdır. Edibali ikinci lider Yavuz Aslan Argun ile yaşıttırlar. Edibali hareketin fikri yönünü, Argun da aksiyon yönünü temsil eder. Bu lider de deha seviyesinde bir zekaya sahiptir. Aktif, cesur, dayı ruhlu ve fedakar bir kişiliktir.(Küçükköy,2005:41-43). Kemal Yaman’ın Konya’daki evleri Mücadele Birliğinin ilk fikriyatı ve temel görüşlerinin tekemmül ettiği yer olmuştur(Küçükköy,2005:43). Bu çalışmalarla irtibatlı ilklerin vasıfları, kurucu nitelikte olmaları, teslimiyet duygularının yüksekliği, hedeflerine bağlılıkları ve birbirlerine sonsuz güvenleri, kafalarında davalarından başka hiçbir hedeflerinin olmaması, dini yaşayışlarındaki titizlik, dini emirlerin heyecanla uygulanışı, fedakarlık, feragat ve yüksek cesarettir. Hatta bu hayata muttali olan kişiler, yaşantılarını sahabe hayatına benzetirler. Buradan hareketle hareket, ne kuruluş öncesi çalışma döneminde ne de kuruluş esnasında asla istihbarat ya da devlet eli izi taşımaz. Ogünlerdeki Mücadele Birliği mensuplarının çalışma temposu, birikimleri ve azimleri de bunu doğrulayıcı niteliktedir(Küçükköy,2005:63). Anadolu’daki bu çalışmalar yaklaşık üç yıl bir isim konulmadan devam eder, neredeyse bütün illerde teşkilat nüvesi oluşur. Ve 18 Kasım 1967‟de Aykut Edibali, Yavuz Aslan Argun, Mehmet Çetin, Mevlüt İslamoğlu, Kemal Yaman, Mevlüt Baltacı, Necmettin Erişen, İbrahim Akpınar tarafından Konya’da bir büro kiralanarak hareketin ismi konulur: “Mücadele Birliği”. Artık çalışmaların resmi bir adı vardır. Hareketin amblemindeki (Ek:1) kitap genel anlamda bilgiyi özel anlamda Kuran-ı Kerim‟i, yıldız milliyetçiliği, sağ yumruk ise hem sağcılığı hem de gücü temsil ediyordu(Küçükköy, 2005:65-66). Yavuz Aslan Argun derneğin kuruluşunu şöyle anlatıyor: “Aykut Edibali ile biz çocukluk arkadaşıyız. Mücadele Birliği fikri bizde uzun süre önce oluştu. Bu arada Afyon’a Konya Yüksek İslam Enstitüsü‟nden stajyer vaizler geldi. Değişik camilerde vaaz veriyorlardı. Bu arkadaşları tanıdıktan sonra Anadolu’da ciddi bir kitle olduğunu gördük ve onlara fikrimizi açtık. Bu arkadaşlar 1968 yılında derneği kurdular. Altı ay sonra da İstanbul‟a şubesini açtık. Tabii ki asıl merkez İstanbul oldu”(İridağ,2003). Kendisi ilklerden olan eski müftü Mustafa Kapçı hareketin çıkış amacını, isminin niçin Mücadele Birliği olduğunu (sonradan bu hareket çıkarılmaya başlanan dergiye atfen Yeniden Milli Mücadele olarak anılır) Şu şekilde ifade eder: “Dedelerimiz ülkemizi işgal eden emperyalistlere karşi İstiklâl Mücadelesi‟ni verdi. Ancak kurtuluş mücadelesi hedefine ulaşamadı. O kahraman Şehitlerin ve gazilerin torunları olarak dedelerimizin mücadelesini yeniden başlattık.”(Kişisel Görüşme,2009). Mücadele birliğinin karakteristik prensipleri; antisiyonist, antikomünist, antikapitalist, milli değerlere bağlı ve İslam‟a saygılı olmaktır. Bu beşli prensip her bildiride imza gibi, her konuşmada sonuç gibi tekrarlanır. Bunun yanı sıra ordu-millet bütünlüğü, vatanın bölünmezliği ve milli ahlakın korunması üzerinde sıkça durulur. Ayrıca olan her olay üzerine bildiri yayınlanır. Konya‟da başlayan seri konferanslar bütün illere yayılır. Hatta ilçelere kadar uzanır. Heyecan dozu yüksek onlarca miting düzenlenir(Küçükköy,2005:66-73). 1968‟de TİP Konya‟da miting tertip eder. Miting öncesi çıkan olaylardan otuz kadar sivil toplum kuruluşu sorumlu tutulur ve ceza alır. Bunlardan birisi de Mücadele Birliği başkanı Mevlüt İslamoğlu‟dur. Onun yerine daha sonra Necmettin Erişen başkan olur. Yeni başkanın ilk icraatı Çekoslavakya‟nın Ruslar tarafından işgaliyle ilgili komünist mezalimi anlatan fotoğraf sergisi açmak olur. Yine Necmettin Erişen‟in gayretleri ile Mücadele Birliğinin mehter takımı kurulur (Küçükköy,2005:76-79). Aslında bu çalışmalar bile Mücadele Birliğinin çok yönlü olduğunu göstermeye kâfidir. Mücadele Birliğinin teşkilatlanması sancaklar şeklinde idi. İlk kurulan sancak İstanbul Sancağı olmuştur. İstanbul sancağının ses getiren faaliyeti CHP‟lilerin elindeki MTTB ve TMTF adlı iki büyük öğrenci teşkilatını ele geçirmesidir. Ancak bu başarı uzun sürmez. 1969‟da yeni kuruluş çalışmalarını yapan MHP TMTF‟yi, MSP‟liler ise MTTB‟yi denetimlerine geçirirler(Küçükköy,2005:81). Kuruluşu henüz ikinci yılını tamamlamadan Kayseri‟de TİP‟lilerin çıkardığı olayları tel‟in eden bildiri gerekçe gösterilerek Mücadele Birliğine kapatma davası açılır. Dava iki yıl sürer ve sonuçta Mücadele Birliği Derneği kapatılır. Bu haber bütün mücadelecileri üzer. Ancak “tabelalar iner mücadele devam eder” denilerek milliyetçi ilim, kültür ve sanat dernekleri kurulur. Çalışmalar ara vermeden bu şekilde sürdürülür. Mitingler, konferanslar ve seminerler artarak devam eder. (Küçükköy,2005:91-100). ,

O günlerde hareketin ikinci lideri Yavuz Aslan Argun hapisten çıkar, daha sonra suçsuzluğu anlaşılır. Hareketin birinci lideri Aykut Edibali evlenir. 1975‟te hareket, Mehmet Çetin abisini kaybeder. Bu vefat haberi büyük üzüntüye neden olur. Onun sağlığında başlattığı günlük gazete işi Bayrak ve Bizim Anadolu adlı iki gazeteyle günlük yayına başlar(Küçükköy,2005:222). Basın çalıĢmalarının yanı sıra siyasi olarak da adalet partisi ile temaslar kurulur. Yaklaşan 1977 genel seçimlerinde Adana‟dan Hasan Gürsoy, Afyon‟dan Mehmet Özutku AP listelerinden aday olurlar ve milletvekili seçilirler. 1977 ortalarında iki günlük gazete “Bayrak” ve “Bizim Anadolu”, haftalık siyasi dergi “YMM” bir aylık kültür-sanat dergisi “Pınar”, üç aylık bilimsel dergi “Gerçek” yayınları ile hareket en dolu günlerini yaşamaktaydı. Kopmalar olsa da bunlar daha geneli etkiler halde değillerdi.(Küçükköy,2005,240). 1977 sonlarına doğru Edibali İstanbul Hukuk Fakültesini bitirir ve kısa dönem askerliğini yapmak için İzmir‟e gelir. Kısa da olsa bu ayrılıkla beraber daha önceden var olan bir takım rahatsızlıklar teşkilatta sıkıntıları sebep olur. 1978 sonuna gelindiğinde sırasıyla Necmettin Erişen, Yılmaz Karaoğlu(hastalık sebebiyle), Yavuz Aslan Argun, Kemal Yaman, Mevlüt Baltacı, İrfan Küçükköy hareketten koparlar.(Küçükköy,2005:252,254-275). Kopmalara rağmen hareket çalışmalara devam eder. 12 Eylül 1980 darbesi sonucu oluşturulan askeri cunta bütün dernek ve siyasi parti faaliyetlerini sonlandırır. Ülkedeki bütün siyasi faaliyetler ilk genel seçimlere kadar askıya alınmıştır.

TEZİN TAMAMI 119 sayfadır.

***********************

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi