Oslo görüşmeleri ile başlayıp, Hakan Fidan krizi ile gerginleşen AKP-Cemaat ittifakındaki anlaşmazlıkların,   medya, sosyal medya, emniyet, yargı ve yasa değişiklikleri yoluyla genişleyen çatışmalar sürecine dönüşmesinin ardından. Dershanelerin kapatılması yönündeki girişimler ve 4 bakanın istifa etmesine neden olan 17 Aralık yolsuzluk soruşturması,  AKP'nin çok sayıda polisi görevden alması, sosyal medyaya düşen kasetler, HSYK kanununun değiştirmesi ile AKP- Cemaat aradaki bağları tamamen kopartarak artık açık bir kavgaya dönüşmüştü.

Cemaat AKP ile iyi günlerinde kontrolü altında tuttuğu kurumlarda AKP hakkında topladığı çeşitli bilgiler ile AKP’nin ipliğini pazara çıkarmaya başlayınca.  AKP’de karşı atakla bir taraftan cemaatin elinde bulunan devlet kurumlarında temizlik harekâtı yapmaya bir yandan da cemaate ait, dershane, okul ve öğrenci yurtlarının tavsiyesine, ardından da cemaatin yurt dışında faaliyet gösterdiği ülkelere giderek buradaki faaliyetlerin durdurulması yönünde ilgili devlet yöneticilerine tavsiye ve ricalarda bulunmuştu.

Türkiye’de Ağustos 2015 sonu itibariyle dershaneler dönemi kapanıyor. Dileyen ve şartları uyan dershaneler faaliyetlerine özel okul olarak devam edecek ve devlet bu okullarda çocuklarını okutacak gelir durumu düşük ailelere 3 bin ila 3,500 tl arasında katkıda bulunacak.

Eğitimde Gülen dönemi kapanıyor TÜRGEV (Bilal Erdoğan) Dönemi başlıyor;

Fet­hul­lah Gü­le­n’­in aç­tı­ğı yurt, okul ve ders­ha­ne­ler bi­rer iki­şer ka­pa­tı­lır­ken, Cemaat’e ya­kın va­kıf ve der­nek­lerce açı­lan 200 ci­va­rın­da­ki yurt’unda  “eksikleri var” denilerek kapılarına kilit vuruldu.

Milli eğitim müsteşarı hatta bakanı gibi davranarak okul ve il milli eğitim müdürleri ile sıkça toplantılar düzenleyen ve onlara talimatlar yağdıran Cum­hur­baş­ka­nı R. Tay­yip Er­do­ğa­n’­ın oğ­lu Bi­lal Er­doğa­n’­ın yö­net­ti­ği Tür­ki­ye Genç­lik ve Eği­ti­me Hiz­met Vak­fı (TÜR­GEV) ise eğitim alanında faaliyetleri hızla devam ediyor.

Emi­ne Er­do­ğa­n’­ın an­ne ve ba­ba­sı ‘’­Hay­ri­ye-Ce­mal Gül­ba­ra­n’­’ adıy­la ilk yur­du­nu 2012’de açan ve hız­la bü­yü­yen Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV ‘in önündeki en büyük engel olarak görülen Cemaat’e ait yurtlar “Eksikleri var” bahanesiyle kapatılırken, Bilal’ın TÜRGEV’i, üç yılda  21 yurt 142 taşınmaz ve 160 milyon liralık servete ulaştı. TÜR­GE­V’­in bu okul­lar­da 3 bin 691 öğ­ren­ci­si bu­lu­nu­yor.

Bilal’in TÜRGEV’inin bu hızlı yükselişinde AKP’li belediyeler ile TOKİ’nin katkısı büyük.

AKP’li belediyelerin ve TOKİ’nin TÜRGEV’e devrettiği binalar birer birer yurt yapılıyor.

Anaokulu ve üni­ver­si­te­ye de el at­tan Bilal’in TÜR­GEV’ i için TBMM’den çı­kan bir ya­sa ile TÜRGEV iki üniversite, üç kreş ve gündüz bakım evini bünyesine kattı. Böylece Özel eğitim ve Yurtlarda Cemaat dönemi kapatılırken Bilal dönemi hızla sektörde yükselmeye devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde “Dindar bir gençlik yetiştireceğiz” dedikten sonra TÜRGEV’in eğitim alanda faaliyetlere başlaması, sektörde Gülen cemaatinin yerine AKP’nin misyonunu taşıyan yeni bir cemaat oluşumunun ayak seslerini çağrıştırıyor.

İbrahim Halil SİPAHİ

28.04.2015/adanapost.com

Twitter.com/ihalilsipahi