İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

10 Muharrem?in Önemi ve Aşure Günü

10 Muharrem?in Önemi ve Aşure Günü


Miladi 13 Kasım 2013 Çarşamba günü, Hicri takvime göre 10 Muharrem 1435 gününe denk düşüyor. Hicri yılın ilk ayıMuharrem ayının, İnsanlık ve İslam tarihinde önemli olayların vukuu bulduğu bir ay olduğunu 4 Kasım 2013 günü buradan yayınlanan ?Hicri Yılbaşı?na Verilen Önem? adlı yazımızda paylaşmıştım. İşte bu önemli günlerden bir tanesi de 10 Muharrem. 10 Muharrem deyince akla ilk gelen de Aşure tatlısı (çorbası veya aşı)?dır.

Aşure, (Aşura) Arapçada 10 manasına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir. Sözcüğün Sâmî diller arasında ortak bir sözcük olduğu düşüncesi yaygındır. Ayrıca, sözcük (ve gün) Musevilik inancında Büyük Kefaret Günü için kullanılmıştır. Başka bir deyimle Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür.

Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan tatlıdır. İslami inanca göre Muharrem ayının onuncu günü, Nuh'un gemisinin Büyük Tufan'dan Cudi dağında karaya oturmasından sonra karaya ayak bastığında. Bu kurtuluşun şükrü olarak geminin ambarında kalan son tahıllarıçıkarıp bir araya getirerek özel bir tatlı yapan gemi sakinleri, bu tatlıyıaralarında paylaşmışlar, kurtuluşlarının da bir şükrü olarak çevrelerine tatlıikramında bulunmuşlardır. Bu nedenle bazı kaynaklarda Aşureye ?şükür aşı, şükür tatlısı? da denilmektedir.

Temel olarak su, buğday, nohut, tozşeker, kuru fasulye, pirinç kullanılarak yapılır. Süsleme amacı ile ceviz, çam fıstığı, badem, nar, susam ve tarçın gibi kuruyemiş, meyve ve baharatlar kullanılır. En önemli özelliği hiçbir hayvansal ürün içermemesidir.

Muharrem ayının 10?ncu günü dünya veİslam tarihinde birçok önemli olayın vukuu bulduğu önemli bir gündür. Hicri yılbaşı ve muharrem ayını anlattığımız yazımızda da belirttiğimiz üzere bu günde, önemli ve insanlığın kaderini etkileyen, geleceğine yön veren olaylar gerçekleşmiştir. Âdem peygamberin tövbesinin kabul edildiği, Halil peygamberin Nemrut'un ateşinden kurtulduğu, Hz. Musa'nın kavmini Firavun'un zulmünden kurtardığı, Yunus peygamberin balığın karnından kurtulduğu, Eyüp peygamberin dertlerine şifa bulup yaralarının iyileştiği, Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuştuğu ve gözlerinin açıldığı, Nuh peygamberin gemisinin karayı oturduğu gibi sevindirici olayların yanı sıra bu günde, Tüm insanlığa önder olarak Allah CC.nün Kuran-ı Kerimde ?Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik? dediği Hz. Muhammed.(SAS) in göz bebeği torunu İmam Hz.Hüseyin, ve beraberindeki 72 kişi hicri 61'de Muharrem'in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ'da Yezid'in ordusunca şehit edilmesi bu günde yaşanan en büyük acılardan birisidir. Allah rahmet eylesin.

Alevi kültüründe, Kerbela Savaşı'nda Hz. Hüseyin'in öldürüldüğü günde aşure pişirilmesi ile aşurenin hiçbir hayvansal ürün içermemesi arasında bağlantı kurulur ve şiddetin genel olarak protesto edildiği ifade edilir. Aleviler, her sene aşurelerini pişirip konu komşu ile paylaştıkları Muharrem ayında 12 gün boyunca etin tüketilmediği bir oruç tutarak öldürmenin her türlüsünün (besin için kesilen hayvan dahil) şiddet olduğunu idrak ederler.

Aşure, binlerce yıldır İnsani değerlerinin savunucusu olmanın bir gereği olarak birlik olmanın, birbirine bağlılığın daha da yoğun yaşayarak, sevgi, kardeşlik ve barış duygusuyla yapılıp paylaşılmasıdır..

Bu günde, bazı âlimlere göre,İslamiyet?ten önce, başta İsrailoğulları olmak üzere bir çok halk oruç tutarlardı.

Şiî İnanca göre önemli bir yeri olanİslam peygamberi Hz.Muhammed'in torunu İmam Hüseyin Kerbelâ'da muharrem ayının onuncu gününde şehit edilmiştir. Muharrem ve Safer aylarını matem ayları olarak kabul ederler. İki ay boyunca düğün ve benzeri eğlenceler yapılmaz, mâtem günlerinde taziye meclisleri düzenlenerek mersiyeler okunur.

Alevîlerde, Hüseyin'in Kerbelâ'daki acısı başta olmak üzere On iki İmamların acılarını anmak ve anlamak için Muharrem Mâtemi tutulur. Muharrem Matemi'nin amacı: Bu türlü acıların bir daha yaşanmaması için gerekli olan insanlık değerlerini ve Alevî öğretisini özümsemektir. Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez. Matem boyunca hiçbir canlıya eziyet edilmez. Kimsenin kalbini kırmamak, dili ile kimseyi incitmemek, kimse hakkında dedikodu yapmamak Mâtem Orucu'nun temel ilkesidir.

Aşurenin hiçbir dini zorunluluğu olmadığı, sadece bir gelenek olarak binlerce yıldır başta İslam toplumu olarak, Yahudi, Ermeni, Yunan, Ruslar olmak üzere farklı kültürlerinde yaptığı bir tatlıdır.

Aşurenin yapılarak dağıtılmasının komşuluk, kardeşlik ve paylaşım adına insanları bir birine yaklaştırmasının büyük bir anlam ifade etmektedir. İnsanlar arasında birlik, beraberlik ve kardeşliklerin daim olması dileği ile Aşureniz bereketli olsun.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

13.11.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi