Adana da Ramazan!.

Ramazan Adana?da çok farklıdır. Heyecan ve ibadet ayında Müslümanlar alışverişlerini yapar, özellikle iftar sofrasını eksiksiz hazırlama gayreti içerisine girerler. Elbiseler ve evler temizlenir. Camilerde ışıklar ve boyalar yenilenir.

Ramazan heyecanı camilerde tekbir ve salâvatlarla devam ederken, iftarımızı davulsuz, mahyasız, ezanlardan bereketli zamanın önemini, sevincini yaşarız. Bereket sahurda da devam eder. Anneler erken kalkıp sahur hazırlığını yapar ve bütün aile kaldırılıp oruca hazırlık yapılır.

Sahurdan sonra sabah namazını duyuran ezan okununcaya kadar abdest alınıp Kur?an-ı Kerim okunur ve dinlenir. Buna namaz sonrası da devam edilir, sonra uyunur.

Genelde Adana?da erkekler namazlarını camide kılmaya özen gösterip biraz vaktinden önce gider. Camide vaaz ya da hatim dinleyerek soruları varsa imamlara sorar. Bu sırada cemaat içinden hayır sahipleri camiinin içinde ve avlusunda iftarlık hurma dağıtırlar. Müsait olanlar davetlere icabet ederler. Cemaat namazdan sonra hızlıca eve gidip ailece iftar yapar. Sıcak havadan ve dahi sünnet?ten olacak ki su ile açılan iftarlarına çorbayla devam eder ve hafif yemekler yerler. Fakat,  kebabın ve şalgamın yeri her zaman boş ve hazırdır... Çay içtikten sonra teravih namazı için, erkeklerden daha heyecanlı olan anne ve kardeşlerin hazırlıkları başlar. Camide ilk safı almak için yaşlılar gençlerle yarışır. Ezan okununcaya kadar Kur?an veya vaaz dinlenir, yatsı namazından sonra teravihi herkes neşeyle kılar. Bazı camilerde hafız imamlarla ve hatimle, bazılarında ise kısa sûrelerle teravih namazı kılınır.

Teravih namazından sonra gençler göl manzaralı çay ocaklarında demli sohbete dalarlar.. bazen sahura uyanık kalmak için bir arkadaşın evinde toplanır ve bütün geceyi sahur vakti gelip evlerine dönünceye dek sohbet ederek geçirir.. Büyüklerse komşu ziyaretlerini kısa tutarlar?

Ramazanın yirmisinden sonra gençler birkaç camii de ?itikaf? (ibadet etmek için camiye sığınmak) a başlar. Kur?an?la  zikrullah ve salat-u selam ile meşgul olunur? Evet, en azından dualarımız bu yön de...

Ramazanda zenginler zekâtlarını vermeye gayret eder, kat kat sevap alındığını bilirler. Bazı hayırseverler ihtiyaç sahiplerine ve komşularına iftar gönderir, bazıları da para verirler? Ve tüm Müslüman kardeşlerini, Afrika?dan Asya?sına,  Avrupa?sından Ortadoğu?suna kadar her nerede aç ve mazlum insan ve Müslüman varsa gönlünden geçer, vicdanı sızlar, boğazından su dahi geçemez hale gelir, yutkunur durur?

Ramazan?ın son günleri camilerde saflar daha bir sıklaşır, namazlar daha bir huşu ile kılınır, Kur?an okumanın feyzi ve bereketi daha bir artar, dua için eller daha bir semaya yaklaşır, gönüller sultanının sevgisi, merhameti daha bir gönüllere ulaşır,  Yaratanın kullarına sabır hediyesi, müjdesi  ile sabır doruklarında daha bir sevgilinin hasretiyle yanar ve tüm umutlarımızın çoşkuya ulaştığı anın adı; Kadir gecesine kavuşmaktır..

Sabancı merkez camii minaresinde mahya ışıkları altında serin serin  ?Enderûn Usûlü?*teravih namazını kılmayı, avlusunda kültür mirasımız olan kitapları fuarda bulmayı, bal şerbeti içmeyi, Karagöz Hacivat izlemeyi, güzel vaaz ve sohbetler dinlemeyi de Rabbim nasip eder inşallah? Ramazanın bereketi, rahmeti tüm insanlara Çukurovalıya  olması dileğimiz, coşkumuz ve duamız?

Gerçek şu ki; ramazan ayına kimin nerede ve nasıl girildiği önemli, asıl önemli olan ramazanın ne manaya geldiğini bilmek ve onun bize verdiklerinden yararlanmaktır. Biz Allah?ın emri altında oruç tutuyor ve O?nun için sabır edip, müjdesini de O?ndan bekleriz?

Bu yazımızı Niyazi Mısri Hazretleri?nin ramazan ayı için yazdıkları ilahi ile sona erdirelim;

?Yine firkat nârına yandı cihan

Hasreta gitti mübarek Ramazan

Nur ile buluştu Âlem yeni can

Firkata gitti mübarek Ramazan

İndi Kur?an sende ey nuru güzel

Leyle-i Kadr?inde ey kadri güzel

Gitti ey tehlil ü tekbiri güzel

Elveda gitti mübarek Ramazan?  (Niyazi Mısri)

Selim Elçi, adanapost

adanapost01@gmail.com

09.08.11, Adana

*?Bundan 70-80 yıl öncesinin Ramazanlarında İstanbul'da terâvih namazlarında uygulanan, ancak daha sonra unutulup büyük camilerden bile kalkan bir gelenek yeniden canlandırılıyor.?