İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Ağaç ve Orman Katliamı

Ağaç ve Orman Katliamı


Son zamanlarda ülkemizde yoğun bir şekilde doğa katliamı yapılmakta. Özellikle milli parklar ve orman alanlarında yapılan ağaç kesimleri ile doğal doku zedelenmekte, şehrin akciğerleri olan ağaç örtüsünün ortadan kaldırılması ile adeta nefes alması engellenmektedir.

Yaz günleri ile birlikte artan orman yangınları, her ne kadar Çevre ve Orman bakanlığının Avrupa ülkeleri içerisinde en az orman yangınına maruz kalan ülke olduğumuzu ifade etse de. Bir ormanlık alanın en az 25 yılda meydana geldiği bunun yanan bölgede toprağın yeniden ekilebilmesi için 5-7 yıl bir ön sürenin gerektiği de göz önüne alınarak, 30-35 yıl arasında yeni bir bitki örtüsünün oluşturulacağı gerçeğini göz ardı edilmemesi gerektiğini de unutmamak gerekir sanırım.

Orman yangını, doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkan ormanların kısmen veya tamamen yanmasıdır. Yıldırım düşmesi, yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınların yanı sıra sigara, cam kırıklar, tarımsal ürünler, arazi açma nedenli çıkan insan kaynaklı orman yangınlarını da sıkça yaşamaktayız. Geçtiğimiz günlerde Çanakkale?de meydana gelen orman yangınının gökyüzünden düşen bir alevin çıkardığı iddia edildi. Yangın mahallinde yapılan incelemede bir taş parçası bulundu ve bilim adamları tarafından incelemeye alındığını basına yansıdı.

 

Ormanların yanması ekolojik olarak birçok zarara sebep olduğu bir gerçek. Karbon, oksijen dengesi oksijen aleyhine bozulduğundan atmosferde biriken fazla miktardaki karbondioksit iklim değişikliklerine sebep olmasının yanı sıra Erozyon -Sel Baskınları, Orman ürünlerinde ve tıbbi bitkilerde yüksek oranda ekonomik kayıplara sebebiyet vermesi ve nihayetinde gelecek nesillere ağaçsız, bozkırların bırakılması onların yaşam imkanlarının zorlaştırılması ile karşı karşıya kalmaktayız.

Türkiye'nin sahip olduğu 26 milyon 678 bin 134 hektarlık orman varlığının, iklim ve coğrafi koşullar açısından en riskli sahalarını oluşturan bölgelerde. Mayıs ayı başından, bugüne kadar meydana gelen yangınlarda. Toplam, 5 bin 77 hektar ( 7 bin 200 futbol sahası büyüklüğüne denk gelen)  orman varlığının kül olduğu ifade ediliyor .(Çevre ve Orman Bakanlığı)

Her yıl doğal veya insan kaynaklı orman yangınları ile her geçen gün ülkemiz çölleşmeye doğru giderken. Bir yandan da son zamanlarda, ormanlık alanlara yapılan toplu konutlar, sosyal tesisler, otel, yol vb. yapılar ile ormanlık alanlar, korular ve park alanlarında kesilen ağaçların sayısı küçümsenmeyecek derecede artmakta olduğunu çevremizde görmekte ve basın yolu ile öğrenmekteyiz

İstanbul Taksim Gezi Parkında ağaçların kesilerek park alanına VM ve Topçu Kışlası yapılmasının gündeme gelmesi ile ülke gündemini bir aydan fazla meşgul eden direniş ve eylemlerin ardından bu seferde. İstanbul'a yapılacak 3. Köprü inşaatıyla ilgili tartışmalar başladı. İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakasında yaklaşık 250 bin ağacın kesildiği ortaya çıktı. Konu hakkında  CHP?nin  verdiği soru önergesine ise, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ?Köprü inşaatı sebebiyle İstanbul'un Anadolu yakasında 93 bin 750, Avrupa Yakası'nda 151 bin 371 ağaç kesildiğini. Ancak kesilen ağaçların 5 katı fidan dikileceğini. Dikimlerin de başladığın" cevabını vermiş.

Ağaç ve orman katliamı bununla da sınırlı kalmıyor. Şimdi de Ankara da Atatürk Orman Çiftliğinde başlayan 300 milyon tl.ye mal olacak yeni başbakanlık sarayı inşaatı için 3 bin ağacın kesildiği. 1. Derecede sit alanı iken yaklaşık 90 hektarlık alanın imar alanına girmesi ve sarayın yapılabilmesi için 3. Derece sit alanına dönüştürülerek, arazinin TOKİ ye geçmesi sağlanıyor. Yeni Başbakanlık sarayının bitimi ile (AOÇ) içerisinde bulunan Atatürk?ün Selanik?te doğduğu evin bir benzeri olan binanın da görüntüyü bozduğu, yıkılacağı ima edildiği böylece Ulu Önder Atatürk?ün yadigârı (AOÇ) nin bir anlamda tarih olacağının sinyali de veriliyor. Ayrıca Yeni saraya gidecek yol içinde Ankara BŞB? nin yol çalışmalarına başladığı bun içinde binlerce ağacın kesileceği diğer bir ağaç katliamı haberi olarak basına yansıdı.

Bütün bunlar basına yansıyan yangın sonucu ve inşaat alanları için yapılan ağaç ve orman katliamı. Bir de aysbergin diğer yüzü var. Basına yansımayan veya bazen yerel basında küçük puntlalar la üçüncü sayfa haberlerine yansıyan çevremizde ki ağaç katliamları. Sadece yaşadığım Adana ve Mersin dâhilinde kamu hizmet ve sosyal tesis binaları için binlerce ağacın kesildiğine içimim yanarak şahit oldum. Eminim sizlerinde yaşadığınız beldelerde şahit olduğunuz ağaç katliamı mevcuttur.

Orman yangınları için vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, ormanlık alanlarda yangını önleyici tedbirleri almak elbette mümkün bu konuda da son yıllarda çalışmaların hızlandığını görüyoruz. Ancak, yol ve inşaat alanlarının tespitinde daha ormanlık alanların ve ağaçların telef edilmeden veya azami dikkat asgari zarar ile projelendirilmesi mümkün değimlidir. Neredeyse bir insan ömrüne yakın bir zamanda yetişen ağaçlarımızı ve ormanlarımızı korumak ve kurtarmak geleceğimiz için çok zor olmasa gerek.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

21.08.2013/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi