İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Bayramlar ve tatil,

Bayramlar ve tatil,

 

Bugün İslam âleminin iki dini bayramından ilki olan Ramazan Bayramını idrak ediyoruz. Bayramlar, insanları birleştiren, buluşturan, kaynaştıran, coşku, sevinç, birliktelik ve mutlulukların yaşandığı, küskünlük ve dargınlıkların unutulduğu, sosyal yardımlaşma, sevgi, saygı ve hoşgörü ile insanların bütünleştiği özlemle beklenen sıra dışı özel günlerdir.

 

Bayramlar, insanların barıştığı dargınlıkların unutulduğu kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar dini ve milli duyguların, inançların örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği günlerdir.

 

Bayramlar, yıl boyunca iş ve hayat mücadelesi içerisinde yorulan insanlar, fırsat bulamadıkları yâda ihmal ettikleri eş, dost akraba ve yakınlarına kavuşmak, onlarla dertleşmek, birkaç günlüğüne de olsa duygusal ve manevi bir nefes alma imkânı bulmaya vesiledir.

 

Bayramlar, bu şekilde hayatın yorucu temposuna bir soluk aldırmaktadır. Topluca bir dinlenme ve eğlenmenin yanı sıra, hasta ve yaşlı ziyaretleri ile yıl içinde aramızdan ayrılan insanların eksiklikleri bayramlarda fark edilmekte ve hayatın faniliği bir kez daha hatırlanmaktadır. “Rızkının geniş ömrünün uzun olmasını arzu eden (akrabalarını ziyaret etsin) onlarla olan bağlantısını devam ettirsin.” (Hz.Muhammed SAS)

 

Bayramlar, sadece hayatta yakın veya uzağımızda olan yakınlarımız ve dostlarımızı ziyaret etmekten ibaret değildir. Aramızdan ebedi âleme intikal edenlerin kabirlerini ziyaret etmek ve onlara dua etmek, hatırlamak gerekir. Ayrıca bayramlar,  yetimleri,  yoksulları, hastaları koruma gözetme ve çocukları sevindirme günüdür.

 

Akraba ilişkileri ve ziyaretler konusuna, geçtiğimiz hafta sonunda “Akraba ilişkileri ve Sıla-i rahim” adlı makalemde detaylı olarak yer vermiştim. ( http://goo.gl/5CO2FK)

 

Bir zamanlar bayram tatili denildiğinde insanların aklına eş, dost ve akraba ziyaretleri gelirdi. Artık sadece izin zamanlarında değil tüm aile efradının bir araya geldiği bayramlarda bile akraba ziyaretleri unutuldu. Günümüzde dini bayramlar tatil mekânlarına kaçmak için fırsat olarak görülüyor

 

Bayramlarda gönderilen tebrik kartlarının yerini cep telefonlarından gönderilen mesajlar, sosyal medyadan yapılan paylaşımlar aldı. Bayram tatilini evinde geçirenler aynı şehirde oturan yakınlarının bayramlarını kutlamak ve tebrik etmek için dahi mesaj veya telefon etmeyi tercih ediyor.

 

Her Ramazan ve kurban bayramlarda "nerede o eski bayramlar?" muhabbeti yapmak usulden sayılır oldu. Şu bir gerçek ki, Ramazanlar da bayramlar da aynı ama. Dünya değişti, Türkiye değişti, İnsanlar değişti, değerler değişti, alışkanlıklar değişti, anlayışlar değişti.

 

Bütün bu değişikliklerin yanı sıra bir bayrama daha sıkıntılı, buruk, bir yanımız acı içerisinde giriyoruz. Bu Ramazan bayramında dünyanın altı kıtası 56 ülkede yaşayan 1,5 milyar Müslüman’ın neredeyse yarısı emperyalist güçlerin baskısı altında zulme ve vahşete maruz kalıyor. Filistin de, Doğu Türkistan da, Arakan da, Mısır da, Suriye de, Çeçenistan da vb. birçok İslam ülkesinde vahşice soykırım yapılıyor.

 

Ramazan bayramı konusunda önemli bir hususu dile getirerek yazımı sonlandırıyorum. Son yıllarda ısrarla “RAMAZAN” bayramı “ŞEKER” bayramı olarak lanse edilmeye milletimizin ve gençliğin bilinçaltına bu şekilde yerleştirilmeye çalışılıyor. Mübarek Ramazan ayının tacı olan RAMAZAN Bayramının adını değiştirmeye çalışan bu zihniyeti esefle kınıyor;

 

İdrak edeceğimiz Ramazan bayramının ülkemiz, bölgemiz, İslam âlemi ve tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını, barış, mutluluk ve huzur getirmesini diliyor. RAMAZAN BAYRAMINIZI kutluyorum.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

16.07.2015/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi