Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

''Bu millete ihanet ettin paşa!''

''Bu millete ihanet ettin paşa!''



Berlin?de, kanlar içinde kaldırıma devrilen 47 yaşındaki adam, sabık Osmanlı Sadrazamı (Başbakan) Talât Paşa?ydı.


27 Nisan 1992?de, Sultan Abdülhamit?in tahttan indirilişinin 80. yıldönümünde, Çağlayan Meydanı?na gittim, Hürriyet Abidesi dikili tepeye çıktım ve Şişli Hürriyet-i Ebediye Şehitliği?nde, Talat Paşa?nın mezarının başında, anıt gibi dikildim.


Milletimizin yeryüzünde ne olduğu, nereden geldiğine dair tarih muhasebesini yapmış bir millet evladı olarak, tarihin ve milli vicdanın hükmünü Talat Paşa?nın mezarı başında haykırdım: ?Bu millete ihanet ettin paşa!? dedim.


Mehmet Talat Paşa (1874-1921) İttihat ve Terakki?nin kurucusudur. Hizmetine girdiği Yahudilerin, Sabetaycı dönmelerin ve Masonların desteğiyle İttihat ve Terakki?yi örgütledi. Milletvekilliği, Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı), Posta Vekilliği ( Ulaşım ve İletişim Bakanı) ve 1917'de Sadrazamlık (Başbakanlık) yapan Talat Paşa, siyasette rol model oldu.


Selanik'teki ?Makedonya Risorta Masonik Locası'nın kurucusu ve başkanı, Osmanlı Devleti?nde masonik faaliyetlerin öncüsü Emanuel Karasu?nun kuklasıydı, Talat Paşa; 1909 yılında, 33.dereceye yükseldi ve Türkiye Yüksek Şurası'nın başına getirildi. Aynı zamanda İstanbul'da çalışan Vatan Locası'nın kurucuları arasında yer aldı. Aynı yıl içinde kurulan Türkiye Büyük Locası'nın Büyük Üstatlığına da getirilen Talat Paşa, bu görevini artan siyasi görevleri ve hazırlandığı Sadrazamlık vazifesi nedeniyle devretti. Sultan Abdülhamit?in tahttan indiren cuntanın ileri gelenlerindendi.


İkinci Meşrutiyet?in getirdiği Batıcı fikirler ve İttihat ve Terakki?nin uyguladığı politikalar, 31 Mart Vak?ası diye bilinen tepkiyle karşılaştı. 31 Mart ayaklanmasını bastıran Mahmut Şevket Paşa komutasında Trakya?dan gelen Hareket Ordusu subaylarının çoğu Mason'du. Türkiye Cumhuriyeti?nin ilk üç Cumhurbaşkanı?nın, Mustafa Kemal Paşa?nın, İsmet İnönü?nün ve Celal Bayar?ın 31 Mart olayında Sultan Abdülhamit?i tahttan indiren Hareket Ordusu?da oluşu ilginç bir tesadüf değil mi?
İttihat ve Terakki, İngiliz, Fransız ve Alman büyük elçileri arasında mekik dokudu, mason localarına hizmet etti. İttihat ve Terakki, Türkiye?deki cuntacılığın atasıdır ve dünya güçleri hesabına darbe yapma, dünya güçlerinin ihanet projelerine taşeronluk yapma çığırını açmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi, İttihat ve Terakki?nin devamıdır.


İttihat ve Terakki hükümetleri, dünya güçlerinin talimatıyla Yahudi ve Ermeniler?in tüm isteklerini yerine getirdi. Yahudiler, Filistin?da toprak alabilir hale geldiler. Silah ithalatı serbest bırakıldı, Yahudiler ve Ermeniler silahlanabildi. Komitacı Rus Ermenileri?ne Anadolu?ya geçiş iznini verdiler. 1915 Ermeni olaylarının, Doğu Anadolu ve Çukurova?da Ermeni katliamlarının sorumlusu olan İttihat ve Terakki hükümetleri, ?Ermeni Meselesi?ni paket olarak hazırlayıp dünya güçlerinin eline vermiştir.


İttihat ve Terakki yüzünden Balkanları ve Libya?yı kaybettik; Osmanlı İmparatorluğu?nu Almanya?yla birlikte Birinci Dünya Savaşı?na soktular, savaşı Almanlara bırakıp kötü yöneterek devleti mağlup düşürdüler. İttihat ve Terakki, dünya güçlerinin Osmanlı devletini tarih sahnesinden kaldırma operasyonunun taşeronudur.
Şişli Hürriyet-i Ebediye Şehitliği?nde, Talat Paşa?nın mezarının başında bunları hızla yeniden düşündüm. Istırabım, büyüktü.


TALAT PAŞA?NIN VURULUŞU


Talat Paşa, Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı Devleti için büyük bir yenilgi ile sonuçlanmasından sonra, Temmuz 1918'de sadrazamlıktan ayrıldı ve Almanya?ya kaçtı.
Yer, Berlin. Tarih, 15 Mart 1921. Kuşluk vaktiydi. Alman başkentin lüks semti Charlottenburg?daki Hardenberger Sokağı?nda ikamet ettiği 4 numaralı evden tütün ve eldiven almak için çıktı. Mehmet Sait sahte kimliği ile iki yıldır yaşadığı eve birkaç kez geri dönüp baktı. Sokak boyunca sakin, vakur yürüyordu. Bir ara kaldırım değiştirdi. İstasyona doğru tek başına yürüyordu adam.
17 numaralı evin önüne vardığında, karşısından gelen gri paltolu bir genç, önce olgun yaşlardaki adamın kendisini geçmesine izin verdi, ardından dönüp tabancasının tetiğine bastı. Arkadan hızla kendisine yaklaşan bir gencin ensesine dayadığı soğuk namluyu hissetmesiyle kurşunu yemesi bir oldu. Adam ensesinden giren tek kurşunla yere yığılırken, genç adam silâhı atıp kaçmaya başladı.
Berlin?de, kanlar içinde kaldırıma devrilen 47 yaşındaki adam, sabık Osmanlı Sadrazamı (Başbakan) Talât Paşa?ydı. Paşa cesurdu, katiliyle daha önce iki kez karşılaşmıştı. Talat Paşa pervasız, sakin, hatta gülümseyerek bakınca, genç adam avuçladığı silahını doğrultamaya cesaret edememişti.
Vuran genç ise İran-Selmas doğumlu 18 yaşındaki Ermeni Soromon Tehleryan?dı. Anlatıldığına göre ?Ben Talât Paşa?ya baka baka silahımı çekemeyeceğim, ancak arkasından vurabilirim? demiş.

Paşa?yı vurduktan sonra, caddeden geçenler, katilin üzerine atlayıp yere yatırdılar. Çevresindekiler kendisini tekmelerken genç adam bozuk bir Almancayla ?Ben yabancıyım, o da yabancı! Sizle ilgili bir durum yok!? dese de, hemen gözaltına alındı.
Talat Paşa, 15 Mart 1921'de bir Ermeni tarafından Berlin'de öldürüldü ve Berlin'deki Türk Mezarlığına gömüldü.


YARGILANMADI, EBEDİYYEN SUSTURULDU..


Dört yıl sonra, 1996?da, Enver Paşa da Şişli Hürriyet-i Ebediye Şehitliği?nde Talat Paşa?nın yanına devlet töreniyle yerleştirildi. Bu törende ben de vardım. (Bir başka yazımda da Enver Paşa?nın kabrinin Türkiye?ye naklini anlatacağım.) 27 Nisan 1992?de, Sultan Abdülhamit?in tahttan indirilişinin 80. yıldönümündeki bu ziyaretimden 10 yıl önce, 27 Nisan 1982?de, Erzurum?da üniversite öğrencisiyken, Cemal Paşa?nın mezarını Karskapı Şehitliği?nde ziyaret etmiştim.
İttihat ve Terakki?nin üç paşası, Talat, Enver ve Cemal paşalar Birinci Dünya Savaşı?nın sonunda kaçtıkları ülkelerde Ermeniler tarafından öldürüldüler. Dünya güçleri, üçünün de mahkemeye çıkıp yargılanmalarını istemediler. Konuşturmadılar. Ben üçünü de mezarında ziyaret edip konuşturmaya çalıştım.. Mezarlar, kitaplar gibi, cahillerle, ahlaksızlarla ve vatan hainleriyle konuşmazlar. Mezarlar, Allah?ın misafirhaneleridir, bekleme yerleridir. Üç mezar da, konuştu benimle.
Talat Paşa cinayetinin ardında, elbette Batılı devletlerin, İngiliz, Fransız ve Alman hükümetlerinin bilinen tezgahları var: Birinci Dünya Savaşı?nın bilinen gerçeklerini, bir yandan Almanlar yok ederken, bir yandan da Fransız ve İngilizler, tarihi gerçekleri çarpıtarak, kendilerine göre şekillendirdiler. Birinci Dünya Savaşı?nın, Batılı devletlerin yalanlarından arındırılmış, Osmanlı arşivlerine dayalı gerçek tarihi henüz yazılmamıştır.


Ermeni Katliamı?nın ve Tehcir?in baş tezgahçısı Almanlar, Birinci Dünya Savaşı?ndaki yenilginin de acısıyla, Ermenilerin tepkilerini üzerlerine çekmemek için, onlardan yana tavır almış, Ermeniler?in iddia ettiği 1915 yılındaki olaylarda, Almanlar?ın Türk ordusundaki etkilerini unutturmak için, büyük olasılıkla Alman gizli servisi, Talât Paşa?yı ortadan kaldırmayı, konuşmasına ve bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına fırsat vermemek için böyle bir suikastı gerekli görmüşlerdi.


Liman Von Sanders, Türkiye'de, özellikle de 1914 -1918 yılları arasında, Türk- Alman askeri ittifakıyla girdiğimiz savaşta, oldukça yetkili ve sorumluydu. Yaşanan Türk-Ermeni trajesinde, aslında Almanlar?ın Türkleri kışkırttığı, Rus ve Fransız işbirlikçisi Ermenilere karşı daha sert, yıldırıcı tedbirlerin alınmasını sağladıkları, özellikle "Tehcir Kanunu" bütünüyle Almanlar?ın fikri olduğu, Alman etkisindeki Genel Kurmay ve İç ve Dışişleri Bakanlıkları'na bu kararları uygulattıkları da bilinen bir gerçek.
Liman Von Sanders ve diğer Alman askerlerin kin duydukları Ermeniler?i "Rus ajanı" olarak nitelemelerini, İttihat Terakki yöneticilerinin tehcir kararını Alman subaylarının baskısıyla istemeye istemeye aldığını ve bu doğrultuda, Alman subaylarının Türkler?e emirler verdiğini, çok iyi bilen ve kendileri için tehdit oluşturan Talat Paşa?dan kurtulma kararı verdiler bu yüzden.


Liman Von Sanders ve Wilhelm, gizli planlarını, Anadolu'da Türk ve Ermenileri kullanarak işe başlamışlar, sonuç facia ile 30 Ekim 1918 de noktalanmış, ama savaşın o döneminde Türkiye'de bulunan askeri Alman sorumluları hemen kaçmış, bütün belgeleri de gemilerle Almanya'ya kaçırmışlardı. Ne Liman Von Sanders ve diğer Alman subaylar, ne de bizim subaylarımız uluslarası bir mahkemede savaş suçundan yargılanmadı. Birinci Dünya Savaşı?ndaki olaylar, bütün devletler tarafından kapatılmaya çalışıldı.


Alman gizli servisinin kiralamış olduğu, sonraları sara hastalığı nedeniyle akıl hastası numaralarına yatan, Ermeni Tehleryan'a Talât Paşa?yı, vurdurmaları, sadece bilinen hedefi işaret etmekti. Böylece suçlarını bütünüyle Talât Paşa?nın ve Türkler?in üzerine sonsuza kadar yıkmış oluyorlardı. Böylece Almanlar ve L.V.Sanders, Talât Paşa?yı, gizli servislerine verdikleri talimatla, Ermeniler?in de gönlünü alırcasına, yine bir Ermeni?nin adını olaya karıştırarak, yine kendilerini gizlemeyi, Ermeniler?i yine aldatmayı ve de en azından dünya kamuoyunun eleştirilerinden uzak durmalarını sağlamışlardı. Büyük bir manevrayla kendilerini Ermeni suçundan temize çıkarırlarken, yaptıkları ve işledikleri bütün savaş olaylarını, Türkler?in üzerine yıkarak, bir kenara çekilmişlerdi! Aslında, Osmanlı İmparatorluğu'nu İngilizler değil, bu gizli oyunlarla sanki Almanlar yıkmıştı.


Berlin?deki Türk mezarlığına gömülen Talat Paşa, daha sonra, 1943?te, İkinci Dünya Savaşı?nın ortasında, Hitler?in savaşı politikası gereği Türk-Alman ilişkilerini sıcaklaştırmak amacıyla Talat Paşa?nın kemiklerini Türkiye?ye gönderildi. Bakanlar Kurulu kararı ile Talat Paşa?nın Şişli Hürriyet-i Ebediye Şehitliği?ne bir askeri devlet töreni ile gömüldü. O törende halk yoktu..


Şişli Hürriyet-i Ebediye Şehitliği?nde, Talat Paşa?nın mezarının başında, İttihat Terakki?yi, cuntacılığı, ülkemizdeki askeri darbeleri düşündüm. Talat Paşa?nın yolunda giden 27 Mayıs 1960 darbesini yapan Cemal Gürsel?i ve 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan Kenan Evren?i düşündüm. 20. yüzyılın başından beri neler olmuştu canım ülkemde..


Mustafa Yürekli / Haber 7
mustafa.yurekli@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi