Geçmiş olsun, Adana!

“... ovanın kaderi, yüce gönüllerin kederi oluyor bazen.”

Birlikte Islandık

Bir isim vardır içinizde, isimlerin içinden ilk onu seçersiniz.
Bir yüz vardır gözünüzde, onlarca yüzün içinde önce onu görürsünüz.
Hava durumu sunumundan, takımların puan durumuna kadar bir şehir sıralaması gördüğünüzde, aklınızdaki şehri ararsınız.
İşte o şehri, Adana’yı, Cumartesi Yazıları’nda şöyle tanıtmıştım:

“Adana...
Portakal kokulu şehir.
Pamuğun beyazıyla anızın karasının, tarihle güncelin, güzelle çirkinin, iyiyle kötünün, denizle yaylanın, gitarla davul-zurnanın bazen iç içe bazen de uç uca durduğu şehir.
Sen ne isen, o olan şehir.
Başka yere gidildiğinde özlenen; ama neyi özlendiği bilinmeyen şehir.” ( Hayati KOCA; Cumartesi Yazıları, sf. 107)

İşte bu şehir, hafta başından beri yoğun yağmur sebebiyle zor günler yaşadı. Uzakta olsak da Adana’daki dostlarımızla birlikte ıslandık, üşüdük, yolda kaldık... Emin olun!

Mağduriyetlerin oluştuğu ilk saatlerden itibaren Adanalının derdine derman olmak için mücadele eden Bakanlarımıza, Valimize, Milletvekillerimize, Belediye Başkanlarına, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yetkililerine, Sivil Toplum Kuruluşlarına, gönüllülere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Acıları paylaşarak azaltan, sevinçleri paylaşarak çoğaltan “ BEREKETLİ TOPRAKLARIN KIYMETLİ GÖNÜLLERİNE” birlik, beraberlik ve dayanışma örneklerinden dolayı da teşekkür ediyorum.
Geçmiş olsun, Mevla beterinden saklasın!