
Mustafa Yürekli
İslam İş Birliği Teşkilatı’na Güvenlik Konseyi gündemde
İslam İş Birliği Teşkilatı’na Güvenlik Konseyi gündemde
Yazının sonunda söyleyeceğimi,
Hemen başında söyleyebilirim:
İsrail’in 9 Eylül Doha Saldırısı sonrası
İslam aleminde oluşan ortak tepki,
Yeni bir güvenlik mimarisinin
Gündeme geldiğini gösteriyor.
İsrail’in Doha Saldırısı
Terör örgütü İsrail’in
Gazze’de sürdürdüğü soykırım
Ve saldırganlık,
Yalnızca Filistin’le sınırlı değil..
Tahran, Beyrut, Şam ve
Sana’ya yönelik hamlelerle
Bölgesel bir boyut kazanmıştır.
İsrail, 9 Eylül 2025’te
Hamas liderlerini hedef alma iddiasıyla
Katar’ın başkenti Doha’ya
Hava saldırısı düzenledi.
5 Hamas üyesi ve
Katar iç güvenliğinden bir yetkili
Hayatını kaybetti.
9 Eylül Doha saldırısı, tarihe geçti:
Terör örgütü İsrail,
Egemen bir ülkenin topraklarına
Doğrudan bir saldırı yapmıştır.
İslam Milletinin Ortak Tepkisi
İsrail’in 9 Eylül Doha saldırısını,
Katar yönetimi,
“Devlet terörizmi” olarak nitelendirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
Tel Aviv’i kınadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da
Netanyahu hükümetinin
Artık sadece Filistin değil,
Tüm İslam alemi için
Tehdit oluşturduğunu vurguladı.
İslam ülkeleri, İsrail’in bu hamlesini,
Barış arayışlarını sabote eden
Bir tehdit olarak değerlendirdi.
Bu 9 Eylül Doha saldırısı,
İsrail’in sınır tanımadığını ortaya koyarken;
Bölge ülkelerini ortak bir tutum almaya itti.
ABD’nin Güvenlik Şemsiyesi
Katar, ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üssü
el-Ubeyd'e ev sahipliği yapıyor.
Ancak İsrail saldırısından korunamadı.
Katar’ın içine düştüğü bu durum,
Washington’ın güvenlik taahhütlerinin
Sorgulanmasına yol açtı.
ABD Başkanı Donald Trump
Temkinli bir açıklamayla
Katar’ın önemini vurgulasa da
İsrail’e sembolik uyarılarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu
İsrail’e göndererek..
Desteğini yineledi.
ABD’nin İsrail lehine
Çifte standart uyguladığını
Ve güvenlik garantilerinin
Artık geçerliliğini yitirdiği
İslam dünyası ve Körfez görüyor..
Ortak Güvenlik Arayışları
İsrail’in 9 Eylül Doha saldırısı sonrasında
Oluşan İslam aleminin ortak tepkisi,
Yeni bir güvenlik mimarisinin
gündeme geldiğini gösteriyor.
Katar Başbakanı
Muhammed bin Abdurrahman es-Sani,
Uluslararası topluma
Çifte standartları bırakma çağrısı yaparken,
Kolektif bir cevap arayışını duyurdu.
15 Eylül 2025’te Doha’da toplanan
İslam İş Birliği Teşkilatı (İİT) ve
Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi
Bu arayışın somut örneği oldu.
Zirvede 57 İİT ve 22 Arap Ligi üyesi,
İsrail’in saldırılarına karşı ortak tavır aldı.
İran’dan gelen “ortak harekat merkezi” önerisi,
İslam ülkeleri arasında askeri işbirliğini gündeme taşıdı.
Bu noktada Mısır da yıllardır rafa kaldırılan
Ortak Arap savunma gücü fikrini
Yeniden masaya getirdi.
Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve İran gibi
Güçlü orduların öncülük edebileceği ortak ordu,
Caydırıcılık sağlamayı hedefliyor.
NATO’nun 5. maddesine benzer şekilde
“Birimize yapılan saldırı
Hepimize yapılmış sayılır” prensibi,
İİT’nin güvenlik konseyi oluşturma ve
Ortak savunma yapılanmasına dönüşebilir.
Türkiye-Katar Dayanışması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
İsrail’in Katar saldırısından birkaç gün sonra
Doha’da İİT’nin olağanüstü zirvesine katıldı.
Ankara’nın dayanışma mesajını iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmasında
İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ve
Doha’ya yönelik provokasyonu sert sözlerle kınadı.
Ankara, İsrail’in eylemlerinin
Sadece Filistin değil,
Tüm bölgenin güvenliği için
Tehdit oluşturduğunu belirtti.
Filistin’in Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyeliği gibi
Diplomatik girişimlere destek verilmesi ve
Kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulundu.
İsrail’in ekonomik olarak sıkıştırılması gerektiğini ifade eden
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
İİT bünyesinde somut adımların atılabileceğini,
Yeni mekanizmaların kurulabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin Orta Doğu'daki yeni süreçte rolü
Yalnızca diplomatik değil,
Aynı zamanda askeri kapasitesiyle de öne çıkıyor.
Ankara’nın son yıllarda
Savunma sanayisinde elde ettiği ilerleme,
Bölge ülkeleri için örnek teşkil ediyor.
Yerli İHA ve füze sistemleri,
Milli muharip uçak projeleri
Türkiye’yi dışa bağımlılığı azaltan bir aktör haline getirdi.
Katar ve BAE gibi ülkeler de
Bu ürünleri envanterlerine katmaya başladı.
İsrail’in 9 Eylül Doha saldırısı,
Bölgeyi kritik bir eşiğe taşıdı..
İslam ülkeleri
Güvenliklerini sağlamak için
Ortak mekanizmalar arayışında..
Doha zirvesinden çıkan ortak bildiri,
İsrail’in eylemlerine karşı
Sessiz kalınmayacağı mesajını verdi.
Katar Emiri’nin “cevap hakkımız saklıdır” açıklaması ise
Askeri seçeneklerin de masada olduğuna işaret ediyor.
Önümüzdeki dönemde
Türkiye’nin diplomatik ve askeri gücüyle,
Mısır'ın askeri tecrübesi ve
Körfez’in finansal desteği birleşirse,
İslam dünyasında
Yeni bir güvenlik düzeni inşa edilebilir.
İsrail’in saldırganlığı sürdükçe,
Bütün bir İslam aleminde
Dayanışma refleksi de güçlenecek..
Mustafa Yürekli / Haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.