Milli eğitim şurası toplantısında ilkokul birinci sınıftan itibaren zorunlu din dersi verilmesi önerisi büyük tartışmaları da beraberinde getirmişti. Kamuoyunda tasarı tartışıla dursun, AKP?nin yine ben yaptım oldu mantığı ile Milli Eğitim şurasında ilkokul 1,2 ve 3. sınıflarda din dersinin zorunlu olması kararı çıktı.

Müslüman inancına sahip olan ve ben Müslüman?ım diyen kişinin dinini bilmek ve öğrenmek durumundadır.

Bunu gerçek kaynağından, tescillenmiş yayınlar yoluyla,  ehil ve güvenilir öğretici desteği ve kurumlar vasıtası ile ancak doğru olarak öğrenebilir. 

Evde ailelerin çocuğuna dinini öğretmesi;

Ben din dersinin okullarda verilmesine karşı çıkan Müslümanların çoğunluğunun salim bir düşünce ile değil önyargılı ve hisleri ile bunu dile getirdikleri düşüncesindeyim.

Okulda din dersi verilmesine karşı çıkarak ?ben çocuğuma evde dinini öğretirim? diyen aileler var.

Bu düşüncede olanlar başta olmak üzere kaç ebeveyn?in kendisi din konusunda doğru ve yeterli bilgiye sahiptir. Kendilerinin bilgi edinmeye ihtiyacı olan ebeveynler çocuklarına neyi nasıl öğretebilirler.

Camilerde görüyoruz, daha abdest almasını doğru olarak bilmeyen, cami adabı, namaz?ın kılınışı vb. birçok kuralları bilmeyen bırakın çocukları yaşı kâmile ermiş o kadar çok insan görüyoruz ki.

Ülkemizde nüfusun çoğunluğu İslam inancına sahip olduğu için İslam dini adına örneklersek; Dini vecibelerini evlerinde kendileri yerine getirmeyen ebeveynler çocuklarına nasıl dini ibadetlerin farz oluşunu anlatabilecekler. Bu sigara içen bir ebeveyn?in çocuğuna ?sigara zararlıdır sakın içmeyin? demesi gibi bir şey.

Yaz aylarında okulların tatil edilmesi ile müftülüklerin düzenlediği camilerdeki din ve Kur?an kurslarına kaç aile çocuklarını gönderebiliyor?

Meseleye bir de çocuklar tarafından bakalım.

Bir sezon sabah kalkarak okula giden ders, ödev ve sınav stresinden bunalarak yaz tatilini iple çekiyorlar. Yazın sıcak günlerinde ailenin imkânlarına yazlıklara, tatil beldelerine yâda bulunduğu yerde park, bahçe sokakta oyun oynamak varken camilerdeki bu kurslara birçoğu gitmek istemiyor, bir kısmı zorla gönülsüz gönderiliyor buda sağlıklı olmuyor. 

Camilerdeki yaz din ve Kur?an kurları;

Camilerde imam veya müezzin bazı yerlerde ise cami görevlileri bir müddet sonra yaşça büyük uzun zaman kursa devam etmiş bir ağabey veya abla görevi devrediyorlar çocuklara onlar hocalık yapıyor.

Birde camilerin bulunduğu yere, görevli imam ve müezzin?in meşrebine göre çocuklar farklı yönlendirilebiliniyorlar.

İşte bu ve benzeri birçok etkenden dolayı din dersinin camiler, aileler yerine okullarda verilmesi bence daha yerindedir. 

Din dersinin zorunluluğu konusuna gelince;

İnanmayan veya farklı bir inanca sahip bir kişiye zorla kendi istediğiniz dini öğretmeye dayatamazsınız.

Bu ne İslam inancına sığar nede insanların inanç hürriyetlerine.

?Dinde zorlama yoktur? (Bakara:256) diyen İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed (SA)? de Allah (CC) tarafından verilen görev ?peygambere düşen sadece tebliğ etmektir? (Maide:99) diyerek sadece açıkça bir TEBLİĞ etme görevi verilmiştir.

Benim şahsi düşüncem din derslerinin okullarda verilmesinden yanadır. Ancak ilkokul birinci sınıfta din dersinin bırakın zorunlu olmasını tercihen dahi olmasının mantığı yoktur. İlkokullarda en erken üçüncü veya dördüncü sınıftan itibaren başlaması gerekir düşüncesindeyim, tabi ki isteyene.

Din dersinin İlahiyat Fakültesi mezunu, pedagoji ve psikoloji eğitimi almış belli bir tecrübeye sahip öğretmenler tarafından belirlenecek gün ve ders saatinde tüm aynı seviyedeki sınıfların bir arada laboratuar çalışmalarında olduğu gibi ayrı bir salonda verilmesi daha sağlıklı olacaktır.  Aynı şekilde okullarda farklı inanca sahip olan kişilere de o inançların uzman öğreticileri tarafından farklı bir salonda verilmesi düşüncesindeyim.

Bilim ve teknikte yeterli gelişmeler elde edemeyen, geri kalmışlık, işsizlik, iç ve dış güvenlik konusunda çözümler sunamayan yönetimler.  El-âlem Mars?a konusunda son noktaya gelmiş kimlerin gideceğini belirlerken, biz din dersi okullarda zorunlu olsun mu?  kaldırılsın mı? Tartışması yapıyoruz. ?Ali yat uyu, uyu uyu yat uyu?

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

07.12.2014/adanapost.com.