

Mustafa Yürekli
Taksime dar ağaçları kurulacak!
Emekli maaşını aldığı gün harçlık verirken ?Bir zamanlar ne güzel çağdaş bir biçimde yönetiliyordu ülke..? diye başlayıp olup biteni torunlarına bile uzun uzun anlatamıyor artık.
Deli olacak adam. O uğurlu yılları ?Ne güzel, tek parti ve tek ses vardı, o da iktidardı; fitne fesat çıkaran bir başka parti yoktu.? diye anlatmaya başlayınca çil yavrusu gibi dağılıyorlar çevresinden. ?CHP Genel Başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı'ydı. CHP tüzüğü, anayasaydı. CHP il başkanları aynı zamanda o ilin valisiydi. Türkiye, bu Kemalist yönetimle yol alamaz mıydı??
Ne yaptıysa Milli Şef İsmet İnönü yaptı; kendi ayağına kurşun sıkar ya da bindiği dalı keser gibi? Milli Şef'in ?Burası Türkiye!? deyip gerçekleri anlatarak Truman'ın özel temsilcisi Alexander Weddel'i ikna etmek yerine, Türk Amerikan Dostluğu hatırına partilerin çoğaltılmasını kabul etmesi, fitneye yol açtı! Hala bu yanlış fark edilmiş değil. Büyük elçilik yaptığı yıllarda CHP yöneticılerinden birkaç kişiyle paylaştı bu önemli analizini:
Ortaya bir sandık konulup, ?Haydi seçime!? denildi. Seçimler, ?açık oy, gizli sayım? yöntemiyle yapılacağından, Milli Şef, iktidarı her halükarda cepte gördü: ?Sandık dediğin nedir? Ortaya koyarsın; bizim çocuklara da bir parti kurdurursun, seçime girerler. Meclis'teki 40 sandalyemizde oturan çocuklar da farklı partide görünsün canım, ne mahsuru var? Çok partili düzene geçtik mi, geçtik! Dünya âlem görür!? şeklinde bir yorumla bu altın çağın sonunu getirdi! Amerika, ?Demokrasiye geçeceksin!? deyip o güzelim düzeni İnönü'ye bozdurdu:
?Sandık icat oldu, Kemalizm bozuldu. Birinci Adam'dan sonra İkinci Adam gelmişti ne güzel, orada kaldı.. Şimdi Onbirinci Adam diyebilmeliydik Cumhurbaşkanımıza. Diyebiliyor muyuz, diyemiyoruz!? diye düşüne düşüne aklını kaçıracak ihtiyar!
?Kızı serbest bırakırsan, ya davulcuya varır ya da zurnacıya. Altı Ok'a ve devrimlere bağlı bir halk, üst üste üç seçim davulcuya koşar mı? Koşuyor işte.. Davulcuyu temizliyorsun bu defa zurnacıya koşuyor. Halk kız gibidir, böyle yapar.. Kızını dövmeyen dizini döver bu yüzden. Milli Şef de 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle hem yoldan çıkan kızını dövdü, hem de halkı baştan çıkaran davulcuya kıyamete dek ders olacak ceza verdi.. Ama nafile! Adam olmayacaklarını anladığından Anayasa'ya Altı Oku'a ve devrimlere bağlılık zorunluluğu koydurdu ama çözüm olmadı. İnönü gibi Milli Şef'i takdir edip başına koyamayan, eli hamur ovalarken gözü çoban kovalayan halk ne kadar dövülse azdır. İleri yaşına rağmen, zordur demeyip 12 Mart 1971'de de nush ile uslanmayanların hak ettikleri köteği gösterme zahmetinde bulundu.? diye yıllardır anlatır arkadaşlarına yakın tarihi ama dinleyen kim?
?12 Eylül 1980 darbesinden sonra da tutup bir zurnacıya gitmezler mi? Üstelik anayasa denen göbek bağıyla bağlılar. CHP'nin kaderi böyle yazılmış olamaz! İktidardan uzakta, kah dizini, kah kızını döve döve kendini bitirir mi bir parti? ?Apo ensesinden tutulup Ecevit'in eline verildi, kodese tıktı.. Gücü kudreti yine anlamadılar ya.. Deli oluyor insan!? dedi içinden. Şimdi de bir üfürükçünün peşine takıldılar! Gel de çıldırma! Üç seçim üst üste, üstelik oy oranını artırarak mühür verilir mi? Zati Sungur bunlar, öyle sihir yapıyorlar ki kolayca aldatıyorlar ağzı unluları. Yok bayım yok, bu iş böyle olmaz! Üç beş karnını kaşıyana, bidon kafalıya bırakılır mı ülke, sandıktan sonuç böyle çıktı diye? Sandıkbazlara ülke bırakılır mı? Bırakılmaz tabi.?
?Artık herkes atasına borcunu ödemeli. Devleti otel görüyorlar, tatil yapıyorlar valla..?
?Birkaç kelle koparacaklar ki ülkeye çeki düzen gelsin, çağdaşlaşalım, ilerleyelim.?
?Bu örümcek kafalılar, bu sandıkbazlar kolay kolay mührü vermezler.. Gözleri bağlayacak bir numara her zaman bulurlar.?
Onu yıllar sonra hatırlayanlar bu sözlerle hatırlayacak..
Son zamanlarda söylediği bir sözü var ki asıl bu onu unutulmaz kılacak: ?Taksime dar ağaçları kurulacak! Ne kadar varsa, hepsi tek tek ininden toplanacak! Bir hafta sallandırılacaklar ki herkesin aklı başına gelsin!?
Mustafa Yürekli
Haber 7

Mustafa Yürekli: Bağımlılık teorileri
18 Ekim 2025 Cumartesi 19:13Uluslararası Barış Ordusu kurulmalıdır
11 Ekim 2025 Cumartesi 12:39Bekir Karlığa’nın medeniyet perspektifi
10 Ekim 2025 Cuma 07:09Bekir Karlığa’nın İstanbul’da Roger Garaudy’le görüşmesi
05 Ekim 2025 Pazar 17:09İslam medeniyeti tarihine adanmış bir ömür: Bekir Karlığa
01 Ekim 2025 Çarşamba 11:01BM’yi insanlığın ufkuna taşımak..
24 Eylül 2025 Çarşamba 11:19Netanyahu ne Silvan Yazıtı’nı ne de Gazze’yi alabilir
20 Eylül 2025 Cumartesi 13:45İslam İş Birliği Teşkilatı’na Güvenlik Konseyi gündemde
17 Eylül 2025 Çarşamba 15:04Küreselleşmiş suç örgütleri ve yasadışı ekonomi
13 Eylül 2025 Cumartesi 14:43Küreselleşme ve suçun değişen yüzleri
10 Eylül 2025 Çarşamba 16:46




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.