
Mehmet Yürekli
Vatanın felaketine ağlamayan gözler kör olsun!
Vatanın felaketine ağlamayan gözler kör olsun!
Müslüman milletler çok zor zamanlarda, ama ülke olarak biz bu zoru aşacağız. Türkiye çok ama çok önemli… Sancaklar düşmez, düşemez…
Müslümanlar hangi devirde ve nerede olursa olsun dik durup, hatta dimdik durarak tebliğ, irşat ve nasihat görevini yerine getirmek zorundadır. Bu husus; bazı itikadî mezheplerle bazı İslam bilginlerine göre vacip, diğerlerine göre de vacip-i kifayedir.
İslam; İnsanlık hayatını tehdit eden, şirk, küfür ve putperestliği ortadan kaldırmış yerine ’Tevhîd’ akidesini yerleştirmiştir. Buna bağlı olarak ferdi ve sosyal mutluluğun temel prensipleri olan, barış, hürriyet, eşitlik, mülkiyet, adalet ve kardeşlik gibi haklar sağlamıştır…
Firavunların, Karunların, Yezitlerin temsilcisi olan Siyonistler ve onun İngiliz aklı özellikle Osmanlı'dan beri bizleri çok kötü oyuna getirdi. Müslüman milletlerin başına azınlık gruplardan birilerini başa getirmek suretiyle, halka ve Hakk’a karşı gelen zalim temsilciler oluşturmuşlardır. Ve böylece yerli işbirlikçileri sayesinde koskoca cihan devleti parçalanarak sömürüldü, maddi manevi yutuldu ve uyutuldu. Şimdi de hala Müslüman milletleri Firavunî oyunlarla sömürerek semirmeye devam etmek istiyorlar...
Yahudi ruhundan kurtulmanın tek yolu:
Sağlıklı, bilgili, dürüst çocuklar yetiştiren ailelerin, toplumda huzur, vatanına ve milletine faydalı bir insan olarak yetiştirmek için maddi manevi tüm gücünü kullanmalı...
Ve böylece, zafer Müslüman milletlerin olacaktır!...
Bu teminatı bize Âlemlerin Rabbi vermektedir: “Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanmışlarsanız en üstün olan sizlersiniz.” (1)
Yeter ki, bu cesareti gösterebilelim, cesur olalım…
Bu imanlı yeni nesil, gösterecekleri imanî cesaret karşısında bütün Yahudi ruhu körelecek ve Siyonist kâfirler dize gelecektir…
Bu durumu milli şairimiz, dert ortağımız M. Akif Ersoy’dan dinleyelim:
Binlerce can pahasına sahip olduğumuz toprakların, dünkü teb’alarımız tarafından ele geçirilmesini görmek, Akif için dayanılmaz bir facia, kahredici bir darbe oluyordu. O, bu milli faciaların sebeplerini, tembellik, hissizlik, mesuliyetsizlik, tefrika ve cehalet olarak tespit ediyor, topunun yüzüne tükürüyordu:
“Tükürün cephe-i lâkaydına Şarkın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayretleri halkın, tükürün!
Tükürün, milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!..”
Çukurova’dan Doğu Akdeniz gözlemleri
22 Nisan 2025 Salı 16:16Adana’da 2025 Bahar Coşkusu
10 Nisan 2025 Perşembe 18:38'Portakal Çiçeği Karnavalı'nın fikir babası kim!'
09 Nisan 2025 Çarşamba 09:21Bayram, gönüllerin coştuğu gündür?
30 Mart 2025 Pazar 05:49Çanakkale’deki Adana Bayırı
20 Mart 2025 Perşembe 05:34Siviller hedef alınmamalı
10 Mart 2025 Pazartesi 17:22Adana’yı iyi okumak ve anlamak
28 Şubat 2025 Cuma 01:22Karaisalı Varda Kitap ve Edebiyat Günleri’ne Dair
20 Şubat 2025 Perşembe 00:10Adana’nın Ruh Kalesi Karacaoğlan Şiirleri
08 Şubat 2025 Cumartesi 22:10Devletin Zirvesinden Adana
05 Şubat 2025 Çarşamba 21:34




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.