İhracatta dönüşüm başladı
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, dış ticarette iş dünyasına hedef verdi. Cumhurbaşkanı'nın "Uzak Ülkeler Strateji" dediği hedefin şifresi "17 uzak ülkeye 81,5 milyar dolar ihracat"… Ki bu 17 ülke 85 trilyon dolarlık dünya ekonomisinin yüzde 67'sini oluşturuyor. Eylem planı yakında açıklanacak.
İhracatımızın üçte ikisi 2 bin kilometre mesafedeki ülkelere yapılıyordu. Türkiye şimdi ihracatta yeni bir stratejiye geçiyor. Türkiye’ye 8 bin kilometre ve daha uzaktaki ülkeler ki bunlar Çin, ABD, Japonya, Avustralya, Güney Amerika ve Afrika Sahra Altı ihracatçımızın yeni hedef alanı.
Aslında birçok bölgesel ve küresel sıkıntılara rağmen gerek toplumda ve gerekse iş dünyasında bir beraberlik iklimi hâkim. Zira insanlar çizilen 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarıyla en azından geleceğin nasıl şekilleneceğini görebiliyor. Oluşan krizlerin de söz konusu vizyonlarla çözüleceğine inanıyor.
***
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) toplantısında son 12 aylık ihracatın 211 milyar dolarla rekor kırdığını belirten Erdoğan, yeni stratejiyi açıklarken ülkede ihracat kültürünün oturduğunu, her yıl yeni firma ve işletmelerin ihracat kervanına katılmasının bunun en bariz göstergesi olduğunu söylüyor.
TİM nezdinde tüm ihracatçıları kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş insanlarının kalkınma ve refah için istihdam sağlayıp daha fazla ürettikçe ve ihracat yaptıkça Türk milleti olarak çok daha güvenle bakılabilecek bir menzile gidilebileceğini belirtiyor.
Evet, salgın şartlarına rağmen ihracatın büyümeye verdiği destekte oransal 23 yıllık zirveye ulaşıldı. Dolayısıyla aylık 18-20 milyar dolar, yıllık 200 milyar doların üzerinde ihracat rekorları kırmak kolay iş olmasa gerek. Hele hele ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 85’lere ulaşması hiç azımsanamaz.
İhracat gelirinin yarısına yakınının ithalata gittiği dönemler kapanıyor. Hâlâ ithalat yüksek olmasına karşılık özellikle yüzde 21,7’lik ikinci çeyrek Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’da (GSYH) mal ve hizmet ihracatındaki katkı 10,8 puan ve net ihracatın payı 6,9 puan olmuşsa sağlıklı yoldayız demektir.
***
İhracatçı, verilen hedeften, çizilen vizyondan memnun. Ancak yeni strateji yolunda farklı ihtiyaçların doğacağından bahsediyor. Onlar yeni fırsatlara giderken önce girdi maliyetlerinin yüksekliğinden, tedarik zinciri sorunlarından, kur riskinden ve Eximbank kredilerinden soruyor. Haklılar...
Ancak yeni stratejiyle taleplerin çoğu karşılanıyor… Yeter ki onlar ihracat yapsın. Başlatılacak ihracattaki dönüşümle her sektörün ufku açılıyor... Buna göre nitelikli insan kaynağı artırılacak, rekabet ortamı, verimli teknolojik bir altyapı ve teknik bilgi birikimi oluşturulacak.
Devamı var… Hemen ihracatçının hızına göre İhracatı Geliştirme Fonu adı altında bir finansman mekanizmasını kuruluyor. Fona TİM ve ihracatçı birlikleri destek veriyor ve böylece teminat sorunu ortadan kalkıyor. Eximbank sermaye artışıyla yeniden yapılandırılıyor. Bürokrasi de azaltılıyor.
İhracatta dönüşümü hızlandıracak diğer bir çalışma ise ülkeye yeni bir fuar merkezinin kazandırılması. İstanbul ulaşımda olduğu gibi ekonomide de Asya, Avrupa, Afrika ve dünyanın buluşma noktası haline getirilecek. TİM’in bizzat içinde yer alacağı İstanbul fuar merkezi yakın tarihte hayata geçiriliyor.
***
Küresel ölçekte yaşanan konteyner krizine çare bulmak için TİM tarafından Türkiye Lojistik Portalı hayata geçti. İhracatçının lojistikte önemli problemlerinden birine kısa vadeli de olsa çözüm getirildi. 180 milyon konteynerin bulunduğu dünyada, ihracatçı konteyner eksikliği sebebiyle mal satamıyordu.
Yine ihracatı tabana yaymak ve özellikle girişimcileri ihracatla buluşturmak amacıyla TİM-KOBİ işbirliği seferberliğine start verildi. İşbirliği çerçevesinde Türkiye’nin dört bir yanında katılımların yüksek olduğu eğitim programları devreye girdi ve başarılı sonuçlar alındı.
İhracatın artırılması noktasında TİM-TEB, İnovaTİM, inoSuit ve İnovaLİG gibi girişim evlerinin faaliyetleriyle Türkiye inovasyonda küresel ölçekte yarışır hale geldi. Türkiye’nin uluslararası markalarıyla TİM Marka Konseyi ve TİM Kadın Konseyi dış ticarette önemli misyon paylaştılar.
***
Görünen köy kılavuz istemez… Sanayi devrimini kaçıran, bilgi ve teknoloji devriminde yeteri kadar hızlı olamayan Türkiye için önemli bir fırsat doğdu. Siyasi, hukuki, ekonomik ve sosyal sistemde yeniden yapılanma sanıcılarının yaşandığı dünyaya yetişmek Türkiye için şimdi an meselesi. Bunun iyi değerlendirilmesi lâzım.
İşte özetle yapılması gerekenler… Enflasyon mutlaka makul seviyelere çekilmeli, iyileşme yolundaki bütçe ve ödemeler dengesinde fazla oluşturulmalı. Dış borçlar hızla eritilmeli. TCMB rezervleri en kısa sürede pozitife çevrilmeli ve CDS’ler düşürülmeli… Hukukun üstünlüğünde zirveler denenmeli.
O zaman; özgürlükler ülkesi, üretim ve ihracat destekli Türkiye’yi kim tutabilir!
analizgazetesi.com.tr / yazının devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.