Mehmet Yürekli

Mehmet Yürekli

Dünya çapında bir alim: Prof.Dr. Hakkı Çiftçi

Dünya çapında bir alim: Prof.Dr. Hakkı Çiftçi

Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde İktisat Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Hakkı Çiftçi, akademik çalışmalarıyla makroekonomi alanında derinleşmiştir. Güçlü ekonomik/politik ve teknik yapı, sistem ve süreçlerle ilgili stratejiler üretmiştir.

Hakkı Çiftçi, kalkınmacı, toplumcu, gelişmeci, yenilikçi ve teknik yönü ağır bir bilim insanı olarak dünya üniversitelerinde tanınmaktadır.

Kozan İşletme Fakültesi Dekanı olan Prof.Dr. Hakkı Çiftçi, Adana Meslek Yüksekokulu Müdürü’dür. Hakkı Çiftçi, aynı zamanda Çukurova Üniversite Yönetim Kurulu Üyeliği ve Senato temsilciliği görevlerini de üstlenmiştir.

Akademik çalışmaları, Türkiye’nin bölgesel kalkınma ve ulusal vizyon belirleme faaliyetlerine katkıda bulunmaktadır.

hakki-ciftci.jpg

Milli Bilim Anlayışını Temsil Eden Bir Akademisyen

Üniversitelerimize hakim olan Avrupa merkezli bilim anlayışına karşı milli bilim anlayışını savunan Prof.Dr. Hakkı Çiftçi, yerelden evrensele uzanan düşünce çizgisinde, Anadolu’nun irfanını küresel akademik platformlara taşıyan özgün bir duruşa sahiptir.

Hakkı Çiftçi, küresel gelişmeleri yakından takip etmektedir. Dijital çağın dinamiklerini yerli ve milli kalkınma perspektifiyle harmanlayan vizyoner bir akademisyendir. İlmi çalışmalarını medeniyet tasavvuruyla bütünleştiren bir fikir adamıdır.

Bu akademik şahsiyetin en dikkat çekici yönlerinden biri de Türk dünyasına olan entelektüel katkılarıdır. Türk cumhuriyetlerinin üniversiteleriyle yürüttüğü ortak kültürel ve bilimsel faaliyetler, iktisadi kalkınma modelleri üzerine yaptığı karşılaştırmalı çalışmalar ve Türk tarihinin ekonomik boyutlarını ele alan akademik yayınları, Türk dünyasında bilimsel iş birliğini güçlendiren önemli adımlar arasında yer almaktadır. Hakkı Çiftçi, Türk birliğinin temelini oluşturan üniversiteler arası birlik fikrini ve milli ilim anlayışını temsil etmektedir.

Türk kültür coğrafyasının iktisadi ve sosyal dinamiklerini bilimsel bir zeminde ele alarak, ortak bir kalkınma vizyonunun inşasına katkı sunmuştur. Bu yönüyle, yalnızca Türkiye’de değil; Azerbaycan’dan Kazakistan’a, Kırgızistan’dan Özbekistan’a kadar geniş bir coğrafyada üniversiteler arası çalışmalarıyla tanınmış, akademik saygınlık kazanmıştır.

hakki-ciftci-1.jpg

Dünya Çapında Bir Alim

Öte yandan Prof.Dr. Hakkı Çiftçi’nin dünya üniversitelerinde gerçekleştirdiği akademik faaliyetler, onun çalışmalarının evrensel düzeydeki boyutunu ve bilimsel etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi’nde yapay zekâ ve etik üzerine yürütülen ekonomi çalışmalarıyla yakından ilgilenmiştir. Değerli bilim insanlarıyla burada gerçekleştirdiği mülakatlar, konferans sunumları ve seminerler büyük ilgi toplamıştır. Prof.Dr. Hakkı Çiftçi, MIT’de teknoloji ve inovasyon odaklı laboratuvar çalışmalarını yakından izlemiş ve yerinde gözlemlemiştir.

Dünya iktisadi doktirinler tarihini kritik eden derinlikli akademik çalışmaları, Yale Üniversitesi’nde de yankılanmıştır. Burada yürütülen felsefi iktisat tartışmalarında onun görüşlerinin de yer alması milletimiz için gurur vericidir.

Özellikle Prof. Dr. Hakkı Çiftçi’nin son dönemde yazdığı “Medeniyet İddiası: Paylaşanlar Çağı” isimli kitabı dünyadaki akademik çevrelerden takdir toplamaktadır. Hakkı Çiftçi’nin Boston Üniversitesi’nde medya ve toplum ilişkileri üzerine yürütülen disiplinler arası çalışmalara katkıları, onun akademik çok yönlülüğünü ve evrensel bilim camiasındaki etkinliğini gözler önüne sermektedir.

Tüm bu akademik ziyaretlere, dünyanın en büyük üniversitelerinden gelen özel davetlere icabet ederek, bizatihi yerinde gidip görerek, gözlemleyerek katılmış; akademik gözlemlerini doğrudan sahada edinmiştir.

hakki-ciftci-4-001.jpg

Yerelden Evrensele Sıçrayış

Prof. Dr. Hakkı Çiftçi, New Haven Üniversitesi çevresinde yer alan ve Kuzey Amerika’nın yerli halkları olan Kızıldereli köylerini ziyaret etmiştir ve burada doğayla uyum, topluluk ruhu ve ruhsal derinlik gibi değerlerin bireysel ve toplumsal gerçekliğe yansılamalarını gözlemlemiştir: 1- Doğayla uyum: Her şey, mevsimlerin ritmine göre şekilleniyor. Zaman, dijital değil; biyolojik olarak akıyor. 2- Topluluk ruhu: Gençler bireysel değil; kabilevi bir bilinçle yetişiyor. Paylaşım, rekabetten önce geliyor. 3- Ruhsal derinlik: Doğa güçlerine ve ruhlara olan inanç, insanın içsel yolculuğunu besliyor. Bu yaşam biçimi, İslam’ın “fıtrat” kavramıyla örtüşüyor. Çünkü İslam’a göre insan, doğayla uyumlu, sade ve anlamlı bir hayat sürmek üzere yaratılmıştır. Kızılderililerin yaşamı, teknolojik bağımlılıktan uzak, ruhsal derinliğe yakın bir örnektir. Bu yaşam biçimi, İslam’ın “fıtrat” kavramıyla örtüşmekte; teknolojik bağımlılıktan uzak, ruhsal derinliğe yakın bir hayatın mümkün olduğunu göstermektedir. “Kızılderili köyü, modern gençliğe unuttuğu şeyi hatırlatıyor: İnsan, doğanın bir parçasıdır; onun efendisi değil.”

ciftci.jpg

Pasifik Okyanusu kıyısında edindiği tecrübe, sessizliğin hikmetini ve tefekkürün gücünü keşfettirmiştir. Okyanus, insanın iç dünyası gibi; yüzeyde hareketli, derinlerde sessizdir. Her dalga, bir dua gibi sabırla kıyıya vurur. Pasifik Okyanusu, dünyanın en büyük ve en derin su kütlesidir. Okyanusun kıyısında geçirdiğim saatler, bana şu manevi hakikati hatırlattı: Sessizlik, en büyük öğretmendir. Dalgaların ritmi, Allah’ın yaratışındaki düzeni ve sabrı simgeliyor. Bu ritmik sabır, İslam’ın tevekkül anlayışıyla örtüşür. 1- Derinlik: Okyanus, insanın iç dünyası gibi; yüzeyde hareketli, derinlerde sessiz. 2- Ritmik sabır: Her dalga, bir dua gibi; tekrar tekrar kıyıya vurur ama asla vazgeçmez. 3- Tevekkül: Okyanus, kontrol edilemezdir. Tıpkı hayat gibi. İslam, bu kontrolsüzlüğü tevekkülle karşılamayı öğretir. Modern gençlik, sürekli uyarılan bir zihinle yaşıyor. Oysa Büyük Okyanus, zihni susturup kalbi konuşturan bir öğretmendir. İslam düşüncesi, bu sessizliği “tefekkür” olarak tanımlar. “Okyanus, konuşmaz ama öğretir. Gençlik, bu sessizliğe kulak verirse, kendini bulur.”

prof-dr-hakki-ciftci.jpg

Prof. Dr. Hakkı Çiftçi, Zürich Üniversitesi’nde sürdürülebilir kalkınma ve dijital dönüşüm üzerine yaptığı akademik çalışmalarla takdir görmüş ve ödül almıştır. Özellikle de “Sürdürülebilir Şehirler” temalı verilen ödülüyle İsviçre akademik çevrelerinde büyük ilgi görmüş; çok sayıda güçlü atıflar almış ve impact faktörü yüksek dergilerde yayınlanmış makaleleriyle uluslararası literatürde yer edinmiştir. Stockholm Üniversitesi’nde çevre ekonomisi ve toplumsal yönetişim üzerine yürüttüğü çalışmalar ile İskandinav entelektüel geleneğiyle güçlü bir bağ kurmuştur.

‘Bilgi Çağında Hikmet Arayışı: Modern Gençliğe Fıtrî Yaşamla Akademik Bir Rehberlik’ başlıklı çalışması; yine ‘Tefekkürün İzinde: Doğadan Üniversiteye, Gençlikten Medeniyete Bir Akademik Diriliş Çağrısı’ başlıklı çalışması ve ‘Büyük Okyanus’un Sessiz Hikmeti ve Kızılderili Köyünde Fıtrî Yaşam’ başlıklı çalışması dünya akademik çevrelerinde dikkat çekmiştir; bunlar pek çok akademik çalışmaya referans olmaktadır. Özellikle ‘Modern Gençliğe Türk Akademik Özgün Bir Bakışla Kültürel ve Manevî Eleştiri’ başlıklı çalışması gençliğimiz için hayati öneme sahiptir.

hakki-ciftci-3.jpg

Medeniyet Bunalımı

Modern gençlik, bilgiye erişim konusunda tarihin en avantajlı kuşağı olabilir. Ancak bu avantaj, beraberinde bir “anlam kıtlığı” ve “kimlik bulanıklığı” da getiriyor. Bu yazıda, ABD, Zürih ve Stockholm gibi şehirlerdeki gençlik alışkanlıklarını ele almaktadır.

Bu Amerika ve Avrupa üniversitelerindeki akademik etkinliklerde, yalnızca katılımcı değil; aynı zamanda fikir üretici, yönlendirici ve ilham verici bir bilim insanı olarak görülmüş; uluslararası akademik çevrelerce takdirle karşılanmıştır. Gençlik kültürünü, sosyal alışkanlıkları ve bireysel eğilimleri de gözlemleme fırsatı doğmuştur aynı zamanda.

ABD, Zürih ve Stockholm’de gençler arasında alkol ve esrar gibi maddelerin normalleşmesi; özgürlük arayışının rehbersiz kaldığında nasıl bir serbest düşüşe dönüşebileceğini göstermektedir. 1- ABD: Özgürlük, sınırsızlıkla karıştırılmakta; sosyal medya bağımlılığı ve madde kullanımı bireyin ruhsal gelişimini zayıflatmaktadır. 2- Zürih: Sessiz bir toleransla riskler görünmez hâle gelmekte; bireyler erken yaşta alışkanlıklar edinmektedir. 3- Stockholm: Sosyal baskı ile özgürlük arasında kırılgan bir denge oluşmakta; içki içmeyen bireyler dışlanabilmektedir.

Bu gözlemler, şu hakikati ortaya koymaktadır: Gençlik, özgürlükle değil; hikmetle büyür. Özgürlük, nefsin arzularına teslim olmak değil; onları terbiye etmektir. Alkol ve esrar gibi maddeler, sadece fiziksel değil; ruhsal bir kirlenmeye yol açar. Sosyal medya ise dikkat dağınıklığı ve içsel boşluk üretmektedir. Sürekli beğenilme arzusu, kalbi hastalandırır. Görsel bombardıman, zihni parçalar.

Gerçek özgürlük; anlamla, sorumlulukla ve hikmetle birleştiğinde bireyi yüceltir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Yürekli Arşivi