İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Lakşmi Yıldızı,  

Lakşmi Yıldızı,  

 

Geçtiğimiz Cuma günü Cuma namazını namaz vakti o mıntıkada olmam münasebeti ile İstanbul Beykoz’da Mihrişah Valide Sultan Camii “Küçüksu Camii”nde eda etmeye gittim.

Mihrişah Valide Sultan Camii “Küçüksu Camii Küçüksu Kasrının hemen karşısında hazin bir hikâyesi olan bir camimiz.

 

Size önce caminin kısaca hikâyesini anlatmak suretiyle asıl konuya gireceğim.

 

Göksu Mihrişah Valide Sultan Camii olarak bilinen “Küçüksu Camii” Küçüksu Kasrının tam karşısında taş duvarlı, sıvalı ve ahşap kırma çatılı Boğaziçi'nin tipik mütevazı mescitlerinden biri. Mihrişah Sultan tarafından Bostancı Ocağı'na mescit olarak 1750 tarihinde yaptırılmıştır.

1835’te II. Mahmut’un fermanı ile restore edildiği biliniyor.

1930’larda ise caminin hemen yanında bulunan Küçüksu Kasrı devlet büyüklerine tahsis edilince cami cemaati azalmış ve bu süreçte caminin minaresi anlaşılamayan bir sebeple yıkılmış. Bu gelişmelerin ardından bir süre Küçüksu İdman Yurdu olarak kullanılan cami daha sonra da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından lokal olarak kullanılmış.

1950’de çok partili döneme geçişten sonra caminin durumu kamuoyunun tepkisine yol açmış. Anadoluhisarı halkı, caminin tekrar ibadete açılması için Vakıflar Başmüdürlüğü’ne dilekçe vermesi hiçbir işe yaramamış ve 1956’da Celal Bayar’ın Küçüksu Kasrı’nda oturduğu sırada, tartışmalara son vermek için cami tamamen yıktırılmış.( Prof. Dr. Semavi Eyice -Tarihçi)

 

Ecdat yadigârı bir caminin önce ibadete kapatılarak başka amaçlar için kullanılması ve ardından yıktırılmasının ayıbı yarım asır sonra telafi edilmeye çalışılıyor. İstanbul Büyükşehri Belediyesi ve Beykoz Belediyesi tarafından yürütülen bir çalışmayla tarihi cami arşiv fotoğrafları ve belgelerden yola çıkarak aslına uygun olarak Mihrişah Valide Sultan adıyla da bilinen bu cami, eski temelleri üzerinde aslına uygun olarak yeniden yapılıyor ve 2014 Ramazanında da ibadete açılıyor.

 

Bu caminin yeniden yapılarak ibadete açılması, Müslümanların bundan istifade ediyor olması çok güzel.

Ancak son zamanlarda camilerde, hastane,  AVM, otel, park vs. yerlerde zemin ve tavanlara yapılan bir şekil dikkatimi çekiyor ve beni derinden üzüyor.

Bir karenin üstüne 45 derece açı ile ikinci karenin çizilmesinden meydana gelen bu şeklin adı “Lakşmi YıldızıLakşmi Yıldızı; Hinduizm’deki sembollerden olan bu yıldız sembolü, tanrıça Lakşmi’nin  Aşthalakşmi, sekiz formu veya “Servet Çeşitleri”ni temsil etmektedir.

Hinduizim’de kullanılan bu sembol zaman zaman Hıristiyanlar tarafından da kullanılmıştır.

 

Bu sembolün geçtiğimiz hafta gittiğim çok modern koşullarda yeni yapılan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin girişi zemininde görmenin üzüntüsünü duyarken, bu Cuma günü Mihrişah Valide Sultan (Küçüksu Camii) caminin avizesinin bağlantı demirlerine varana kadar tavan süslemesinde görmek beni derinden üzdü ve endişelendirdi. Maalesef bu sembolü sadece bu camimizde değil birçok camimizin minber, vaaz kürsüsü, duvar süsleri arasında ve ahşap tavanlarında görmekteyiz.

Bu sembollerin bazı iç mimar, dekoratör ve stilistler tarafından sadece bir motif ve süsleme amaçlı yerleştirilmediğini batı din ve kültürünün görsel olarak milletimizin bilinç altına yerleşmesini sağlamak üzere bilinçli bir şekilde yapıldığı görüşündeyim.

 

Peygamber efendimizin bir hadisini hatırlatarak diyanet işleri ve kültür bakanlığını bu konuda

Tedbir almaya ve bu hataların düzeltilmesi için göreve davet ediyorum.

"Bizden başkasına benzeyen bizden değildir. Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeyin."(Hz. Muhammed SAS)

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

18.07.2015/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi