İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Necmettin Türinay’dan Whatsap Mektubu

Necmettin Türinay’dan Whatsap Mektubu

'Türkçe'nin söz varlığı 600 bin kelimeyi buluyor'

Necmettin Türinay’dan Whatsap Mektubu

Ve Telefonla Görüşmem

Üç sene önce, 2019

Necmettin Türinay’dan bir telefon aldım. Onunla zaman zaman telefonla istişarelerde bulunurdum. Bazan istişareyi ben isterdim. Bu sefer talep ondan geldi. FACEBOOK’ta paylaşmakta olduğum kitapla ilgili görüşlerini ifade etmek için aramış. Özellikle Çapa Yüksek öğretmen Okulu ile ayrıntılar için. Çok memnun oldum. Yolumu aydınlatmak için samimi talepler.

Çapa’da Mücadele Birliği ile ilgili ve Hareketin geneli ile ilgili altı sayfa notlar yazdığını ifade etti (Sonra inceledim. Kendi el yazısı ile altı not defteri sayfası) ve ardından mektup muhtevası ile ilgili görüşlerini ifade etti, samimi bir havada birbirlerimizi destekleyerek bir saate yakın telefonda istişare ettik.

1-"Mücadele Birliği Hareketi de bunun bir cüz’ü Çapa’daki büyük uyanış hareketi de büyüklüğüne uygun sunulmalıdır. Her iki BÜYÜK UYANIŞ hareketi de sosyo-kültürel olarak Türkiye’yi ayağa kaldıran Hareketlerdir. Bunun SAĞ-SOL çatışması gibi daraltılmış zeminden korunması, kadro hamlesinin canlı nakli, büyüklüğünü her an tebarüz ettirerek sunulması şarttır."

Doğrusu ben de buna özen gösteriyorum. Bunu karşılıklı uyum içinde müzakere ettik.

2- Seviyeli otokritiklere can kurban. Seviyeli ve içinde keşke taşıyan bir-iki görüş belirtti. Biri şudur. “Biz arkadaşlarımızın akademik eğitim konusunda önlerini açamadık. Hatta engelledik.” Ben de destek verdim. Biz konyalı ilklere hem mücadelenize devam edin. Hem de şu fakülteyi de bitirin, şu doktorayı yapın denilseydi, büyük gayretle her ikisini de üstlenirdik, başarırdık da. Türinay’ın mektupdaki örneklerine baktım. Hak verdim, şayet öyle yapabilseydik kültürel yüksekliğe uygun ünvanlarla ve çalışmalalarla daha etkili olurduk. Şöyle ifade etti. “Şayet arkadaşlarımızın önlerini kesmeseydik, aksine açsaydık, sadece Çapa’nın uyanış döneminden beşyüz, daha sonraki devirleriyle bin profesör yetiştirebilirdik. Kürsü sahibi hocalar arkadaşlarımızın gönlünü etmek için, Çapa’ya geliyorlardı, evet denmiyordu. Bir liste çıkarmış. Liste de önemli bir rakam. Elli profesör’ün üstünde. Bu neden beş yüz, bin olmasın. Kadro buna hazırdı.

3- “Çapalı arkadaşlarıma ben çok kitap okumalarını tavsiye ediyordum. Hem kendim okuyordum, hem de okumalarını tavsiye ediyordum. Bize Mücadele Birliği’nin tavsiye etmediği kitapların okunmaması tavsiye ediliyordu. Ben bu yasağı deldim ve arkadaşlarımın önünü açtım, dedi. Doğrusu bu yasağı anlayamadım. Kim tarafından bu engelin konduğunu anlayamadım. Öyle bir yasak mı vardı, dedim. Vardı ben aştım, dedi. Ben İrfan Küçükköy olarak Siyasal Bilgiler Fakültesi Hocalarının çok hacimli “Siyasi Tarih” isimli kitaplarını okuduğumu ifade ettim. Hatta felsefi ekollerden Eksistiyalizm’i incelemiştim. Ancak onun arkadaşları çok kitap okumaya teşvikini takdir ettim.

4- “Yazmaya devam edeyim mi?“ diye yarı şaka, yarı ciddi sordum. “Ne demek devam edeyim mi? Siz bir hatırat yazmıyorsunuz. Siz böylece Mücadele Birliği’nin tarihini yazıyorsunuz. Bir model hareketi yazıyorsunuz. Türkiye Kültür Tarihini Yazıyorsunuz” tarzında samimi hislerini belitti. Yazmaya devam konusunda beni teşvik etmek için birkaç cümle ifade etti. Bu ifadelerdeki hüsnü teveccühüne teşekkür ederim.Hisleri ve güveni için kendisine tekrar tekrar teşekkür ederim. Allah yolunu aydın etsin. Profesör unvanı aldığını öğrendim. Çok sevindim. Yanlış bilgi olsa bile önemli değil. Benim gözümde Dr. Necmettin Türinay zaten kaç Profesör.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi