Şam rejimi PKK/YPG’nin üstüne yürür mü?
Şam rejimi PKK/YPG’nin üstüne yürür mü?
Ankara hem Washington hem de Moskova ile Fırat’ın doğusuna operasyon ve güvenli bölge oluşturma konularında müzakere halinde..
Adana Mütabakatı tam buraya konulursa, Washington ve Moskova’nın Ankara karşısındaki yeni pozisyonları daha anlaşılır olacaktır. Moskova, mütabakatı gündeme getirerek hem Ankara’nın Washington karşısında elini güçlendiriyor hem de Ankara/Washington müzakeresine bir alternatif ortaya koyuyor.
Washington, Ankara’nın askeri harekata girişimini engelleyecek ve PKK/YPG’yi koruma altına alacak bir anlaşma yapmayı amaçlıyor; iki tarafı da memnun etme, ne şiş yansın ne kebap politikası bu.
Moskova, Ankara’nın güvenlik kaygılarını yatıştıracak şekilde Şam rejiminin PKK/YPG’nin üzerine yürümesini gündeme getirerek Washington’un politikasına alternatif bir politikayı devreye sokmuş oluyor. Ankara Moskova’nın önerisiyle ilgilenerek pazarlıkta ABD’nin elini zayıflatıyor.
Kısaca Ankara’nın 20 yıl önceki başarısı olan Adana Mutabakatı’nın hem Ankara/Moskova müzakeresine hem de Ankara/Washington müzakeresine etkin bir müdahale olması yine Ankara’nın başarısı görünüyor. Çünkü Adana Mutabakatı’nın içini doldurmak Moskova için hiç de kolay görünmüyor. Mecbur kalmasa Moskova böyle zor bir pozisyona girer mi?
Dolayısıyla Ankara, Moskova ve Washington’u devre dışı bırakacak Ankara/Şam müzakeresine mi kapı aralıyor? Tahran böyle bir gelişmede devreye girebilir mi?
Adana Mutabakatı konusundan yola çıkarak baktığımızda, Ankara ile Moskova arasında sağlanan eşgüdüme Tahran’ın da dahil olabileceği öngörülebiliyor. Tabi Ankara/ Şam müzakeresi bir takım zorlukların aşılmasını gerektiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova dönüşünde Beşar Esad ile yeni bir ilişki başlatmama kararlılığını vurguladı. Ankara ahlaki üstünlüğünü korumak için bu haklı bir yaklaşımını sürdürecektir..
Ne var ki devletler istihbarat diplomasisini kullanarak çeşitli düzeylerde ilişkilerini sürdürürler.. MİT’in ortak hedefler için Şam rejimiyle temasa geçtiği/geçebileceği düşünülebilir.
Şam rejiminin, Adana Mutabakatı doğrultusunda PKK/YPG’nin üstüne yürümesi ve Türkiye’nin sınır güvenliğine ilişkin kaygılarını gidermesi, hele hele işbirliğiyle PKK/YPG’nin Suriye’de iyice ezilmesi boyutuna varacak olursa neden Ankara/Şam müzakeresi gündeme gelmesin?
Ankara’nın Adana Mutabakatı’na sıcak bakmasının iki nedeni var: Birincisi Ankara, Putin’in Şam’ı PKK/YPG’nin üstüne yürümeye yönlendirmesini istemektedir.. İkinci olarak da Ankara, Putin’in yönlendireceği Şam’dan PKK/YPG’nin üstüne yürüme niyetini gösteren hareketler beklemektedir.
Şam rejimi PKK/YPG’nin üstüne yürür mü? Bu sorunun cevabını, HDP’de Selahattin Demirtaş’ın yerini alan Eş Genel Başkan Sezai Temelli vermektedir:
“Ne oldu? Aklına 1998’de yapılan Adana Anlaşması gelmiş. Senin aklına bunlar gelmesin, senin aklına 31 Mart’tan sonra nasıl gideceğin gelsin. Eğer bir anlaşma olacaksa bu, Suriye halklarının bir araya gelmesiyle, demokratik bir Suriye anayasası ile olacak. Ancak bu şekilde Suriye’ye barış, demokrasi gelir.”
Bu sözlerden de anlaşılıyor ki, Ankara’nın Adana Mutabakatı hamlesi karşısında aciz kalan PKK/YPG/HDP bütün umudunu 31 Mart seçimlerine bağlamış! Çünkü Şam’ın yeni pozisyonundan son derece korkmuş durumdalar.. Dolayısıyla 31 Mart seçimleri ruhunu, anlam ve önemini Adana Mutabakatı’yla kazanmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.