İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Tarihçi Veli Şirin Arkadaşımdan İsteğim

Tarihçi Veli Şirin Arkadaşımdan İsteğim

Sizin bir konuda bilginize müracaat ediyorum. Hep kafamda, daha önce yazdım mı bilmiyorum. İ. Ü. İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Enstitüsü'nde yüksek lisans yaparken, Osmanlı tarihi ile ilgili orijinal derslerimiz ve otoriter hocalarımız vardı. Para Tarihi dersi Hocamız alanında otorite Prof. Dr. Halil Sahillioğlu idi. Çok faydalandık. Osmanlı devletinin gerileme dönemine girmesini gümüş paranın (akçenin) gümüş bollaşması ile (Amerika kıtasında) gümüş paranın itibari para haline dönüşmesini anlatmıştı. Bu notu tarihçi olarak sizin bilginize sunmak için yazdım.

Osmanlı toprak sistemi Tımar ve Zeamet sistemi, toprak sistemi olduğu kadar asker sistemi olduğunu gördük. Alanında otorite Prof. Dr. Lütfi Güçer hocamızdı. Osmanlının daimi ordusu yok. Yeniçeri Ocağı iç güvenlik unsuru (Jandarma gibi) demişti. Savaş hazırlığı olunca, eyaletlerden asker istendiğini anlatmıştı. Kanuni devrinde asker talebi üzerine ikiyüz elli bin askerin toplandığını, celp edildiğini, aynı zaimlik bölgesinden gerileme döneminde ancak yirmi beş bin asker toplanabildiğini anlatmıştı.

Osmanlı, sürekli ordusuz bir büyük devlet. Topraklarında irili ufaklı ondan fazla dil konuşulan yükseliş devrinde dünyanın en büyük devletinin sürekli ordusu yok. Akıl alır gibi değil ama gerçek. Benim bildiğim gibi ise, bu büyük alan kaç milyon klometre karelik alan sulh alanı demektir. bu konunun bilim dünyasına aktarılması gerekir. Allah sağlık verirse şu anda sunmakta olduğum konunun ardına yüz sayfa kadar "Türkiye Nası Büyük Devlet Olur" bölümü eklemek istiyorum. Konumun işleme özünü Türkiye savaşsız nasıl "Büyük Devlet" olacak tezi teşkil edecek. Kafamda şablonlar var. Bunların başında din dil farkı düşünmeden Türkiyenin komşu ülkeleri sanayi olarak kalkındırması var. Ülkeler arasında güçlü uluslararası kuruluşlar oluşturmak var. İşbirliği ve ulaşımı kolaylaştırmak var. Görüşümün ileride uygulanabilir olması ve ütopya halinde kalmaması temennimdir. Tabiiki Allah sağlık sıhhat verirse yazabilirim.(Böyle yazmıştım.Beceremedim. Ayrıca bu kitap için zaid gördüm.)

********

Tarihçi Veli Şirin arkadaşımızın enfes cevabı;

Veli Şirin

Cevap 1

Muhterem İrfan Ağabey, bu bilgiler genellikle doğrudur. Başlangıçta ordu/asker boyların gençlerinin toplanması ile meydana gelirken; I. Murad devrinde (pençik oğlanı) denilen, esir alınan gençlerin beşte birinin devlete ait olmasından mütevellit, Türkçe öğretilip, müslümanlaştırılıp devamlı asker haline getirilmeye başlandı. Bu yol giderek (Yeniçeri) adı verilen, Kanuni devrinde 20 bin kadar olan bir devamlı bir ordunun oluşmasını sağladı. Yine baştan itibaren, fethedilen toprakların yönetimine ve vergilerinin toplanmasına memur edilen mutlaka Türk olan (Tımar sipahisi) usülü ile Kanuni devrinde 200 bin kadar olan (Tımarlı Sipahi) ordusu oluştu, fakat bu ordu seferde hazır olur, hazarda kendi işi ile uğraşırdı. Tımarlı sipahinin oluşması şöyle olurdu: Sözgelimi 20 bin akçe geliri olan bir kasabaya tımar sipahisi görevlendirilir, sipahi oraya gider, vergiyi toplar, 5000 akçesini kendi maaşı gibi kullanır, kalan 15 bin akçe ile beşer bin akçeden üç askeri hazır tutardı. Seferde kendisi ve üç askeri ile kazada subaşının emrine girer ve orduya katılırdı. Tımar sistemi 17. yüzyıl ortalarından itibaren bozuldu.

Veli Şirin

Cevap2

Yeniçeri ordusu (Kapı kulu ordusu), hazarda önemli şehir merkezlerinde kalelerde bir çeşit jandarma gibi de görev yaparlardı. Önceleri savaşlarda esir olan gençlerden seçilen gençler, sonradan Rumelindeki belirli bölge ve toplumlardan (Hırvat, Boşnak, Rum, Sırp gibi), iki yılda bir (Turnacıbaşı) tarafından bir çeşit sınavla seçilen 10-15 yaş arası çocuklar, (devşirilir) ve bunlar (Türke )verilirdi. Batı Anadoluda mesela Çanakkalede belirli göylerde ve belirli çocukları olan ailelerin yanına verilen devşirilmiş gençler, Türkçe ve müslümanlık öğrenir ve iki yıllık bu eğitimden sonra tekrar sınavla, askeri orta veya lise muadili okullara gönderilir, en zekileri ise Enderuna (saraya) alınırdı. Yeniçeri askeri üç ayda bir ulufe adı ile bilenen maaş alırlardı.17. yüzyıldan sonra giderek, toprağa bağlı tımar sistemi bozuldukça, genel ordu maaşlı hale geldi ve devlet sadece onların maaşlarını ödemekle uğraşırhale geldi. Yeniçeri isyanlarının temel sebeplerinden biri maaş meselesidir. Osmanlı dönemi devletleri içinde devamlı ordu kuran (yeniçeriler) ilk devletlerden birincisi Osmanlıdır.Zira o dönemde diğer devletlerin devamlı ordusu yoktu. Seferde toplanılırdı. Geçmişte, Roma'nın (lejyoner) denilen maaşlı devamlı ordusu vardı. Osmanlı toprakları 16. yüzyıl sonlarında (1580 ler) bağlı hükümetler (kırım gibi), nüfuz altındakiler (lehistan gibi) ler de dahil, 22 milyon km kare olarak tahmin edilmektedir. 1914 yılı ağustosunda (ı.dünya savaşı başı), 5 milyon km.kare kadardı. Tarihte (Pax Romana) dan sonra en geniş ve en uzun sulh alanı olarak (Pax Ottoman- Osmanlı Sulhu) kabul edilmiştir. Bu durum, 1400-1800 arasında 400 yıl tartışmasız böyledir. Muhterem İrfan Ağabey, bunları ben (Anahatları ile Siyasi ve Kültürel Osmanlı Tarihi) isimli kitabımda, bilhassa kültür tarihi kısmında anlattım. Ban adres gönderirseniz size kitabımdan gönderirim. Hürmetlerimin kabulü dileklerimle, Yüc Allah 'tan gayretlerinizin devamını ve başarısını dilerim. Veli Şirin

*******

Değerlendirme

İrfan Küçükköy

(Pax Ottoman- Osmanlı Sulhu) önemli bi terim. Tarihçilerin bu bilgiyi kabul etmelerine şaşırdım ve önemsedim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi