Anadolu'da bir deyim vardır:

"İşi öğrenmeden, hilesini öğreniyor." diye.

Bu tutumu, varlığımız için değer ve anlam ifade eden bir çok mefhum için sergiliyor olmamız ne acı.

Bu ülkede yıllardır, hilesini bilmediğiniz işte muvaffak olma şansınız yoktu.

Yatırım yaparken, bir proje geliştirirken, bir ortama girerken öncelikle işin hilesini bilmeliydiniz ki, rezil olmayasınız, başarabilesiniz, kendinize güldürmeyesiniz.

Sanatkarlıkta, ustalıkta, bilgelikte, ahlakta değil de hilekarlıkta yarıştığımız için, sorunlarımız kök saldı, çözümleri zorlaştı.

*  *   *

Siyasetçilerimiz de maalesef yıllarca bu yanlış zihniyetin tornasından geçtiler.

İlkesiz, ölçüsüz, amacı farklı siyasetin işlerliğinde şimdiye değin erdemli insanlar bu nedenle görev alamadı, fırsat bulamadı.

Kişiliğini şartlara uydurabilen, eğilip bükülebilen, istenilen modeli alabilen insanlar siyasette tutunabildiler, bu ülkenin yönetiminde söz sahibi oldular.

*  *   *

Yine bir seçim arifesindeyiz.

Vekillik müracaatında yaşanılan şoklar, ülke olarak siyaseten geldiğimiz noktadan habersizliğimizden kaynaklanıyor.

Vekilliğe aday olmak isteyenler ilk kez bu seçimlerde soyundukları işin, "bu memleketi yönetmek, ülkenin gidişatına müdahale etmek, ülkenin kaderiyle oynamak" olduğunu anladılar.

Seçilemeyenler dönüp de kendilerine "Ben bu ahlak, anlayış, beklenti ve birikimimle; dünya ile rekabete girmiş, samimi tek dostu olmayan, ekonomik, kültürel, siyasal bir çok devasa sorunla boğuşan, milyonlarca insanın kaderini etkileyen şu işte, gerçekten liyakatli ve layık mıyım?" diye sorduğunda, birçoğunun kendi iç sesi "Evet" demeyecektir.

Ak Parti, ülkenin her yerinde olduğu gibi Adana'da da bu prensipleri gözeterek, gerçekten liyakatli ve layık insanlara fırsat verdi.

Adana, güvenilir, ehil, sorumluluk bilinci ve duyarlığı yüksek, fedakar insanlara emanet edildi.

Ak Parti'nin öne çıkardığı  adaylar, zihniyetinin açılımı olarak bana bunu düşündürdü.

Memleketimize hayırlı olsun.

Ahmet Yürekli

21.04.2011, Üsküdar.