Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

ABD?yi kedi gören fare kafalılar

ABD?yi kedi gören fare kafalılar



Türkiye ABD ilişkisini kedi fare ilişkisi mi görüyorsunuz? Bu algıya sarılmak, zihninizi, yönlendirmek isteyenlere bırakmak değil mi? Neden mi? Şöyle izah edeyim.

Bir gece, fareler, uygun bir yerde, geniş bir katılımla toplanırlar. Herkesin söz alabildiği özgür bir ortamda, yüksek sesle tartışarak başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür.. Sabah olmak üzeredir, kabul edilebilecek hiçbiri fikir çıkmaz ortaya. En sonunda genç bir fare, kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi kendilerine yaklaşırken farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri, fareler tarafından alkışlarla onaylanır.

Bu arada bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. ?Fakat!? der, ?Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çan asacak??

Dedemler, gençliğinde ve babam da çocukluğunda, Türkiye?nin, İngilizlerin Osmanlı İmparatorluğu?nu yıkarak kurduğu dünya düzenindeki vaziyet ve istikametinden şikayet edişine tanık oldular. Onlar 1950?den sonra, ben de kendimi bildim bileli Türkiye?nin ABD?nin kurduğu dünya düzeninden şikayetçiliğine tanık oluyoruz. Yarım asırdır ülke gündeminin ilk sırasında yer tutan sorunumuz, ABD?den ve kurduğu düzenden nasıl kurtulacağımız meselesidir.. Sağcısı, solcusu ve İslamcısıyla ülkemizdeki tüm fikir akımlarının cevaplamaya çalıştığı temel soru budur. ABD?nin hegemonyasından kurtuluş için Türkiye?de üretilen sağ ve sol senaryolara birlikte bir bakalım şimdi.

Solcular, kedinin boynuna çan asmayı düşünürler sürekli. Her çan asma girişimlerinde de kediye ziyafet olurlar. Her darbe dünya güçlerinin ülkemize müdahalesi ise.. Sahi o kadar genç devrim hayaliyle niçin mezarları boyladı? Niçin hapishanelerde çürüttü gençliklerini? Niçin akıl ve ruh hastanelerinde aramak zorunda kaldı yitirdiği akıl sağlığını? Darbe ortamı hazırlamada kullanılıp atılma anlamına gelecek bir siyaset yapmak trajikomik bir durum değil mi? Sağcılar, sürekli çanı kedinin boynuna kim asacak, var mı bir babayiğit sorusuyla elleri kolları bağlı oturmayı siyaset bildiler. İyi bir plan yapmakla o planı gerçekleştirmek ayrı ayrı konular olduğunu mu düşünüyorsunuz siz de yaşlı fare gibi.. Bir işi planlarken gerçekçi olmak ve uygulamayı esas almak gerekir mi diyorsunuz siz de? Darbeler iktidarını pekiştirdiğinden bürokratik oligarşi arada bir sağ partilere direksiyona geçme izni verdi ki bakanlar ülke demokrasiyle yönetiliyor görsün diye.. Sağ siyaset, itiraz etmeden, baş kaldırmadan bir kenarda yaşayıp gitme değil mi? Düzeni kuran güçten korkup ve korkutup eylemsizliği sürdürmektir, düzene uyumluluktur sağ siyaset..

Kedinin boynuna çan takmak iyi bir plan mı yomsa hamhayal mi? Boş hayale plan demeyeceksek plan nedir? Öncelikle Türkiye ABD ilişkisini kedi fare ilişkisi olarak algılamamak gerekiyor. Türkiye?yi orantısız bir güç ilişkisine mahkum eden bir algı bu.

Oysa iki ülke arasındaki güç farkına değil, kendi durumumuza, Türkiye?nin vaziyet ve istikametine odaklanmalıyız daha çok. Türkiye, ABD?nin güç aldığı farelerden kurtulmalı önce, kendini fare olarak algılayanlardan. Fareler, 3 Kasım?da ABD?nin topraklarımızı kullanmasına hayır dediğimizde tir tir titremiş, felaket tellallığı yapmışlardı.. Kedinin boynuna çan takayım derken kızdırdınız işte edebiyatı yapanları tanırsınız.. Onlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Davos?ta ?One minute!? dediğinde ya da İsrail?in Mavi Marmara korsanlığıyla rövanş almaya kalkınca da ?İşte kedi kızdırıldı..? diye panik yapmadılar mı? Doğru algı, dünya güçlerine boyun eğmemek ve kurtuluş mücadelesine girmek değil mi? ABD?yle mücadele etmek Allah?ın milletimizin omuzlarına yüklediği bir mukaddes görev..

Milletimiz, Allah?ın gücümüzün yetmeyeceği görevleri yüklemeyeceğini bilir.. Kafiri gözünde büyütürken kendine hor bakmak Müslümanca bir davranış mıdır? Kafir güçler ne kadar büyük olursa, mücadele ne kadar zorlaşırsa, Müslümanların işi aslında o oranda kolaylaşır.. Düşman güçlerin büyük olması, birliği sağlamayı kolaylaştırır, saflar sıklaşır ve dayanışma artar. Bize düşen, Allah?ın desteğini arkamıza alacak vaziyet ve istikamette olmak değil mi?

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi