Adana’nın simgesi yok mu?

Bir grup genç işadamı, Adana'nın gelecekte simgesi olacak yeni bir yapı tasarlanması için kolları sıvamış.

Paris'in Eyfel Kulesi, Londra'nın da London Eye’yi var demişler..

Adananın niçin bir simge yapısı yok diye sormuş gençler?

Ajanslar, “Adana yeni simgesini arıyor!” başlığıyla haberleri geçince adanapost.com haber sitesi olarak biz de ilgisiz kalamazdık. Haberi yayımladık sayfamızda.

Ne var ki Adana’nın simgesi konusunu yazma fikri de gelip kuruldu zihnimin baş köşesine.. Yazmadan rahat edemezdim.

Genç işadamları, fikirlerini açıklamadan önce bir durum değerlendirmesi yapmışlar:

Adana'nın Taşköprü ve Büyüksaat Kulesi gibi çok sayıda simge yapısı bulunduğunu hatırlamışlar. “Kentin kimliği ve değerlerine uygun, ülke genelinde ve dünyada tanınmasına, geleceğe taşınmasına katkı sunacak” bir proje için kollarını sıvadıklarını duyuruyorlarmış kamuoyuna..

Adana'ya yeni bir simge kazandıracak proje için ulusal ve uluslararası mimari yarışmalara katılmış, işinde uzman 10 mimari firmayı kente davet edeceklermiş.

Amaçları, Akdeniz'in parlayan yıldızı Adana’yı Türkiye'nin ve Orta Doğu'nun çekim merkezi haline getirmekmiş.

Adana’nın simgesi konusunda haberler zaman zaman medyaya yansıyor. En yaygın olanı Merkez Camisi’ne ilişkin olanı:“Yıllardır Adana’nın simgesi olan Taş Köprü tahtını Adana Merkez Camisi’ne kaptırmak üzeredir.”

Adana’nın simgesi meselesine ilişkin birkaç düşüncemi bu yazıda siz saygıdeğer okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Sondan başlayacak olursak, Adanalıların “Adana Merkez Camisi” olarak adlandırdığı caminin resmi adının “Hacı Ömer Sabancı Merkez Camisi” olduğunu hatırlatayım.

Merkez Cami, Seyhan Nehri kıyısında, Merkez Park’a komşu olan cami Adana’nın hemen her yerinden görülecek boyutlardadır. Ne var ki “Merkez Cami, Adana sembolü olamaz.” demekten de kendimi alamıyorum. Çünkü sponsorlu, caminin adının başına bir iş adamının ismi eklenmiş.

Adı geçtiğinden atıfta bulunulacak olursa Eyfel Kulesi’nin ya da London Eye’nin başına niçin bir özel isim konulamazsa Merkez Cami de hakkı olduğu halde aynı nedenle Adana’nın sembolü olamaz..

Adanalı bu camiyi yaptırabilirdi, tamamlayabilirdi.. Sabancı Vakfı’na bağışlanmış resmen..

Bir an önce bu sponsorluk durumuna son verip Merkez Cami’ni özgürleştirmek, mübarek mabedi Adana'nın sembolü haline getirmek lazım.

Genç işadamlarına birkaç hatırlatma yapalım.

Adana zaten Türkiye ve İslam coğrafyasının göz bebeğidir.

Adana Doğu Akdeniz’deki jeostratejik ve jeopolitik konumunu hatırlatmakla yetineceğim. Bir başka yazıda bu konuyu da geniş bir şekilde ele alabiliriz.

Hiçbir yapı, Adana’ya yoksun olduğu her hangi bir değer bahşedemez..

Tarih, Adana şehrini gerçek yerine koymuş. Adana, Darülislam’ın gözbebeği bir şehirdir.

Adana İslam’ın özgürlük ve cömertlik abidesidir. Adana’nın tarihi vizyonunu ve siyasi misyonunu göremeyenler, ona sembol arıyorlar.

Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı Mustafa Yürekli’ye “Adananın bir sembolü yok mu?” diye sorduk. Üstadın cevabı son derece kısa ve netti:

“Adana’nın sembolü Demirköprü’dür. Vardar Köprüsü’yle birlikte Demirköprü, Sultan Abdülhamit’in hatırasıdır, İstanbul Bağdat Demir Yolu Projesi’nin bir parçası olduğundan. Demirköprü, İslam birliği anıtıdır!

Adanalılar, şehrin sembolünün Demirköprü olduğunu bilirler. Çünkü İstanbul Bağdat Demir Yolu Projesi yüzünden Birinci Dünya Savaşı çıktı ve sonunda Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı.

Demirköprü, vatana ve Adana’ya sahip çıkmak andı ve abidesidir.

Tüm Adanalıları, 5 Ocak’ta, atalarımız ve şehitlerimiz için fatiha okuyup dualarla Demirköprü’den yürüyerek geçmeye, Merkez Camide Mevlid-i Şerif okumaya ve dinlemeye davet ediyorum.”

Bu genç iş adamları, Adana’nın evlatları değil sanki.. Adeta küreselleşmenin lejyonları, gönüllü fedaileri: Tüketim ekonomisinin kulları, köleleri gibi konuşuyorlar! Dünya sermayesinin taşeronları olduğunu açıklıyorlar! Kültür endüstrisinin gönüllü ameleliğini yapıyorlar.

Adana, marka şehir olacakmış. Zavallılar! Gerçek Adana’yı gözlerden saklayamayacaksınız! “Marka” diyerek halkı uyduruk bir Adana’ya yönlendiriyorlar. Bir şehir efsanesiyle Adanalıyı uyutabileceklerini sanıyorlar.

Yiğit Adana’nın sembolü Demirköprü’dür, aramak gerekmez.

Londra ve Paris BM Güvenlik Kurulu üyesi iki ülkenin başkentidir. Bu iki başkentle sözde yarıştırmak Adana’yı başkent ilan etmek mi oluyor?

İncirlik’le Adana Washinton’un taşrası yapılmadı mı? "Gelecek kuşaklar Adana’yı Londra, Moskova, Berlin ve Paris’in taşrası yapmasınlar yeter!" demekten kendini alamıyor insan.

Adanalı, şehrinin tarihteki vizyonunu ve siyasi misyonunu bilen, şehrinin Darülislam ve İslam milleti ile kader birliğini onur meselesi görendir..

Adana, İslam şehirleri ailesinin kahraman bir evladıdır.