İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Ak-Saray’a lüks araç filosu  

 

 

İsraf, bir toplumun kaynaklarının heba olmasına yol açan, dolayısıyla toplumların refah seviyesini doğrudan etkileyen önemli bir meseledir. Yüce dinimiz İslam ve Hz. Peygamber israf üzerinde hassasiyetle durmuş ve insanları israftan uzak durmaları yolunda uyarmıştır.

Bursa'da partisinin verdiği ahde vefa yemeğinde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır" ifadelerini kullanmış AKP’nin israf konusundaki tutumundan dolayı üzüntüsünü ifade etmişti. Arınç, ”Allah israf edenleri sevmez” diyor. “Belediye başkanı da, milletvekili de, anne baba olarak ebeveyn olarak siz de israf etmeyeceksiniz.” Diye de tavsiyede bulunuyordu.

Devlette israf maalesef her dönemde görülüyor iktidarda kalış süresine göre de farklılıklar gösteriyor.  Ancak AKP döneminde hat safhaya ulaştı adeta saltanat dönemi havası estirilmeye çalışılıyor. Bunun başını da kamuoyunda kaçak saray ve Ak-Saray olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi. Özel uçak alımı bakanlık seviyesine düşürüldü, artık bildiğimiz içişleri bakanlığına ait özel uçağın olduğu, Cumhurbaşkanının ikinci ve süper lüks tabir edilen yeni özel uçağı ise sadece bizim değil dünyanın dilinde. Özel ve zırhlı değeri milyonla ifade edilen lüks araçlar bakan, müsteşar, başkanlık, şube müdürlerine tahsis edilirken Cumhurbaşkanı ve başbakan’a ait araçların sayısı ise bir hayli kabarık.

Kamudaki israf ve har vurup harman savurmak elbette sadece iktidar ve çevresi ile sınırlı değil. Devletin ve devletin kontrolü ve denetiminde olan her kurumda aynı şekilde görülmekte..

İlk defa milletvekilliğine aday olduğum 1999 genel seçiminde yaptığım bir araştırma çalışması neticesinde. Kamuya ait atıl ve ihtiyaç fazlası, araç, bina ve sosyal tesislerin elden çıkarılması ile o zamanki dış borcumuzun yarısından fazlasını karşılayacak miktarda olması devletteki israfın ne boyutta olduğunun açık bir göstergesiydi.

Maliye bakanı Mehmet Şimşek kamudaki araç kiralama ve bunların yakıt olmak üzere bakım masraflarının yüksekliğinin kamuoyunda tartışılması üzerine alaycı bir şekilde “kamuda kiralanan araç ve bunların masrafı devlet için çerez parası” diyordu.

Asgari ücret, işçi memur ve emekli aylık zamları belirlenirken kılı kırk yaran, sözleşme masasında işçi memur temsilcilerine kök söktüren iktidar söz konusu bakanlıklar, başbakanlık ve özellikle Ak-Saray olunca milletin alın teri vergilerinden oluşan devlet hazinesinin kapılarını ardına kadar açıyor.

AKP'nin “kamuda araç saltanatına son vereceğiz” söyleminin üzerinden fazla zaman geçmedi. Şimdi Cumhurbaşkanlığı sarayına 32’si binek otomobil olmak üzere toplam değeri 434 milyon 96 bin lira değerinde 50 lüks araç alınacakmış.

Bal tutan parmağını yalardı eskiden şimdilerde ise kolunu daldırıyor omzuna kadar bal kazanına daldırıyor. Düşünüyorum da ne kadar bol kaynağımız geniş hazinemiz varmış. Yetmiş yıldır gelen talan ediyor, giden talan ediyor saçıp savuruyor, hala bitmiyor. Asgari ücretli, işçi, memur ve emekliye verilen ücreti yeterli hatta maliye bakanı Şimşek’e göre fazla gören üstüne de tutumlu olmayı, israf etmemeyi öğüt veren devletin idarecileri kendileri lük, şaşaa ve sefahat içerisinde adeta saltanat dönemini yaşantısı içerisinde gününü gün ediyorlar.

Tabasından bir görevlinin Hz. Ömer’e “ya Ömer ölüm var” dediği, biz de diyoruz ki, “Dünya fani, asıl olan ahret hayatı, ölüm var, hesap var.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

25.10.2015/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.