İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Çağdaş Aydının Milli Görevi - 2

Toplum zirvede olmasa bile, zirve üstadlar,otoriteler eserlerini, zirve yolcularına ulaştırabilmişlerse, bu bayrakları zirve yolcuları yüklenmişlerse, zirveye tırmananların gayretine teslim edilmişlerse zirve eserler, zirveye ulaşacaklardır, ulaştırılacaktır. Toplumları, kültürel buhran içinde kıvranırlarken ortaya çıkan zirve eserler.er geç zirveyi bulacaktır. Ancak yarasalar, her zaman var olacaktır. Mesela, toplumu sırtlanıp zirveye yönelen, Necip Fazıl Kısakürek, davasını zirveye tırmananlara emanet etmiştir.

Yer yüksekliği zirvede olan için çukur, çukurda olan için erişilecek zirvedir. Çukurdakilerın çoğu, zirvenin varlığından bile haberdar değillerdir. Nitekim Şiirde Necip Fazıl’ı, Ahmet Haşim’i, Arif Nihat Asya’yı tanımayanlar, hatta İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif’i göremeyenler, ömrü boyu neşrettiği şirler toplamı bir broşür kadar olan kişileri büyük şair sanıyorlar, böyle lanse ediliyor.

Zirve insanları zirve toplumlar yetiştirir. Bunun karşıt tezi de doğrudur. Zirve toplumları zirvr insanlar yetiştirir. Her iki önermeye göre, çağdaş milli aydın zirve olmak zorundadır.Eskiler topal eşekle, eşekler yarışmasına katılmak olmaz, derler. Her aydın emeğinin son gücünü harcayacak ve başarısını ortaya koyacaktır. Zirve toplumların binasının ilk tuğlası da, son tuğlası da hünerli ellerin, düşünen beyinlerin eseridir. İçinizde nice yüksek zekalı, dâhiler olduğunda şüphem yoktur. Belki de bunlardan biri bizzat sizsiniz. Vatanımız, milletimiz, Ümmet-i Muhammed, hatta insanlık sizden çok şeyler bekliyor. Bunu hiç unutmayınız.

1998'de Mekke’de Harem-i Şerif’te bir hutbe dinlemiştim. Gelecek günler, bu günlerde çocukları iyi yetişmiş milletlerin ürünü olacaktır. Şayet Batı ülkelerinin insanları, çocukları daha iyi eğitim alıyorlarsa, yarınlar da onların olacaktır. Yarınlar bugün çocuklarını iyi yetiştirenlerin üstün olduğu bir toplum olacaktır.” Hutbeleri dinlernken Türkçeye çevirir, deftere kaydederdim. Bu notlarımı hac hocalarına hemen aktardım ama eğitimde fonksiyonumuz zurnanın son deliği idi. Batı toplumları eğitimde bizden üstün iseler. Yapmamız gereken onları aşmaya çalışmaktır.

Hazreti Ali “çocuklarınızı çağınıza göre değil, ilerde yaşayacakları çağa göre, çağın imkan ve şartlarına göre eğitiniz” buyurmuştur.

Genç öğrenci arkadaşlarıma ifade edeyim. Göreviniz yarının hamurunu yoğurmaktır. Seçtiğiniz alanda zirveye ulaşmaktır. Otorite olmaktır. Toplumun yücelişi. İslam toplumlarının yükselişi, Başka bir ifade ile ayağa kalkışları sizlerin elinizde olacaktır.

Günümüzde ülkemizin her ilinde Üniversiteler var. Belki eksiklikleri var ama, kapılar açılmış ve ilerlemeleri için mesafeler alınmıştır.

İnsanların olduğu gibi toplumların da çocukluk, gençlik, orta yaşlılık ihtiyarlık evreleri vardır. Toplumumuz ustalık evresinin kapısını sonuna kadar açmıştır.

Değerli aydınlarımız, milli görevimiz olan toplumumuzun sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi, ahlakı, teknolojik, organize etme. Eğitim alanlarında, milletimize ne kadar her alanda toplumuza rehberlik edebiliyoruz. Rehberlik konusunda kendimizi yeterli görüyor muyuz. Yeterli olmamız için neler gerekli tartıp durmalıyız. Eğitim çağının yaşı hem vardır, hem yoktur. Eğitim “Minemehdi İlellahd” beşikten mezara kadardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.