Değer misiniz, değer siz misiniz?

Değer misiniz, değer siz misiniz?

Konfüçyüs Hayattan değer görmek mi istiyorsunuz? Önce siz kendinize değer verin. Bu bencillik değildir. Siz güçlü olmazsanız kimseye faydanız olmaz. Farkındalıklarımızı arttırmak, dünyamızda gelişen küçücük olaylara ve anlara hak ettiği değeri verebilmek…

Bir kral bir gün yanına danışmanını çağırmış ve şöyle demiş: Gerçek düşüncenin gücü, farklılıkların araştırılmasına dayanır. Bana hangisinin daha iyi olduğunu söyle: insanlarımın bilgisini artırmak mı, yoksa onlara daha fazla yiyecek vermek mi? Danışman kralım demiş, nasıl sizin amacınızı anlamayacaklara yemek vermek anlamsızsa, alamayacak insanlara da bilgi vermek o kadar anlamsızdır. Eğer yemek verdiğiniz insanlar yemeği sindiremezlerse, başarısız olursunuz. Bilgi verdiğiniz insanlar kendilerine neden bilgi verildiğini ya da o bilgiyi nerede kullanacaklarını bilmezlerse onlara bir fayda sağlamaz der. Sorulan soruyu, derecelerle ele almalıyız.

 İlki, önemdir: 'En değerli insan değersizdir ve en değersiz insan değerlidir.'demiş. Bunun üzerine kral'Bunu bana ispatla, anlamadım çünkü' demiş.

Bunun üzerine danışman,  baş dervişini çağırmış ve derviş saraya gelmiş. 'Elinde olsaydı, Kabil'deki bir insana nasıl bir yardım yapardın ?' diye sormuş.

Derviş bir yoksul adama “bir kilo kiraz vererek, kendine bir servet edinmesini sağlayabilirim, tabii bunun bilincinde olursa,” demiş baş derviş.

Kral peki o zaman o adamı buraya çağırın demiş. Danışman kendi arzusuyla olmadıkça bu bir işe yaramaz demiş. Kılık değiştirip üçü birlikte Kabil çarşısına gitmişler. Grup manavın önünde durduğunda, manava yaklaşmış ve iyi günler dilemiş. Sonra, 'Fakir bir adam tanıyorum. Ona yardım olarak bir kilo kiraz verir misin?' diye sormuş. Manav bir kahkaha atmış. 'Valla, bazı numaralar duymuştum, ama ilk kez biri benden sanki yardım amaçlıymış gibi kiraz istiyor!'Bunun üzerine danışman krala dönerek ne demek istediğini anladınız mı der. En değerli insan, en değerli teklifi yaptı ve olay öyle bir gelişti ki konuştuğu adamın gözünde hiçbir değeri kalmadı.''Peki, ya 'en değersiz insanın' değerli oluşu?' diye sordu kral. İki derviş, krala onu takip etmesini söyledi. Kabil Nehri'nden geçmek üzereyken, İkisi birden kralı yakaladı ve suya attı. Kral yüzemiyordu. Boğulacağını hissettiği bir anda, sokaklarda yatıp kalkan ve çevrede iyi tanınan bir yoksul ve deli, suya atladı ve kralı tutup kıyıya çekti. Daha pek çok vatandaş da onu görmüştü, ama kimse yerinden kıpırdamamıştı.

Kral bir şekilde kendine geldiğinde, iki derviş aynı anda şunu söyledi: 'En değersiz insan, değerli oldu.'

Bunun üzerine kral,  'En değerli insan değersizdir ve en değersiz insan değerli olduğunu görmüş oldu.

Bunun için hayatınızda insanlara önyargısız değer verin, değerinizi bilin, değerli kılın…

Kalın Sağlıcakla.

 

Sait ÖZDEMİR

Aile Eğitimi uzmanı&Uzman Psikolojik Danışman

www.saitozdemir.net

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.