Neyse…

Neyse…

Bazen yazacak, söyleyecek çok sözünüz olur, çekinirsiniz, çünkü söylenecek söz nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan dolayı insanların yanlış anlayacağını düşünürsünüz.

Ama o kelimeleri, o cümleleri içinizde saklar, bir gün lazım olacağını düşünüp, zihninizin bir köşesine kaydeder ve neyse kalsın dersiniz..

Neyse diye bir kelime bulmuşlar, kimse de kusura bakmasın da her yere yakışıyor mübarek! Dama taşı gibi, şah gibi. İçinde sır gizler, esrar gizler, gizemi saklı tutar.

İnsan bazen tüm kırgınlıklarını, nefretini, öfkesini, kavgasını bazen de koskoca bir hayatı bir ‘neyse’ye sığdırır.

Bazen sözün bittiği yere gelir, tıkanırsınız. Kelimeler, cümleler ağzınızın içinde dolanır, dans eder, fakat belki birilerine dokunur diye vazgeçersiniz, belki de birilerini kırmaktan ürker, belki de öfkenizden, belki de bitmeyen kavgalarınızdan vazgeçme niyetinizi açığa vururcasına hep neyse’lere sığınırsınız.

Allah’ın takdirine boyun eğdiğimizi ifade ettiğimizi düşünüp söylediğimiz bir söz kalıbı vardır: “Hayırlısı neyse o olsun.”

İnancımıza göre tevekkül denilen kavrama denk geldiğini düşünürüz.

Tevekkül dediğimiz durumu içselleştirmeden dilimizde ifade bulmasıdır “hayırlısı neyse o olsun”.

Oysa tevekkül denilen meselede Allah-u Teâlâ kullarından kul olarak elinden, aklından, yüreğinden geleni yaptıktan sonra sonucu Allah’a bırakılmasını murat eder.

“Hayırlısı neyse o olsun” diyenlerin olayların sonucunda karşılaştıklarında da çeşitli isyanlarına şahit oluruz.

Bir Müslüman önce iyi olanı, güzel olanı, doğru olanı, faydalı olanı ve adil olanı seçmeli; sonra, “Allah’ın her hayrına muhtacız, hayırlısı neyse o olsun” diye duasını etmelidir.

Söyleyecek, yazacak çok şey var ama…

Neyse…

Kalın sağlıcakla

Sait ÖZDEMİR

Uzman Psikolojik Danışman

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sait Özdemir Arşivi