Erbakan idealist mi?

 

Ünü Teksas sınırlarını da aşan bir kovboy, gittiği her şehirde adını gizlemeyi başarır; kimsenin yeltenemeyeceği pozisyonlarda birkaç kişiyi öldürür, ününe ün katarak bir başka kasabaya yol alır.

Şerif Jim, son günlerde kasabasında dolaşan, geçen gün de sırtı dönük olduğu halde ateş ederek ahır bakımcısının şapkasını uçuran bu adamın ünlü Hanry olduğunu düşünür.

Şerif, iddiasını kanıtlamak için Hanry?i bara çağırır; kendi yerine kasabayı idare etmesini teklif eder. Bir sürü iltifatın, sınırsız içkili ve bol kahkahalı sohbetin ardından, ikinci kattaki bakımlı, akıllı, güzelliği dillere destan sarışının aşırı bekletilmekten hoşlanmadığını ve hatta sevişeceği erkeğe hazırladığı banyo suyunun soğuması halinde onu pencereden aşağı atattığını söyler.

Hanry merdivenlere yönelir?

Mutlu bir gece geçirmekten başka hiç bir şey düşünmeyen, bulunduğu ortamdan ve hayattan büsbütün kopup, sadece yaşayacağı geceye odaklanan Hanry daha merdivenin beşinci basamağını çıkarken Şerif arkadan seslenir:

?Henry, şapkanı unuttun!?

Şerif?in bu sözüne hızlı bir şekilde tepki veren Hanry?i şerif o anda vurur? 

*   *    *

Bir filmin unutamadığım bir sahnesi olan bu bölüm, gerçek kişiliğiyle toplumda yer almayan insanları  gördüğümde tekrar canlanır gözümde. 

Erbakan, başlangıçta idealistti.

Ancak, davayı satalı yıllar oldu.

Yıllardır biriktirdiği maddi ve manevi serveti oğluna sağlıklı bir şekilde aktarmak, alternatif yaratmamak için, şimdiye değin; hayattan bir beklentisi kalmayan, diplomalı ama beceriksiz, körü körüne itaat eden ve sadakatini hilelere rağmen bozmayan birilerini emanetçi olarak başta tuttu; oğlunun büyümesini bekledi. Bu milleti uyuttu, inananların umudunu boşa çıkardı.

Malatyalılar Derneği gibi yönettiği partinin oy oranını yüzde ikiye kadar düşürdü.

Numan Kurtulmuş?u, yıllardır el freni çekilmiş güçlü bir araba gibi yanında bekletti. İlk defa hata yapıp, kendisini, saadet merdivenlerinde ilerlerken gerçek adıyla çağırabilecek, genç ve idealist olan bir kişiye fırsat verdi:

Adı öğrenildi. 

*   *    * 

Erbakan zaten kendisi için ölebilecek binlerce inançlı, akıllı, girişimci, yetenekli gencin on yıllardır hiçbir şeyi olmuyor artık.

İktidar ortağı olduğu ortamda, Müslümanların yıllarca dişiyle tırnağıyla kazandığı hakları bir anda kaybettirecek, bu ülkede Müslümanları kara listeye aldıracak hareketleri de masumca yapmadı zaten.

Bulunduğu izzetsiz ortamı kendine zül görüp de oradan kopmak zorunda kalan herkesi ?arka kapıdan kaçanlar? olarak değerlendiren Erbakan?ın şapkası, yanından ayrılan onlarca siyasetçinin halkın nazarında gerçek değerini bulması, Başbakanlığa bile oturmasıyla çoktan düştü.

Numan Kurtulmuş, soyadının asıl anlamını, yaptığı ?bu hamle? ile kavradı: Saadet hareketi, Türk siyasetinde başarılı olacaksa, ayağındaki en büyük prangayı kırdı: Erbakan?dan kurtuldu.

Yazının başlığında sordum: ?Erbakan idealist mi?? diye.

Cevabım, ?evet?.

Ancak ideali, kendi saltanatı, saadeti.

Türk siyaseti bir maceracıyı  daha gömdü sinesine.

Artık o ismi çağırdığınızda, kimse dönüp bakmayacak. 

Çevirelim mi sayfayı? 


 

Ahmet Yürekli

03.10.2010, Etiler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.