Kendini kurtarıcı sananlar ömür boyu kölelik istiyor.

Kendilerini 'sahip' sanıyorlar.

Bekledikleri 'minnet', damgaları 'mihnet'.

Konumuzun konuğu Abdurrahman Dilipak.

Dine zarar, siyasete zarar, nezakete zarar bir adam.

Bir günü diğerini tutmayan bir adem.

15 Temmuz günü "FETÖ ile mücadele bitmiştir. Çıkarılan af düzenlemesi ile hepsi serbest bırakılmıştır" diyen adam.

Oysa çıkan af değil infaz düzenlemesi.

Ve terör suçlularını kapsamamakta.

Dışarı çıkan bir tane Fetöcü yok.

Bundan üç gün sonra "Cemaat mensuplarını affetmek lazım. Onları nasıl kazanacağız. Affedelim ve kazanalım" diyende kendisi.

Sen hangisisin ye ömür boyu yeşil kart sahibi Abdurrahman.

Yine üç gün sonra " CIA Türkiye başkanı 1996 yılında bana Fetullah Gülen'in Türkiye imamı ol teklifinde bulundu kabul etmedim" diyende kendisi.

Bu teklifle muhatap olacak kadar frikik vermek zaten bir insana ayıp olarak yeter.

En son konu İstanbul sözleşmesi.

Numan Kurtulmuş bundan iki ay önce bu sözleşmeden çıkılacağını söylemişti.

Bunun kokusunu alan Dilipak hemen sahaya indi.

Ucuz kahraman olmanın yollarını aradı.

Sanki konuyu kendi çözmüş gibi olacaktı.

AK Partili kadınlara papatya ve fahişe diyecek kadar ahlaksızca ve edepsizce yazılar döktürmeye başladı.

Oysa aynaya baksa kendini görecekti hitaplarında.

Sen kimsin ya?

OYUN BÜYÜK, TUZAKTA BÜYÜK.