İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Mekke'den Bir Hatıra - 2 -

Mekke'den Bir Hatıra - 2 -

Mekke'den bir hatıra daha anlatacağımı dünkü yazımda söz vermiştim. Tabiiki sadece bir hatıra anlatmıyorum. Aynı zamanda önemli bilgiler de sunuyorum. Mekke ve Medine ilgili o kadar çok hatıram var ki yazsam rahat bir kaç yüz sayfalı kitap oluşur.

Rahmetli babamdan "Baldırı Çıplak Araplar" tabirini duyduğum olurdu. Ne anlama geldiğini anlamazdım fakir oldukları için böyle dediğini sanırdım. Meğer bu terimin bambaşka bir anlamı varmış. Mekke'de, Kabe önünde bizzat gördüm anladım.

Mekke'de Mescid-i Harem'in içindeyim. Yanımda aslen Mekkeli, Mekke Üniversi'ntesinde akademisyen bir hoca var. Müslümanların ahvali üzerine sohbet ediyoruz. Bilgili ve ufku açık bir hoca.

Bu arada bizim bulunduğumuz yere çoğu genç bir grup geldiler. Güzel giyimliler. Mekke'de erkekler, erkeklere has yapılmış kamis giyerler, etekleri topuk üstü olur. Bunlar, etekleri diz altında kamis (entari) giymiş gençler....

Baldır, bacakların diz altı ile ayak bileği arasında bulunan bölüme denir. Sıcaktan dolayı Çorapta giyilmediği için hepsinin baldırları açık. Gözüme çok acayip geldi. Öyle kişiler görüyordum ama bunlar bir gruptu. Belli ki onları böyle giyinmeye sevkeden bir saik var, hatta bir tarikat misilli organizasyon var. Sohbet etmekte olduğum akademisyen hocaya bunlar neci, kim bunlar diye sordum. Hoca bunlar da bizim sözde muttakîler, dedi. Ben Türkiye'de muttakî cemaatler cübbeli dolaşırlar dedim. Akademisyen Hoca aynen onlar gibi, dedi.

Gelelim, onlar baldırı çıplaklığa neden yöneldiler, bizimkiler cübbeyi neden kutsallaştırıyorlar konusuna. Peygamberimizin her halini manzum olarak, iki bin iki yüz beyitle yazdım, Osmanlıdaki yaygın geleneğe uydum, manzum "Muhammediye" ismiyle düzenledim, Diyanet vakfına neşredilmek üzere gönderdim. 210 sayfalık manzum siyerde, bu konuyu şöyle belirttim. şöyle belirttim.

Peygamberin kıyafetleri çeşitli

Tek tip değil, kaynaklarda kayıtlı

Peygamber şekil değil, ölçü koydu

Esma'yı uyarırken, sözü buydu

Esma: Hazret-i Ayşenin kız kardeşi

Şekli mecburiyet sanmayın sakın

Kibirden,israftan kaçmaya bakın

Bir elbise şeklinin ismidir, “kamîs”

Bu giyim şekli Arap halkına tahsis

Boyu topuk üstü, önü kapalı

Entari diye maruf bu mintanı

Rida ve izar, bir diğer kıyafet

Alt ve üst, iki parçadan ibaret

Bazen üzerine cübbe alırdı

Buna ”bürde” veya “aba” denirdi

Yün, tiftik ve deve yününden imal

Pamuktan dokunanlar da ihtimal

Bazısında uzun cübbe ile, takva

Bazısında baldır görüntülü urba

Müslim , Sahih,c.3, s.1853

Her ikisinde de ifrad, tefrid var

Yaygın örflerde, olmalıdır karar

Peygamberimiz, kendisine hediye edilen Şam Cübbesi (Cübbetü'r-Rum) ve Katar kaftanı (Bürdetü'l-Katar) giydiği hadis-i Şeriflerde varid. Şam şalvarını görüp, ne güzel örtücü diye övdüğü varid, giydiğina dair nakil yok. Demem o ki Peygamberimiz bunları nadiren giymiş. Türk örfünde Cami imamının cübbe ve sarık giymesi Sultan Dördüncü Murat Han'ın emriyle Türk örfüne girmiş. İyi de olmuş. Hocalar için adeta resmi urba olmuş.

Peki Baldırı çıplak müttekîlik nerden çıkmış.

Bir münafık Kabile Reisi Peygamberimizin huzuruna çıktı. Üzerinde, etekleri yerde sürünen, her tarafı altın, gümüş, kıymetli taşlarla süslü bir kaftan vardi. Peygamberimiz onu herhangi bir fakir müslümanla eşit tuttuğu için, Medine'yi terketti. Onun giydiği kaftanı peygamberimiz Kibir elbisesi olarak andı ve yerlerde sürünen elbiseyi hoş görmedi. İşte o baldırı çıplaklar peygamberimizin o emrini uygulamaya çalışıyorlarmış.

Önemli olan kibirden korunmaktır. Türkiye'de sofular uzun cübbe giysinler dinde mahzuru yoktur. Kibirden sakınsaınlar. Arabistanda baldırı çıplak olarak muttakî olmaya çalışıyorlar. Kibirden korunsunlar, giysinler, dinde mahsur yok. Siyer ilmine göre, "Peygamberimizin tek kıyafeti" olarak sunmasınlar yeter.

Bunları yazdım diye kimse gocunmasın. Siyer kitaplarını okusunlar, onlarda görürler, bilgileri artar.

Kıyafette ölçü 1-örf, 2- kendine yakışmış görmesi (kişinin kendi iradesi, 3- kadın ve erkek olarak tesettür kurallarına uymak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi