Mücadele Birliği Hareketi İllere Nasıl Ulaştı
Mücadele Birliği Hareketi, liseli Mücadelecilerin Üniversite şehirlerinde toplanması ile bir büyük gelişme gösterdiği gibi, mezun olup dağılırlar iken de büyük bir gelişme göstermiş, Türkiyede hemen her ile ve hatta ilçeye ulaşmıştır.
Bu konuyu her ili ve hatta gelişme gösterdiğimiz ilçeleri, tek tek ele alarak, ayrıntıları ortaya koyarak sunmak istiyorum. Bu bölümün yazılmasının ne kadar zor olduğunun farkındayım. Sıfırdan başlayıp, ilk gelişme dönemini iyi bilenlerden biri benim. Bu bölüm bir bakıma mücadele Birliği Hareketinde ilklerin, ilk dönemlerin arşivi olacaktır.
1964 yılı Eylül ayında biz Konya’ya, İhsan Ramiz Bayram Ankara’ya, Ayku Edibali, Yavuz Arslanargun İstanbul’a dönerken Türkiye’de sadece on kişi idik. Ancak başarıya inancımız tam idi. Ne proğram vardı, ne strateji. Mademki davamız haklı idi, başaracaktık.
Kapalı bir çalışma düzenine geçmiştik. Haftada bir defa toplanacak, meal okuyacak ve Ziya Uygur’un kaleme aldığı, Yahudilik adlı ant-i Siyonist kitabını okuyacaktık. Bu çalışmaya kültür çalışması diyorduk. O tarihte telefon yaygın değildi. Haberleşme imkanı sınırlı idi. Bu ilk günlerde çevremizden üç imam dahil olmuştu. Ali Erdoğan bir kursun hocası idi. Onu da tanıştırdık. O da Seyyit Ahsen hocayı Afyon’a davet etmişti. Sonra Seyyid Hoca Konya Seydişehirdeki kursunu Afyon’a taşıyacaktır.
Sanırım, Konya’ya döndükten beş ay sonra Kemal Yaman beni çalışmalar hakkında bilgi vermek ve Aykut Edibali’yi Konya’ya davet üzere Afyon’a gönderdi. Aykut Edibali’nin Mecidiyedeki evlerinde misafir kaldım. Gece boyu konuştuk. Bir hafta sonra, Cuma günü Konya’ya gelmeyi kabul etti. Onu Konya İstasyonunda karşıladık. Kemal Yaman’ıın psiklet türü bir motosikleti vardı. Aykut Edibali’yi motosikletin arkasına oturtup evlerine götürdü. Akşam üzeri evlerinde toplandık.
Aykut Edibali “Davet” isimli bir konuşma hazırlamış. Konuşmaya başlayınca Kemal Yaman makaralı teybini çalıştırmaya başladı. Konuşmayı teybe aldı. Daha sonra ortak parayla daktilo alındı ve bu konuşma pehlül kağıdında çoğaltılarak ilk ders notumuz oldu. Üç günlük bu ilk misafirlikte çok şey öğrendik. Kemal Yaman Aykut Edibali’yi çok kişi ile de tanıştırdı. Aykut Edibali ailenin misafiri oldu. Her ay Konya’ya gelme vadi ile Aykut Edibali Afyon’a döndü. Böylece periyotik çalışma başlamış oldu.
Bu minval üzere 1965 yazına ulaştık. Yaz boyunca iki veya üç sefer daha geldi. Bu arada Yavuz Arslanargun, yedek subay öğretmen askerliğini bitirerek Afyon ve İstanbul’a döndü. Artık mutad toplantılara birlikte gelmeye başladılar. Her iki önderimizin dini hayatı yaşama gayretleri bizi çok cezp ediyordu. Çok zaman Yatsı namazını cemaatle kılıp, vakit bekleyip sabah namazını cemaatle kılıp dağılıyorduk.
Aynı yazın Necmettin Erişen, Hamdi çevik, Mustafa Kapçı, sınıfımızdan bazı arkadaşlar hareketimize dahil oldular. Bunları da Aykut Edibali ile tanıştırdık. Böylece 1966 yazına ulaştık. Necmettin erişen Mücadele Birliği için ikinci bir aktivite unsuru oldu. Hareketimizi topluma açtı ama reaksiyon da doğmaya başladı. Ben de 1966 martında tekrar Afyon vaizi oldum. Aynı yazın Afyondan Mehmet Çetin, İstanbul’dan Yılmaz Karaoğlu, Afyonlu Çapalı Necmettin Türinay, Antepli lise öğrencisi Melih Gökçek, İspartalı Ankara İlahiyat öğrencisi Şükrü Altuntabak hareketimize dahil oldular. Sayımız böyle rakamlarla ifade ediliyordu ama varlığımız her yere ulaşmaya başlamıştı.
Bu tarihten sonra Bildiri neşretme devrimiz başladı. İlk bildirimiz Başkanı Kemal Yaman adıyla Konya Milliyetçi Derneği adına oldu. Bazı ithamları cevaplıyorduk. 1977 yılında Mücadele Birliği Derneği kuruldu. Artık bildirileri bu dernek adına neşre başladık.
Bu tarihte, Konya, Afyon, İstanbul, Gaziantep başta olmak üzere vilayetlerde Mücadele Birliği güçlü görüntü sergilemeye başlamıştır. Liseli taraftarlar her yerden ses getiriyorlardı. Konyada Mücadele Birliği Genel Merkezi bildiriler, konferanslar, mitingler ile varlık gösterirken, İstanbul Sancağı (şubesi) ve Afyon Sancağı da açıldı. Her iki açılışta tabiî ki bulundum. Mevlüt İslamoğlu askere ayrılınca Genel Başkanlığa Necmettin Erişen getirildi ve başkanlığa damgasını vurdu.
1968 yılında artık bütün üniversite şehirlerinde vardık. 1963’te ABD başkanı Chonson mektubundan sonra İnönü “Üçüncü bir Dünya kurulur, Türkiye yerini alır” demişti. ABD aleyhtarı bir gençlik yetiştirmek için İsmet İnönü öteden beri var olan Marksist sola pirim vermeye başlamıştı. Aslında Marksistler onları beğenmiyorlardı. Gardrop solculuğu diye CHP’li solcuları aşağılıyorlardı. Milli Türk Talebe Birliği’ Sağcıların eline geçmesi solcuları telaşa sevketti. Bir komplo ile Mücadelecilerin ikinci lideri ve M..B.ini kaybetmelerinde etkili olanları tasfiye etmek istediler ve o vahim olay cereyan etti. Yavuz Arslanargun ve beş arkadaş hapsedildiler.
Bu olay üzerine Yeniden Milli Mücadele Dergisi yayın hayatına girdi. Ben kısa bir zaman sonra Yedek subay askeri okulu öğrencisi oldum.
Yavuz Aslan Argun Kırklareli’de Hapiste yatıyordu ve benim kuram asteğmen olarak Kırklareli’ne çıktı. Kantin subayı oldum. Hergün hapishaneyi ziyaret ettim. Anadolu Kırklareline aktı. Morali bozuk gelenler, azim, moral, heyecan depolayarak döndüler. Mücadele Birliği Türkiye’de her yerde idi artık.
Askerlik sonrası Mecmuaya geldim. Mehmet Çetin abi öğretmenlikten ayrılmış ve Yavuz abiden boşalan yardımcılık görevini üstlenerek İstanbul’a taşınmış. Bana sen İstanbul’a Yeniden Milli Mücadele’ye tayin oldun dediler, iş bitti. Artık görev aramaktan vazgeçtim. Bir bakıma Mehmet Çetin Abi’nin yardımcısı oldum ve teşkilatlanma görevi üstlendim.
İllere tura çıktım. Mehmet abi illerden adresler verdi. Gittiğim her ilde ya bir çapalı, ya bir Konya Yüksek İslamlı, Adana İmam Hatipli, bir kişi ile karşılaştım. Okullarını bitirmişler, Anadoluya yayılmışlar. Liseden mezun olanlar nasıl Üniversiteleri kaplamışlarsa, şimdi de üniversite mezunu arkadaşlarımız Türkiye’yi kaplamışlardı. O kadar çoklar ki isim veremiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.