İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Mücadele Birliği Hareketinde İlkler

Mücadele Birliği Hareketinde İlkler

Sivasta Mücadele Birliği Hareketi’nde İlkler

“Mücadele Birliği Hareketi’nde İlkler” isimli arşivik çalışmaya başladığım zaman Facebook’ta paylaştığım bir yazı ile illerde çalışmalar hakkında, illerdeki İlklerden yazılar istedim. Maalesef yazılar gelmedi. Bunun üzerine 1980 öncesi il sorumluları ile telefon ile irtibatlar kurarak yardımlar istedim. Sivas hakkındaki bilgileri Hamza Erdoğan arkadaşımdan istedim. O, “ben yazmıyayım da bilgiler sunayım” dedi, Ben de yazması konusunda telkin de bulundum. Bu arada ciddi bir hastalık geçirdim. Ölümüm ile çalışmalarım kaybolmasın diye Anadolu Vakfı Başkanı Hayrullah Başer arkadaşımızla irtibata geçtim. Mücadele Birliği ile ilgili iki yarım çalışmamı Onun tensibi ile Ömer Kara arkadaşımıza mail ile gönderdim.

Bir hayli iyileşince, Hamza Erdoğan’dan yazı da gelmeyince kendisi ile tekrar telefon irtibatı kurdum. Mücadele Birliği Hareketinin dağılma sürecine girmesiyle moralinin bozuk olduğunu ifade ile gene “ben anlatayım, siz yazın” dedi, bir buçuk saat süren telefon konuşması esnasında ondan baştan 1979’a kadar Sivas Çalışmalarını dinledim ve bir elimle de notlarımı aldım. Dönemimdeki çalışmaları zaten biliyordum. Bu yazıyı size, sorumlu olduğum dönemdeki Sivas çalışmalarımız ile ilgili bilgilerimi ve Hamza Erdoğan’dan aldığım bilgileri mezcederek sunuyorum.

Sivasta İki Önder: Ömer Polat, Hamza Erdoğan

Mücadele Birliği Hareketi’nin en güçlü olduğu illerden biri Sivas’tır. Askerlik sonrası, İstanbul, Ankara, Konya dışındaki illerin sorumluluğunu aldığım zaman ilk uğradığım illerden biri Sivas olmuştur. Kontrol için gittiğim illerde ilk yaptığım iş, şehirdeki Mücadele Birliği Hareketini tanımak olurdu. İlk gözüme çarpan konu, hareketi yüklenip götüren iki önder oldu. Biri, Mücadele Birliği’ni İstanbul’da Kuran kursunda hafızlık yaparken tanıyan, dışarıdan orta kısım sınavına girip İmam Hatip Okulu Lise öğrencisi olan Ömer Polat, diğeri hareketi sürükleyip götüren, beş bin çalışanı olan DDY (Devlet Demir Yolları) Fabrikası işçilerinin önemli bir bölümünün eleman veya sempatizan olarak harekete dahil olmasını organize eden Hamza Erdoğandır. Geceyi Hamza Erdoğan’ın evinde geçirdim. Ondan Sivastaki çalışmalarımız hakkında geniş bilgiler aldım. Aktif eleman, sempatizan, kitleleşme üzerine sorularım oldu. Sorduğum sorulara vukuflu cevapları ile Hamza Erdoğan’i başarılı bir önder olarak gördüm. Ömer Polat, İmam Hatip Okulu Lise öğrencisi, diğeri aynı yaşta Çıraklık Orta okulunu bitiren, böylece fabrikada işçi olan, ortaokulu dışarıdan sinavla ve Akşam ticaret Lisesini eğitimle bitiren Hamza Erdoğan davayı üstlenirler. Tabii ki bunların güçlü ve gayretli yardımcıları var.

Ömer Polat da İmam Hatip Okulu öğrencileri arasında aktiftir. Bu esnada Mevlüt İslamoğlu Yedek subay olarak askerliğini Sivas’ta yapmaktadır. Lokantada yemek yerken, yemek yemekte olan bir gencin elinde Yeniden Milli Mücade dergisinini görür. !970 Şubat tarihli ilk dergi. Yanına varır. Tanışırlar. Bu kişi Recep Elagöz isimli arkadaşımızdır. Bu genç Hamza Erdoğan’dan bahseder ve bununla buluşturur. İslamoğlu işareti ile sistematik çalışma başlar. 1970 Hepsi öğrenci olan gençlere İngilizce kursu başlattığını Mevlüt İslamoğlu, bana anlatmıştı. İslamoğlu terhis olana kadar irtibatı sürdürür. Bu esnada gençler, Gerçek Emperyalizm kitabı üzerinden seminerlere başlarlar. Mecmuada tefrika edildikçe İlmi Sağ, İnkılap ilmi, çıktıkça Akaid İlmi, Kadroların Vazifeleri ve diğer yayınlardan kültür çalışmalarını sürdürürler. Hamza Erdoğan 1971 tarihinde liseyi bitirir ve sınavlara girer ve Ankara İktisadi ve Ticari Akademisine öğrenci olarak kaydını yaptırır. Devam mecburiyeti olmadığı için, Sivas’ta kalır, hem teşkilat çalışmalarında aktif olur, hem de Fabrikadaki işine ve işçileri organize etme çalışmalarına devam eder.

Şu isimleri de saygıyla analım. Çapa yüksek Öğretmen Okulu mezunu olan, öğrenciliğnden beri yaz tatilinde Sivas’ta aksiyoner fonksiyona sahib olan sonradan başka ilde öğretmen, daha sonra Dersane ve özel okul sahibi olan Abdülkadir Hasbek, Dersane ve okulu birlikte kuran, 1979 sonrasında Islahatçı demokrasi Partisinde eşi ile birlikte aktif olan, Erzurum Eğitim Enstitüsü mezunu Abdullah Çakmak, Çırak okulu mezunu olup, fabrikada çalışan ve bütün zamanlarını teşkilatlanmaya tahsis eden, Orta okulu dışarıdan sınavlarla, liseyi akşam lisesinde bitirip yüksek okul mezunu başka gençlerde vardır. Bunlardan biri de, ismi unutulmayacaklardan biri de Mehmet Sükan’dır. Yaklaşık serüveni yaşayan başka biri Vahdet Öniz’dir . Aynı serüven, Çırak okulu, fabrika işçisi, orta okulu sınavla bitirme, Akşam Ticaret Lisesine devam eden, bitiren, Mücadele Birliği çalışmalarını üstlenen başka gençler de vardır. Bunlardan birinin ismıni daha sunalım. Genç yaşta vefat eden bu genç, fedakarlığı, gayreti ve cesareti ile anılması gereken rahmetli Yusuf Ekici’dir. Hamza Erdoğan bir çok genci bu yolla eğitime yönlendirdiğini anlattı. Bu dönemde davayı yüklenenlerden iki ismi daha saygıyla analım. Biri Halktan biri olarak Emir Kayıpmaz Abi ve diğeri Sosyal Sigortalar Hastanesi’nde diş tabibi Cemalettin Gülmez ağabeydir. Cemal abi gençleri entelektüel çevre ile tanıştırır.Gençlere yardımcı olmada büyük fedakarlıklar yapar. Çırak okulu, Ortaokulu dışarıdan sınavla bitirme, Akşam Ticaret Lisesini bitirme, İktisadi ve Ticari ilimler akademisi mezunu diğer bir arkadaşımız İsmail Kurt’tur. Saygı toplayan gençlerden biridir. Sivas’ta Mücadele birliğinin gelişmesinde büyük hizmetleri olmuştur. Bunlardan başka isimlerini anmaya fırsatımız olmayan yüzlerce aktif eleman, sempatizan ve dost çevresi...

Lütfen yorumlar yapınız. Önemli hizmet sunanları arz edelim. Bunları esas metine aktararak önemli hizmet sunanları unutmamış oluruz.

Mecmua Satışları

Her ilde olduğu gibi Sivas’ta da Mecmua satışları miting havası içinde sürer. Mecmua satışlarını artırmak için büyük gayret gösteren arkadaşlarımız, mecmua muhtevasını adeta ezberlerler. Hiç bir dergi böyle özümlenerek öğrenilmemiştir. Daha önce bildiri döneminde bilgileri ezberlerdik. Aynı heyecanı Mecmua’ya ayırdık. Mecmua adeta bir akademi olmuştu.

Mecmua satışlarının artışı için bunun önemini anlamak ve sorumluluk üstlenmek önemlidir. Hamza Erdoğan arkadaşımızda ben bu azmi ve iştiyakı gördüm. İlk zamanlar az sayıda gelen mecmuayı bile satışta ve abonede zorlanırlar. Depolarda kalır. Abone kampanyası ve gösteri ile satış dönemi başlayınca şartlar değişir.

Bizim dergiler, (Yeniden Milli Mücadele Mecmuası. PınarDergisi, Gerçek dergisi) çıkmazdan önce , Şule Yüksel Şenler adına çıkarılan “Seher Dergisi” için, Konya İmam Hatip Mezunlarının çıkardığı “Oku Mecmuası” için abone yapma gayretleri sürdüren Hamza Erdoğan ve tüm teşkilat, bu konuya, mecmua satma ve abone konusuna dört elle sarılırlar.

Her hafta kırk - elli abone artırarak, gönderilen Yeniden Milli Mücadele Mecmuası sayısını Sivas için bin adete ulaştırırlar. İadesiz satış esastır. Pınar Dergisi, Gerçek dergisi satışlarında da büyük başarı elde ederler.

Miting havası içinde süren Mecmua satışlarının, karşı bir cephenin oluşmasına zemin hazırlayacağı açıktır. Her ilde arkadaşlarımız, büyük olaylarla, soruşturmalarla, tutuklamalarla karşılaştılar. Sivas’ta da aynı seyir izlendi.

Hamza Erdoğan Hapishanede Mücadele Birliği

Mücadele Birliği Genel Merkezi, şubeleri ile kapatıldı. Neecmettin Erişen ve Mevlüt Baltacı’ya mahkumiyet kararı verilir. Necmettin Erişen Çumra hapishenesine girer, Yavuz Arslanargun Hapistedir. Hamza Erdoğan adına Sivastan hapishaneye bir geçmiş olsun telgrafı çekerler. Telgıraf incelenir ve Devleti aşağılama iddiası ile Hamza Erdoğan önce nezarete alınır. - 40 derecelik Sivas Mart soğuğunda nezaretten sağlıklı çıkmak mümkün değildir.Bazı polisler onu gece soğuğundan korurlar. Ertesi gün mahkemeye çıkar ve Hamza Erdoğan’ı tutuklarlar. Mahkeme bir ay sonra görülür. İstanbul’dan gelen Av. Yıldırım Kemal Akıncı savunmasını yapar, tahliye olur. Birkaç mahkeme sonunda da berat eder. O tarihte rutubetli soğuk koğuşlarda kaldığı için, o zaman başlayan diz ağrılarının hâlâ devam ettiğini söyledi. Tabii ki bu tip cezalar arkadaşlarımızı yıldıracak değildir. Hamza erdoğan da hapisten dava adına bilenerek çıkmiştir.

Hamza Erdoğanın bir notunu daha arz edeyim. Hapishanede iken pek çok ziyaretçi geldiğini söyledi ve arkadaşlara teşekkür etti.

Merkezi Kontrol

Sivas çalışmaları bir süre Ankara’ya bağlı olarak sürmüş. Bu dönem de ODTÜ’de okurken, okullarını solcu baskıları yüzünden terk etmek zorunda kalan bazı arkadaşlarımız gibi terketmek zurunda kalıp, tekrar sınavla Siyasal Bilgiler Fakültesinin Maliye bölümünü bitiren Mustafa Aslan arkadaşımız Ankaradan gelerek çalışmaları yönlendirmiştir. Ondan sonra da Ankara sorumlusu Cemil Çiçek, Ali Yektali’yi (Ali Müfit Gürtuna) görevlendirmiş, onlar çalışmaların gelişmesinde etkili olmuşlardır. Bir ara Cemil Çiçek de kontrole gelmiştir.

Mehmet Çetin abinin isteği üzerine ben de Sivas’a birkaç defa uğradım. Yerlerinde kontrol ettim. Daha sonra ayda bir gelerek çalışmaları rapor etmelerini organize ettim. Bu durum, 1978 baharında ameliyat için yönetimden ayrılıncaya kadar devam etti. Ameliyattan önce, Aykut Edibali’nin isteği üzerine teşkilat çalışmalarını ve kasanın anahtarını Mustafa Sağ’a devrederek ayrıldım 1978 Ağostos. İyileştikten sonra teşkilat çalışmalarına yaklaştırılmadım. Bir yıl sonrada Mecmua sahipliğini devrederek teşkilattan uzak kalmaya başladım. İllerden bazı arkadaşlar, çok sonra, İstanbul’a geldiklerini, problemlerini anlatacak sorumlu bulamadıklarını, zamanla gelmez olduklarını anlattılar.

Dernek Çalışmaları

Mücadele Birliği Sancağı Sivas’ta açıldı açılacak derken, kapatma davası açıldı. Artık illerde birbirlerine hukuken bağlı olmayan kültür Dernekleri kurulmaya başlandı. Sivas Kültür Derneği de bu tarihte kuruldu.

Merkez binaları bu kurumlar adına açıldı. Bu dernekler hareketin gelişmesi için büyük hizmetler sunmuşlardır.

NOT: Sivas çalışmaları içinde bulunanlardan yorumlar bekliyorum. Bu bilgilerin içinden önemli gördüklerimi arşiv çalışmalarına ilave ederim, inşaallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi