Ne dönüyor içerde, ne yansıyor dışarı?

Hasan Onat Hocamızın vefatına sevinenler varmış, adları lazım değil.

Tiniyelerini ızhar etmişler, edebilirler zira tiniyet kendilerine aittir.

Ancak sözlerini kendince iman, İslam ve tasavvuf ile süsleyince ve dahi “dini bozanlar tabi ki ölümüne üzülürler” gibi maksadı aşan ifadeler bana şunları düşündürtmeye başladı.

Ecdad boşuna denemiş “illa edeb” diye.

Müslümanlığın öncelikle ahlaki faziletler ve insaniyet üstüne kurulu olduğunu hazmedemeyen rantçı ve tetikçilerin topumun din ve dindarlık algısına, nihayet gelenek adına geleneğe ve dahi geleceğe ne denli zarar verdiklerini herkes görüyor artık.

İnsana saygısı olmayanlardan ölüye de diriye de saygı beklemek nafile.

Beşerlikten insanlığa ulaşamayanlar dindar değil olsa olsa kindar olur, olmuş da nitekim.

Kindar bir tasavvuf ehli mi tezahür ediyor ne?

Kadim Sufilerin sadece kemikleri değil ruhları bile sızlar mezarda...

Evvel yoğ idi iş bu rivayet yeni çıktı diye.

Yeni çıktı da ehli tasavvuf olduğunu iddia eden varsa bu konuda bir kelam etmesini isteriz, şayet kalmışlarsa... Kalmamışlarsa şükut üzre ağlarız halimize.

Meydan kimlere kaldı diye.

İŞİD zihniyetli tasavvuf mu hortluyor ne?

Yoksa tasavvuf üzerinden başka hesaplar mı yapılıyor?

Bu işten kötü kokular geliyor...

Hafazanallah

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.