İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Şair Abdurrahim Karakoç İstanbul'da

Bir Hatıra

Şair Abdurrahim Karakoç İstanbul'da

Şair Abdürrahim Karakoç Maraş'ta oturuyordu .Küçük bir devlet memuru idi. Birkaç ayda bir İstanbul'a gelir. Yazdığı şiirleri gazete ve dergilere dağıtırdı. Sabaha İstanbul'a ulaşır, Akşam otobüsleriyle Maraş'a dönerdi.
Sabah erken Mecmuaya gittiğim zaman, Anadolu'dan gelen bir kaç il sorumlusunu kapıda bekler görürdüm. Onlarla illerinin problemlerini konuşurdum. Teşkilat çalışmalarındaki gelişmeleri uzun uzun dinlerdim. Çok zaman benden önce İdris Turan İlter veya Salim Demirezen arkadaşlarımız erkenci olurlardı. Kapıyı onlar açarlardı.

Bir gün Cağaloğlu'ndaki Mecmua binasına erkence geldim. Merdivenlere oturmuş birini gördüm. Kapıyı açtım. Kapı açtığımı görünce selamımı aldı ve çantasının üstüne serdiği kağıtları topladı ve içeri girdi. Müdüriyet odasına aldım. Elini uzatıp tokalaştık ve kendini takdim etti. "Ben Şair Abdürrahim Karakoç, dedi, Maraş’tan geliyorum. Şiirlerim var da onları muhtelif dergilere dağıtmaya geldim." dedi. hemen bana şiirlerini göstermeye başladı. Ben dedi, on kadar şiir getirdim. Onları dergilere dağıtacağım

Daha sonrada bir kaç defa şiirlerini gazetelere ve dergilere dağıttığına şahit oldum, iletişimin yolu bizzat yazıları ulaştırmaktı.

Sezai Karakoç o tarihte şöhretin zirvesinde idi. Bahattin Karakoç yeni yeni anlıyordu. Konuşma esnasında soyadı benzerliği dolayısıyla Sezai Karakoç İle yakınlığını sordum. Aynı sülaleden olduklarını, onun soyunun sefer esnasında Diyarbakır’da kaldıklarını ifade etti.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.