Sorularla yeniden yaratılmak...
Son günlerde kendime, acımasızca sorular soruyorum.
Davul göbeğine inen tokmak gibi, her biri büyük bir tufan koparıyor içimde.
Her soru ile kendimi yeniden kuruyorum.
Ömrüm, toplumun amaçlı sorularına cevap yetiştirmekle geçti:
Kafam ablukada.
Neden hep avucumuza yığılan cevaplarla karşılarız hayatın sorularını?
Cevaplama telaşı, doğru soruların eceli.
İnsan olgunlaştıkça, sorular da olgunlaşır.
Hayatın cevaptan çok, soru üretmek için var olduğunu kavradığımızda doğru yerden başlarız yaşamaya.
Doğru sorular insanı anlamlandırır, konumlandırır.
Maksatlı sorulara cevap yetiştirmek için kaybettiği yılları,
yaratıcı sorular üreterek kurtarmaya çalışan bir zavallıyım ömrümün bu deminde.
İnsanın kendine yöneltebileceği en olgun soru, Rabbi.
Rabbimiz hakkında verdiğimiz hazır cevaplar, bizi aşkımızdan etti.
Bu yüzden kabirde dahi melekler bize aynı soruyu yineler:
?Rabbin kim??
En doğru soruyu kendimize yöneltmemiz içindir cehennem öğretisi.
Sorular bizim değilse, hazır cevaplarla kandırıyorsak kendimizi,
bizi kendimize ikame edecek sorulardan mahrum yaşıyorsak, işimiz bitti.
Bilmem yönelttiniz mi kendinize
kendinizi
yeniden yaratacak o soruyu?
Ahmet Yürekli
25.12.2010, Üsküdar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.