Üstüne dökme!
Şu direksiz gökyüzü, yanındaki kapsız deniz incinir; üstüne dökme!
Baş tacı edilenleri, baş üstünde tutulanları dert değil deva olarak gör; şifayı sınırlayıp üstüne dökme!
Bu topraklar çok kıymetli, bakımını yaparak daha da kıymetlendirip bereketlendirmek varken; başka yörenin çorak, verimsiz ve niteliksiz toprağını üstüne dökme!
Yaş kemâle erince daha da incelir insan. Anlamadıklarını anlar, sevgi ve saygısı artar; gözünde yaş, gönlünde aşk çoğalır. Sonra bazen su bazen yemek dökülür üstüne. Bir de ölünce toprak… Sen yaşarken toprağı üstüne dökme, üstüne dökme, üstüne dökme!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.