Yeni denizin balıkları, baldırın (geçen yıl) kurbağaları.

Yeni denizin balıkları, baldırın (geçen yıl) kurbağaları.

Ermenilerin, doğuda zulüm yaptıkları dönemde, Bayburt’un bir köyüne baskına gitmişler. Bakmışlar ki, köyün girişindeki çayda yarı çıplak adamlar, suya oturup kalkıyorlar. Ermeni subay bağırmış; kimsiniz? Bayburtlu cevap vermiş; “biz gurbağayük (kurbağayız)”. İlginç gelmiş adama. Tekrar sormuş: “siz nasıl kurbağasınız?”. Bayburtlu tekrar cevaplamış: “biz, baldırın gurbağasıyük (bıldır: geçen yıl)”.

İnsan kendi zamanının çocuğudur. Prof. Dr. Erol Göka’nın ifadesi ile Teknomedyatik bir dünyada yaşıyoruz. İletişim teknolojilerindeki ilerlemeyle dünya genelinde cep telefonu kullanımı arttı. 2015'de dünyanın yüzde 57'si cep telefonu kullarken, 2019'da bu oran yüzde 62 sınırına ulaştı.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından "Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü 2018 Yılı 1. Çeyrek Pazar Verileri Raporu’na göre Türkiye'de mobil abone sayısı yaklaşık 78,9 milyon oldu. Akıllı telefon kullanıcılarının sayısı ise 31 milyonu geçerek toplam nüfusun yüzde 38'ine ulaştı. Türkiye, dünya geneli akıllı telefon kullanıcıları sıralamasında 17. sırada bulunuyor. 82,4 milyon nüfusa sahip ülkemizde; Nüfusun %72’sini oluşturan 59.36 milyon İnternet kullanıcısı Nüfusun %63’ünü oluşturan 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı. Nüfusun %53’ünü oluşturan 44 milyon aktif mobil sosyal medya kullanıcısı var.

Bizler artık bu yeni denizin balıklarıyız. Teknolojiden kaçıp kurtulmak mümkün değil. Eskiden nereye gidersek kendimizi götürürdük, simde ise nereye gidersek yalnız değiliz, dünyayı beraberimizde götürüyoruz. İnternetin çektiği ve internete bağlandığımız her yerde koca dünya bizimle. Günümüz insanı artık modern ve medyatik iletişimi gerçek iletişim yerine koymaya evlilik, ölüm v.b duyurularını sosyal medya üzerinden ulaştırmaya başladı. Gençler özellikle haz ve hız da sınır tanımıyor. Bu durum ilişki biçimlerine ve yaşam stillerine yansımaya başladı. Teknoloji uzuvlarının bir parçası haline geldi.Onsuz yatağa bile girmiyorlar. Sanal ilişkiler kolayca girilip çıkılan, bakım istemeyen, özen ve ciddiyet gerektirmeyen”delete”tuşuna basınca kurtulması mümkün ilişki olarak görülmeye başladı. Bu ilişkiler günümüz gerçek aile ilişkilerinde de görmeye başladık. Biz yaşlı kuşak bu yeni denizin balıkları olmaya bir türlü alışamadık. Çocuklarımız bu denizin içine doğuyorlar. Dijitallik adeta onların ana dili gibi.

Sonuç olarak; teknomedyatik dünya da insan gözünü akıllı telefondan kulağını sosyal medyadan ayırmadığı sürece gerçek insan ilişkileri yaşama konusunda sıkıntılar devam edecektir. Unutmayalım ki: İnsan sosyal ilişkilerinin toplamıdır. Gerçek olan hayattır.

Not: Bu konuda daha geniş bilgi için Prof Erol GÖKA’nın bu konuda yazılmış eserinden yararlanabilirler.

Kalın Sağlıcakla

 

Sait ÖZDEMİR

www.saitozdemir.net

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.