Musibet en iyi nasihattir.

Musibet en iyi nasihattir.

İnsanlara kendilerine verilen öğütleri ve nasihatleri çoğu zaman kulak ardı eder, önemsenmez. Halbuki günümüzde gençlerin yapmış oldukları en büyük hata nasihatleri kulak ardı etmek yerine verilen bu nasihatlere sımsıkı sarılmak olmalıdır. Büyüklerin küçüklere olan nasihatleri çoğu zaman küçükler tarafından dikkate alınmaz. Onların eski zamanda yaşadığını düşünen gençler, kendilerinin daha bilgili ve haklı olduklarını düşünürler.

Atalar nur içinde yatalar’ın çok güzel sözlerinden biridir ‘Nasihat tutmayanı musibet tutar’. Hak şerleri hayr eyler; zannetme ki gayr eyle. Mevla görelim neyler; Neylerse güzel eyler” diyerek nasihatten kaçınmak, tatlı neticeyi, başlarına musibet gelmesine kadar beklemek anlamına gelir. Unutmayalım ki, içinde yaşadığımız ve hayatımızı sürdürdüğümüz dünya hepimiz için bir imtihan alanıdır. Budünyada kulun başına gelen bela ve musibetlerin tamamı imtihan içindir. Belaya tahammül göstermek¸ insanı olabildiğince yüceltir. Paslanmaya yüz tutan ruhunu temizler¸ vicdanına huzur iklimi estirir.

Efendimiz (s.a.s), “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64) Mü’min şahsiyet, hayatını adeta, Sabır ve Şükür ve Dua ekseninde geçirmelidir.

Kur’an-ı Kerim’de de“ Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Allah çoğunu da affeder” (Şûrâ, 30) diye bize öğüt vermektedir.

Bizde bir atasözü vardır. "Bir musibet Bin nasihatten yeğdir"diye, İnsanlara çok dil döküp bir şeyler anlatırsınız hiçbir faydası olmaz fakat bir ilahi sille ile kendine geldiği olur. Yani aklı başına gelmesi için illa ki bir musibet yaşaması elzem olur.

Allah bazen en büyük nimetleri en büyük musibetler içinde saklar O bela ve musibetleri nimete ulaşmak için köprü yapar. Sıkıntı ve musibet günahları temizler. Peygamberimiz, “Şüphesiz, büyük mükâfat büyük belalardadır Allah bir topluluğu severse onları sıkıntılarla imtihan eder Rıza gösteren rıza bulur Hoşnutsuzluk gösteren de hoşnutsuzluk bulur

Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’ın dediği gibi ‘Darda kaldım diye umutsuz olma, yok iken dünyayı var eden vardır’ dediği gibi, umutsuz olduğum zamanlarda, kula minnet eylememen gerektiğini, Yüce Yaratana sığınarak ondan başka gidecek kapının olmadığını, en büyük dert ortağının o olduğunu bilmek gerekir.


Sait ÖZDEMİR

Uzman Psikolojik Danışman

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sait Özdemir Arşivi