İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

YMM Mecmua ve Panorama Müzeleri Baş Ressamı: Haşim Vatandaş

YMM Mecmua ve Panorama Müzeleri Baş Ressamı: Haşim Vatandaş

hasim-vatandas.jpg

Kitap: Mücadele Birliği Hareketi'nde İlkler
Hazırlayan: İrfan Küçükköy

Haşim Vatandaş
YMM Mecmua Kapakları Ressamı Ve Panorama Müzeleri Baş Ressamı

1951'de Konya'nın İlgın ilçesinin bir köyünde dünyaya geldi, İmam Hatip okulunu bitirdi. Güzel sanatlar Akademisi'nin Resim Bölümü'ne iki sene devam ettikten sonra, o tarihte yeni açılan Sinema bölümüne geçti. Mezuniyetten sonra, bir süre yönetmen Metin Erksan'a asistanlık yaptı. Resim ve sinemayı birleştiren çizgi film alanına yöneldi. Yönetmen olarak çok önemli eserler verip, alanında şöhret oldu. PANAROMA 1453 MÜZESİ baş ressamı olarak, sanat alanında zirveye ulaştı. Güzel Sanatlar Fakültelerinin model elemanı haline geldi. Sanat tarihi ilminde tarihe geçti.

RESSAMLARIN HAŞİM ABİSİ
Sunmak istediğim kişiler hakkında önce biyografik bilgiler sunarım. Sonra varsa tanışıklığım, bilgim, bağım onları yazarım. Candan sevdiğim kişileri anlatırken, bu sistematik programı uygulamak ne mümkün. Doğum tarihini, yerini yazdıktan, eğitim ve başarı grafiğini yazdıktan sonra, kendimi hemen bir tarihlere götürdüm. Anne, baba başarılı çocuğunu, abi, abla başarılı kardeşini anlatırken usül-metod aramaz, arayamaz. Anlatmaya başlar. Üç-dört cümleyle bitiremez. Söyler, söyler. On yönünü, yirmi yönünü anlatmak ister.

Önce gözümün önünde Yeniden Milli Mücadele Mecmuası’nın etrafında bir grup genç ressam ile samimi bir tarzda dolaşmaları geldi. Çevresinde Savaş Çevik, Coşkun Aydın, Hasan Karal, Hamit Yüksel olurdu. Konu farklılığı ile aynı çevrede Saim Okan da bulunurdu. Bunların her biri çizim alanında, fotoğrafçılık alanında çığır açacak yeteneklere sahip üniversite öğrencileri idiler. "Haşim Abi" diyorlardı. Ondan talimat bekliyorlardı. Haşim ağabeylerinin en ufak bir işareti, onlar için direktif sayılırdı. Haşim ağabeyleri yaşça onlardan büyük sayılmazdı. Yaşı yirmi beşin altındaydı. Onun kanadının altında talebeleri gibi olan bu yeteneklerden çok şeyler bekliyorduk. Sonra bir rüzgâr esti, her birisi ayrı bir mekâna kondular. Kiminin konduğu mekân münbit idi. Ürünlerini yeteneklerine uygun verdiler. Haşim Vatandaş’ın talebeleri ile ilgisi, dostluk seviyesinde olsa bile sürdü mü bilmiyorum. Savaş Çevik Güzel Sanatlar Akademisi’nin Grafik bölümünde okuyordu. Seneler sonra kültür dünyamızda dünya çapında büyük bir "akademisyen hattat" olarak anılmaya başladı. Eserlerinde hassas bir ruhla canlandırılmış, tenasübü görürdüm. Seneler sonra hat örneklerini incelediğim zaman aynı özellikleri gördüm. Coşkun Aydın fotoğrafçılık alanında ün yaptı. Çok önemli fotoğraflara imza attı. Onbeş senedir Kardeşi Müfit Aydın ile birlikte kendilerini Afrika ve Başka fakir ülkelerin halklarına yardıma hasretti.Yeryüzü Doktorları organizesinde zenci, beyaz fakir çocuklara, bebelere hizmet götürüyor. Kendisinden kendisi ve diğer Ressam, Fotoğrafçı, Haşim Vatandaş’ın talebeleri diye isimlendirdiğim arkadaşları haklarında bilgiler göndermesini bekliyorum.

Haşim Vatandaş'ın dönemlerinde mesai arkadaşlarından Hasan Karal’ın izini takip ettiğimde Niğde Üniversitesi’nin Resim bölümünde öğretim üyesi olduğunu gördüm. Benim tanıdığım zamanlarda kara kalem resim çalışmaları yapıyordu. Ürettikleri Pınar dergisinde yayınlanıyordu. Resimleri üzerine çektiği her çizgi bir yetenek ifade ediyordu. Saatlerce seyredebilir, her çizgide bir başka mana bulabilirdiniz. Mehmet Taşdiken’in “Han Buyruğu” isimli hikayesini çizgi roman haline getirmişti. Çok beğenilmişti. Böyle büyük bir yeteneğin sadece üniversite öğretim üyesi olarak kalması büyük kayıptır. Kültür dünyamızın bu yetenekten haberdar olmalarını, kalıcı üretimlere imkân sağlamalarını gönülden arzu ediyorum. Otuz küsur senedir görmedim. Benim gözümde hâlâ masum, genç silueti canlanıyor.
Haşim Vatandaş’ın yönlendirdiği yeteneklerden biri de Hamit Yüksel idi. “Genç Osman” isimli çizgi romanında yeteneğini ispatlamış, gerçekten geleceğe ümit verir bir gençti. Bu yeteneğin de bazı çocuk dergilerinin kapak çizimlerinde ismine rastladım. Nasıl bir gelişme gösterdi doğrusu bilmiyorum. Ortamını bulmayan en güçlü tohum kendisinden beklenileni veremez.

RESSAMI KEŞİF
Yıl 1969. Mücadele Birliği olarak, komünist mezalimi anlatan bir resim ve fotoğraf sergisi açacağız. Fotoğrafları, gazetelerde, mecmualarda çıkan resimlerden çoğalttık. Yüzlerce resim oluştu. Bunların bir kaçını bez panolar üzerinde büyütmek istedik. Bir ressamla anlaştık. Bu ressam memurdu. Cumartesi, Pazar ve mesai günleri iş çıkışı gelir, genel merkez binasında çalışmasını sürdürürdü. Bu kişi aynı zamanda tiyatrocu idi. Sahneye koyduğu piyeslerin reklam panolarını kendisi yapıyordu. Bir gün İmam Hatip Okulu'nda okuyan bir öğrenci “Bizim sınıfta bir arkadaş var. İyi resim yapıyor” dedi. Biz de “Gelsin de bir görelim” dedik. Bir tatil günü öğleye doğru geldiler. On yedi yaşlarında, yaşını göstermeyen, zayıf, sessiz, bıyığı terlememiş bir delikanlı. Çok ümitli değildim. Sordum. “Sana bir pano hazırlayalım. Tual zemini beyaz mı olsun, siyah mı?” O, diğer ressamın yapmakta olduğu resmi süzüyordu. Bir iki tenkit söyledi. Baktım tenkitlerinde haklıydı. “Fark etmez” dedi. “Beyaz da olabilir, siyah da”. Siyah bir pano hazırladık. 1,5m X 1,5m ebadında bir pano. Yapacağı resmi belirledik. Üzerine araba sürülerek araba tekeri altında kalan bir Çinli rejim aleyhtarının resmi. Vahim bir manzara. O gün akşam beşe kadar çalıştı. Bizimle öğle üzeri üzüm, peynir sofrasına katıldı. Çok sonra “Çok güzel bir ziyafet beklerken böyle bir sofra ile karşılaştım. Bu manzara beni büyüledi. Ağabeylerde benimle aynı sofrada peynir ekmeğe talim ediyorlardı. “ diye anacaktır. Daha sonra Mücadelecilik hayatı boyunca bunu her gün yaşayacaktır. Fotoğrafı panonun yukarısına iliştirdi. Boyaları önüne koydu, eline fırçayı aldı. Çalışmaya başladı. Gelip gidip bakıyorum. Canlı bir tablo meydana gelmek üzere. Pansiyonda kalıyordu. İzinleri akşam altıya kadar imiş. Ertesi gün devam etmek üzere izin aldı, ayrıldı. O ayrıldıktan biraz sonra, bizim ressam geldi. Tulumunu giydi. Eline fırçayı aldı, işe başlamak üzere. Yandaki tabloyu gördü. Biraz inceledikten sonra kimin yaptığını sordu. Biz de bir öğrenci dedik. Elindeki fırçayı panonun üzerine koydu ve alelacele tulumunu çıkarmaya başladı. Şaşırdım. “Ne var, niye soyunuyorsun?” dedim. “Böyle bir ressamın yanında benim resim yapmam uygun olmaz” dedi. Arabanın tekerlerinden dışarı fırlamış bir ayak ve topuk bölümü vardı. Siyah-beyaz resimden aktarıyordu. Eliyle gösterdi. “Bu fotoğraftan şu canlılığı benim diyen ressam gösteremez. Müthiş bir yetenek.” dedi ve ayrıldı. Haşim Vatandaş okul çıkışı her akşam uğrayarak bize beş ayrı pano hazırladı. Buna ressamlığa ilk adım demek gerekir.

MECMUANIN KAPAK RESİMLERİ
1970’de "Yeniden Milli Mücadele" mecmuasını çıkarmaya başlayınca, "Mücadele Birliği" genel başkanı Necmettin Erişen onu mecmua kapaklarını yapmak üzere İstanbul’a gönderdi. 1970-1978 arasında dokuz sene kapakları o hazırladı. Büyük bir trafik kazası geçirdi. Aylarca, Selamsız Yokuşu’ndaki bekâr evinde kaldı.

BÜYÜK KAZA
Bu arada büyük bir trafik kazası geçirdi. Sayın Aykut Edibali'nin ifadesine göre kemikleri toplandı. Eli kalem tutuyordu. Bu zamanda bile YMM Mecmuası kapak fotoğraflarını yapmaya devam etti, bu esnada öğrenci evinde kalıyordu. Ayakları yürüyemez olduğu için olmalı, kağıtlara bir çok uçan adam resmi yapmıştı. Bu onun fantazisi haline gelmişti. Allah'a şükür tamamen iyileşti,
1978 sonlarında Mücadele Birliği’nde büyük bir deprem oldu. Birçok arkadaşımız gibi o da Teşkilattan uzaklaştırıldı. Sebebi topluluk huzurunda Ahmet Taşgetiren’i savunmaktı. Bu vahim manzarayı burada ayrıntılı anlatmak istemem. Üzülürüm, birilerini üzerim. Artık kendi göbeğini kendisi kesmesi gerekiyordu.
 

RESSAMLIK EĞİTİMİ
Güzel Sanatlar Akademisi’nin Resim bölümü sınavlarına girdi. Üstün başarı gösterdi ve öğrenci oldu. Üçüncü sınıfta iken Akademi’de Sinema Bölümü açıldı. O bölüme geçti. Mezuniyetten sonra meşhur yönetmen Metin Erksan’a asistan oldu. Yeteneği, bu büyük yönetmen tarafından daha öğrenciliğinde keşfedilecek, asistanlığa tercih edilecektir. Bu arada bazı çizgi filimlerine yönetmen ve ressam olarak imza attı. Artık şöhret sahibi de olmuştu. bu dönemmmmde bir süre Üsküdar Fıstıkağacında mahalle komşuluğu yaptık. o tarihte filmden filme, yönetmen ve çizgi film yapımcısı olarak koşuyordu.

PANORAMA 1453 MÜZESİ BAŞ RESSAMI
Bu olaydan otuz sene sonra Haşim Vatandaş, Türk tarihinin altın sayfalarından birini, İstanbul Fethini canlandıran “Panorama 1453” müzesinin baş ressamı olacak, bu büyük fethin kahramanı Fatih Sultan Mehmet gibi adını tarihe “Büyük Ressam” olarak yazdıracaktır. Bu dev eserin meydana getirilmesinde, programlanmasında öncülük eden İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ve destek veren zamanın başbakanı Tayyip Erdoğan’ı kutlarım. Onların dönemlerine ait başarılı hizmetler yazılırken, bu müze daima anılacaktır.

Panorama 1453 müzesi, üç bin metrekarelik bir kapalı alan üzerinde gerçek insan ve at boyutunda on bin figür işlenerek, gökyüzünde bulutlar arasında Fatih Sultan Mehmet resmedilerek, dizayn edilmiştir. Bu dizaynı, mecmuanın İstanbul fethi sayılarından birinin kapak resmini hazırlanırken, çeyrek asır önce aynen ifade etmişti. Bu müze, baş ressam Haşim Vatandaş’ın gözetimi altında, onunla birlikte sekiz ressamın üç senelik emekleri ile meydana gelmiş bir şaheserdir. Binası eski Topkapı Otogarı’nın yerine yapılmıştır. Açılışından itibaren ziyaretçi akımına uğramış, girmek için kapısının önünde yüzlerce metrelik kuyruklar oluşmuş ve bir senede 700 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Panorama 1453 ile ilgili bilgi verirken Baş ressamı Haşim Vatandaş şu açıklamayı yapmıştır. ’’Fetih Müzesi’nin duvarına uyguladığımız eserde, Fatih’in, savaşı bizzat yönettiği, topların çok yoğun olarak kullanıldığı Topkapı surlarının önünde savaşın bir sahnesi canlandırılıyor. Tarihimizin önemli bir ânından saniyelik bir kesitin canlandırıldığı panoramik müzede, ziyaretçilere o ânı gerçekmiş gibi yaşatmayı amaçlıyoruz. İstanbul’un Fethi temasının, 3.000 m2 alanda ışığa dayanıklı bir mürekkep ile detayları en ince ayrıntısına kadar gösteren yüksek baskı kalitesi ile süratli bir şekilde basılması gerekmekteydi. Süratli ve kaliteli bir geniş format yazıcı ihtiyacının yanı sıra aynı zamanda 3.000 m2’yi kaplayacak ve suya dayanıklılığı olan bir baskı malzemesi ihtiyacımız vardı. Projenin baskısı aşamasında Canon image PROGRAF iPF9000, güvenilirliğini ve baskı kalitesini ortaya koydu. Bununla beraber Canon Eurasia LFP Ekibi de yüksek kaliteli teknik destek ve danışmanlık hizmetleri ile övgüye değer, başarılı bir iş çıkardı.” “Teknik bilgilere girmeden aklıma gelen bir şeyi de söyleyeyim; biz de kendi aramızda ‘bu panoramayı yapıyormuşuz, sonra insanlar içeri girmek için kuyruk oluyormuş’ diyorduk. Fakat o gerçekleşti, uzun süre, hafta sonları bir saat bekleyip, giremeyip sonra geliriz, diyenler oldu.” Dünyadaki örnekleri arasında tam panorama olması dolayısıyla da bir ilk değil mi?” sorusuna şu cevabı veriyor.“Evet, müze kubbeli ve tam panorama olması bakımından dünyada ilk. Diğerlerinde seyirci silindir şeklinde bir resmin etrafında üstü kapalı bir kameriyede çevreyi seyrediyor gibi. Burada ise gökyüzü de resme dahil ediliyor.”

HAKKINDA SÖYLENENLER
Hakkını teslim etmek için ülkemizin önde gelen düşünce kuruluşlarından TASAM, daha Müze açılmadan, yani alnının teri kurumadan Stratejik Vizyon Sahibi Sanatçı Ödülü ile taltif ediyordu O’nu. Ve Haşim Vatandaş törende “ödülü ekip arkadaşları adına da aldığını” söylüyordu. Uluslararası Panoramalar Birliği Başkanı Ernst Strom, 19. Uluslararası Panorama Konferansı öncesi ziyaret ettiği Müzenin ihtişamı karşısındaki şaşkınlığını gizleyememiş, “Bizimkiler panorama ise bu ne, bu panorama ise bizimkiler ne...” cümlesini kullanmıştır. Zamanın Başbakanı Tayyip Erdoğan gezdikten, inceledikten sonra “ tek kelime ile muhteşem” demiştir. Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov’a, müzeyi ziyareti esnasında Eşi Maja ve İstanbul Başkonsolosu Dr. Zerrin Abaz eşlik etti . Müze Müdürü Salih Doğan’dan Panoramik müze hakkında detaylı bilgi alan konuk Cumhurbaşkanı İvanov, “Büyük bir kahramanlık destanının etkileyici bir gösterisi, yeni nesiller için tam bir okul. Bu tarihî olayda yer almış her bir kişi için daimi bir anıt.” Demiştir.“ Panorama 1453 Tarih Müzesi”ni ziyaret eden Medine Belediye Başkanı, ona Hicret’in panoramasını yaptırmak istemiştir. “Panorama 1453 Tarih Müzesi”ni ziyaret eden Tunus Belediye Başkanı Muhammed Beji Bin Mami, Osmanlı’nın İspanyollara karşı atalarını nasıl koruduğunu unutmadıklarını belirterek, müzeyi ziyareti esnasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Tunus Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla, Türk-İspanyol savaşını anlatan bir panoramanın hazırlanmasının kaçınılmaz olduğuna karar verdiğini söyledi. Müzeyi gezen her yabancı devlet adamı, Baş ressam Haşim Vatandaş’a ve kadrosuna ülkelerinde bir Panoroma müzesi kurdurmak istemiştir. Haşim Vatandaşı ve ekibini, başka şehirler ve başka devletler Panoroma müzesi hazırlatmak üzere sırada bekliyor.
 

YENİ HİZMETLER
Haşim Vatandaş bu zirveye kolay ulaşmamıştır. Daha önceki başarıları Başbakan’ın ve Belediye Reisi’nin güvenerek kendisine bu görevi tevdi etmelerine referans olmuştur. Mücadele hayatımızdan sonra da. Haşim Vatandaşla komşu olmuştuk. Zaman zaman görüşürdük. Çizgi film animasyonları yaptığını, Osman Aliosmanoğlu’nun kurduğu Elif Videoya çizgi filmler ürettiğini biliyordum. Bu tarihte çizgi filmler vardı ama hepsi yabancılardan adaptasyondu. Haşim Vatandaş özgün eserler üretiyordu. 90’lı yıllarda Fatih, Hay Bin Yeksan, Emre gibi çizgi filmler yaptı. Vakıf Şehir İstanbul Belgeselini canlandırdı. Görüştüğümde ÇANAKKALE SAVUNMASI için bir “PANORAMA MÜZESİ” hazırlamakla meşgul olduğunu söylemişti. Kendisinden daha nice hizmetler bekliyoruz. Allah yolunu açık eylesin.
NOT: Kendisinden hayat hikayesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler bekliyorum. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve muhterem eşine ve o zamanki ünvanı ile Başbakan Tayyip Erdoğan ve muhterem eşlerine Panaroma 1453 Müzesi seyirlerine rehberlik ederken, tanıtımını yaparken fotoğraflarını gördüm. Konusuna ne kadar hakim olduğu fikri uyandı bende.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi