İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Çevrecilerden Önce Çevreciler - 3 -

Çevrecilerden Önce Çevreciler - 3 -

Peygamber efendimizin bu günkü Çevrecilerin Konularına benzer konulardaki uygulamalarını ve mübarek beyanlarını daha önceki bu başlık altındaki paylaşımlarımda sundum. Konuya bir de devrimizin çevrecilik problemleri ve çözüm yolları ile yaklaşayım istedim.

Bir ilden bir ile giderken, yol kenarında, göze nahoş gelen bitki dallarından başka kirlilik göremezdik. Onlar bir sene içinde toprağa karışıp, toprak olup, bitkilere yem olacaklardı. Tabii görürdük. On sene önce bir ilden bir ile gidiyorum. Yolun iki tarası naylon poşet, lastik, çürük teneke artıkları ile dolu. Hüda-yi nabit bitkilerin bu ğazları bunlar ile sarılmış. Tabii ki atmosferin kirlenmesi gibi devasa problemler de var. O halde çevrecilik günümüzün acil çözüm bekleyen problemidir.

Memurların Arapça dil sınavı VARDI.. (1988) Ben de katıldım. Söylemesi ayıp, yüksek bir puan da almıştım. İmtihan salonu önünde Güney Doğulu bir hoca ile biraz sohbet ettim. O, ben hem Arabım, hem de bir kursum var. Otuz senedir, Arapça okutuyorum. Ben muhakkak iyi bir puan alırım, dedi. Saati geldi, sınava girdik. Metinde “bîiyyûn” diye bir kelime var. Tabii ben bunun anlamını biliyorum. “Çevreciler” demek. Çıkışta, bizim Arap Arapça hocası, “Bîiyyûn” ne demek diye yüksek sesle sordu. Bir genç “Çevreciler” diye cevap verdi. Hoca bu sefer “Çevreciler, ne demek bunun ben ne Arapçasını, ne de Türkçesini duydum” dedi. O tarihte bu terim yeni yeni doğuyordu.

Gelelim konuya. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile çevremizin kirletilmesi, hatta tahrip edilmesi, büyük nispette ve Dünya çapında sürmektedir. Problem devleşmiştir. Problemin büyüklüğüne eş, tedbirlerin büyümesi gerekmektedir.

Siyasi şova dönüştürülmemek kaydıyla, çevrecilerin, Uluslar arası çevreci organizasyonların, yeşiller gruplarının faaliyetlerini takdirle karşılamak gerekir.

Şova dönüşmeme kaydını bu konudaki genel endişeden ötürü ifade ettim. Çevrecilerin faaliyetlerini takdirle karşılıyorum, ardından çapanoğlu çıkıyor. Uluslararası siyasi hedefler ortaya çıkıyor. Bir örnek: Bakıyorsunuz, bir ülkedeki nükleer faaliyetlere karşı çıkanlar, nükleer enerjinin her türlüsünü kullanan Büyük devletleri oluyor. .Protestonun finansörü, patronu büyük Devletler çıkıyor. Nükleer enerji santrali üretimine karşı sesini yükselten ülkeler, nükleer üretimle enerji ihraç eden ülkeler çıkıyor. Ne bu perhiz, bu ne lahana turşusu diyorsun ama başka çaremiz yok. Dünya’da siyanürle altın arama olayı var. Fakir ülkelerin toprakları bu manada Batı Devletleri tarafından paylaşılmış.Buna sesler yükseltiliyor, tabiî ki şart ama ardından misyoner faaliyetleri çıkıyor. Onlara ait vakıfların organize ettiği siyasi şov,

Bu konu, Uluslararası şov yapılamayacak kadar önemlidir.

Gelişmiş Batı Ülkelerinin, nükleer artıkları, nükleer pislikleri gemilere yüklenip, denizlerin ortalarına, ve hatta sahillerimizin kenarlarına getirilip, gizlice dökülüp kaçıyorlar. Denizdeki balıklara, sahillerdeki şehirlere, kasabalara, köylere, insanlara, hayvanlara, bitkilere,tabiata zarar verecek artıklar, boşaltılıp kaçıyorlar. Ülkelerde bundan nemalananlar var. Değilse dökseler, kaçamazlar. Böyle olaylara karşı büyük protestolar sözde yapılıyor. Sonra bunların ücretli şovmenler olduğu ortaya çıkıyor.

Bu genel değerlendirmelerden sonra kendimize dönelim. Hepimizin evlerimizin içleri tertemiz. Avrupalılar gibi sokak ayakkabıları ile mutfağa, yatak odasına, oturma odasına girmiyoruz. Bu çok güzel. Ancak, köylerimizde kapının önüne çıkıyoruz. Traktörün her aleti çevreye serpiştirilmiş. Almanya'da gördüm. Dev garajlar yapılmış hepsi onların içinde. Bizde hayvan pislikleri evlerin kenarında. Almanya'da gördüm, dört duvar arasına alınmış. Dışı tertemiz. Neden bizde olmasın.

Parklara, sokaklara, görünmeyen yerlere pislik atmayalım. Meşrubat içtikten sonra pet şişesini fırlatıp atmayalım. Köy olsun, kasaba olsun sokaklarımızı tertemiz yapalım. Yollarda ağaç parçası, taş, cam kırığı görürsek, üşenmeden, usanmadan ve utanmadan kaldıralım. Yanlış bir şey yapmıyoruz ki. Tabiatı, doğayı tertemiz tutalım.

Toprak bize emanettir. Peygamberimiz “Yer yüzü,(toprak) bana (Müslümanlara) namazgah (mescid) kılındı. Toprağı manevi temizlik vasıtası (Teyemmüm aracı) kılındı” buyurmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi