Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Çifte saldırıyı nasıl savuşturduk

Çifte saldırıyı nasıl savuşturduk

Türkiye o kadar güçlü ki, Türkiye'de yaşayanların belli bir kısmı dahil dünya bu gücün sıkletini henüz anlayabilmiş değil. Menfaatlerini koruma adına masal ve algıdan öteye gidemeyen bu kesimler hep boşa kürek çekiyor. Güneşin balçıkla sıvanmayacağı, masal ve algıların yatsıya kadar vaktinin olduğu bir kez daha ortaya çıktı, vesselam.

Merkez Bankası’nın (TCMB) Eylül’de 100 baz puan, Ekim’de faizleri 200 baz puan indirmesinden bu yana bahsettiğim güruh, yurtdışı ve yurtiçi yandaşlarıyla birlikte Türkiye’de rüzgâr ekip fırtına biçmeye uğraşıyor. Demek ki bunların yumuşak karnı ballı börek olarak gördükleri faiz olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Pilav üstü döner misali spekülasyon üstü manipülasyonlarla döviz fiyatlarını uçuran ve piyasalarda derin volatiliteler peşinde koşan bu hodbinler doymamış olacak ki, ardından siyasi, hukuki hatta ellerinde ne varsa krizler çıkarıp nemalanmalarını katlamak istediği gözleniyor.

***

Söz konusu benciller tayfasının iki tür saldırı mekanizması var... Birincisi yurtdışından yurtiçine ekonomik ve siyasi tazyik… İkincisi yurtiçinde gıda başta pahalılığı zirvede tutarak enflasyonla faiz savaşı vermek. İşte Eylül ve Ekim faiz indirimleriyle birlikte her iki mekanizmanın işletildiğini gördük.

Bayraklar farkı, insanlar farklı, çevreler farklı gibi görünse de ifadelerden onların aynı topluluktan olduğu zaten anlaşılıyor. Zirâ menfaatleri, maksatları bir… Ortak mefkûreleri Türk düşmanlığı ve emin adımlarla istikbale yürüyen büyük ve güçlü Türkiye’nin önünü kesme merkezinde kesifleşiyor.

Hodkâmların son manevrası hafta sonu yapılacak G-20 toplantılarında Türkiye’yi batının şer ülkeleri önüne ezik bir şekilde atmaktı ama olmadı, olmayacak da. Görüldüğü üzere tezgâhladıkları oyunlar başlarına geçti… Suçüstü yakalandılar ve yaptıklarına pişman olduklarını dünya kamuoyuna açıklamak zorunda kaldılar. Zannederim ABD Başkanı Joe Biden’ın hevesi kursağında kalmıştır.

***

Geriye doğru olayları bir hatırlayalım… TCMB’nin önce 100 ve sonra 200 baz puanlık faiz indiriminden sonra G-20 öncesinde Türkiye için iki önemli gelişme yaşandı. Önce ABD Temyiz Mahkemesi Halkbank’ın yaptığı başvuruyu reddetti ve İran’a Amerikan yaptırımlarını delmesine yardımcı olduğu suçlamasıyla bankanın yargılanmasına hükmetti.

Ardından ABD, Almanya, Avusturya, Fransa dahil 10 büyükelçi, uluslararası spekülatör George Soros’un Türkiye şubesi diye adlandırılan Osman Kavala adındaki şahsın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre serbest bırakılmasına yönelik emri vakisi ortaya çıktı. Türkiye ise Kavala meselesine sert tepki gösterdi ve söz konusu büyükelçileri sınır dışı etmek için ‘İstenmeyen Kişi’ ilan etti.

Pabucun pahalı olduğunu gören büyükelçiler, efendilerinin emirleriyle 24 saat içinde çark etmek zorunda kaldılar. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi, diğer büyükelçilerin de sözcülüğünü yaparak iddialarından geri adım attıklarını ve Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci maddesine riayet edeceklerini açıkladı.

***

Hodbinlerin uzun zamandan beri yürüttükleri ve özellikle TCMB’nin faiz indirimleriyle daha belirginleşen gıda fiyatları öncülüğünde ülkeyi enflasyon darboğazına sürüklemek için yaptıkları fiyatlama ve piyasa oyunları deşifre oldu.

Hükümet manipülatif enflasyona karşı harekete geçmiş durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olaya daha fazla ağırlık vereceklerini belirterek, “Maliyetlerdeki yükselişin ötesinde fırsatçılık yapanlara göz açtırmayacağız. Bu konudaki denetimleri ve müeyyideleri sıkılaştırıyoruz” sözleri bahsettiğim kesimlerin menfur saldırılarını apaçık gösteriyor.

Erdoğan, söz konusu kesimlere karşı, “Her türlü tedbiri alıyoruz. Ya bu ülkenin bağımsızlığını, vakarını, büyüklüğünü kabul edeceksiniz ya da içinde çırpındığınız kibir ve nefret çukurunda debelenmeye devam edeceksiniz” diyerek saldırının ikinci ayağına da resmen meydan okudu.

***

Hükümet, 10 büyükelçiye daha doğrusu büyük elçilerin mensup olduğu 10 devlete boyun eğdirirken TCMB’nin iki ay içinde 300 baz puan faiz indirimini destekleyen kamu bankaları da 200 baz puan faiz indireceklerini, kurumsal ve konut kredisi faiz oranlarında hissedilir düşüşler yapacaklarını açıkladılar. İnşallah indirimler devam eder.

Hamlenin hedefi açık… Yüzde 16 ile yüzde 20’lere dayanan yıllık manşet enflasyonun altına düşen politika faizi ve TL mevduat getirileriyle ortaya çıkan piyasa dalgalanması, düşürülen para maliyetinin kredilere yansıtılmasıyla yumuşatılacak. Fona ihtiyacı olanlar bu indirimlerden yararlanacak.

Şöyle ki, tıkanan konut sektöründe yıllık kredi oranlarının yüzde 16’ya inecek olması elbette inşaat sektörüne nefes aldırır. Nitekim İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) yaptığı açıklamada, faiz indiriminin önce ikinci el konutlarda bir alım dalgası oluşturacağını ve alımların yatırım amaçlılar dahil genele yayılacağını bildiriyor.

Ne demişler; her şerde bir hayır vardır…

analizgazetesi.com.tr/yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi