Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Doğru zamanda doğru söz söylemek!

Doğru zamanda doğru söz söylemek!

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) bugün Mayıs ayı toplantısını icra edecek. Politika faizinin yüzde 19, manşet enflasyonun yüzde 17,14, üretici enflasyonunun yüzde 35,17 olduğu ve dünyadaki gibi enflasyonu yukarı çeken tüm göstergelerin baş gösterdiği bir ortamda Nisan'da enflasyonun zirve olacağını ve ardından düşüşe geçeceğini ileri sürmek bana biraz iddialı geliyor.

PPK bugünkü toplantısında faizi sabit bırakabilir, eyvallah… Fakat faiz kararı metninde Mayıs enflasyonu konusunda ne yapılacağına dair tedbirler de ima edilmeli ki, insanlar önünü görebilsin. Zirâ borçlusu var, harçlısı var, alacaklısı var…

“Yok yılsonu… yok 12 aylık… yok 24 aylık…” şeklinde hedefleri bir kenara bırakıp bir ay sonraki aya odaklanma politikalarına yönelmenin sanki vakti geldi.

***

Durum ortada… İkinci açıklamada hafifletilmeye çalışılan ve yönlendirme olmadığı belirtilen ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in enflasyon beklentileri sebebiyle faiz oranlarının artırılması şeklindeki sözleri bile piyasalarımızı sert şekilde dalgalandırmaya yetiyor.

Enflasyonun baş müsebbiplerinden 8,40 liraya kadar çıkan dolar kuruna, piyasa şartlarına göre artık bir sınır çizilmesi gereğini ifade etmek, daha açık ifadeyle uygulanmaya çalışılan para politikasının netleştirilmesi gereğine vurgu yapmak istiyorum, vesselam…

Para politikasının en önemli kollarından biri malumunuz iletişim. Politika konusunda belirsizlik oluşturacak veya eskilerin tabiriyle “doğru zamanda doğru söz” söylenmezse merkez bankaları görevini tam anlamıyla yerine getirmemiş oluyor.

***

FED eski başkanı ve şimdiki ABD Hazine Bakanı Yellen’ın “Faiz arttırılabilir” deyip daha sonra “Yönlendirme yok” diyerek sarf ettiği söz ile TCMB’nin yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun “Nisan’da enflasyon zirveyi görecek, sonra düşüşe geçecek” sözü iletişim açısından aynı seviyede ve düşünülmesi gereken mevzualar…

İşi bilenler bile oluşan durum muvacehesinde yanlış anlamaya müsait hareket ve sözler sarf edebiliyorsa gerisini siz tahmin edin!

Enflasyonların başını kaldırdığı bu pandemi döneminde hangi argüman mayıs ayı enflasyonunu baz etkisi hariç yüzde 17’nin altına indirecek, merak konusu değil mi? “Nisan, enflasyonda zirve olacak” sözü para politikaları konusunda “Hiçbir şey yapılmayacak” anlamına mı geliyor?

Hâlâ bilinmeyen denklem mutlaka açıklığa kavuşturulmalı, fikrini taşıyorum.

Haziran’da açıklanacak mayıs enflasyonu şayet yüzde 17,14’ün üzerinde çıkarsa, piyasanın ağzı torba değil. Ağzı olan konuşacak… İleri – geri bir çuval laf üretilecek, “kîl u kâl”de bulunulacak... Belirsizlik ortamına yelken açılmaya çalışılacak.

***

Dünyada pandemiye karşı merkez bankaları ve hükümetlerin parasal genişlemeleri, gıda, emtia ile enerji fiyatlarındaki yükseliş, navlun ve nakliyat maliyetlerindeki artışlar ve son eklenen çip sorunları ülkelerde enflasyonist baskıların yoğunlaşacağını raporluyor.

Çip deyip geçmemek lazım. Günümüzün teknolojisinde hatta ekonomisinde çok önemli bir unsur. Dolayısıyla “aşı savaşları”nın yanında şimdiden “çip savaşları” başladı bile.

ABD her zaman olduğu gibi çip savaşlarında da devrede. ABD Ticaret Bakanlığı, çip krizi yaşayan otomotiv firmalarına öncelik vermeleri konusunda Tayvan’a ağır baskılar uyguluyor. Gelecek hafta çip ile ilgili sorunun nereye gideceğini hep birlikte göreceğiz.

***

Salgın tedbirleri sebebiyle arz sıkıntısının yanında tedarik ve lojistik sorunları da pıtrak gibi. Arz zayıflığı fiyatları yukarı yönlü tabii ki etkiliyor. Yurt dışı ve yurt içinde oluşan tüketici fiyat hareketleri zâten fotoğrafın hatlarını çiziyor.

Peki biz ne yapacağız?.. Bir müddet daha faizin yüksek kalmasıyla enflasyon ile kurdaki artışın sınırlanması şart görünüyor. Küresel sermayeyi çekebilmek için de TCMB’nin uyguladığı “enflasyon üstü faiz” politikasında yürümenin gerekliliği ortada.

Her iki durum için kırılma noktasını birbirine bağlayacak, sürdürülebilir enflasyon ve fiyat istikrarı odaklı bir para politikasının bugünden izleri ve etkileri piyasalara yansıtılmalı, düşüncesindeyim.

Şahsen, riskleri de düşünerek bugün PPK’dan ağızları kapatacak eylem ve sözleri dört gözle bekliyorum.

analizgazetesi.com.tr / yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi