Ellerine 1 cent dahi alamasınlar!
Ortada hiçbir şey yokken ve ekonomideki veriler istenilen seviyede seyrederken manipülasyon ölçeğinde yüksek, can atıcı bir döviz spekülasyonu yaşadık.
Palabıyık, köse veya sakallı içeriden veya dışarıdan her ne kesimden ise ülkenin yumuşak karnını iyi biliyor ve tuzağını, tezgâhını usulüne göre noksansız kuruyor.
Dünyanın ilk 20 ekonomisi arasına girmiş Türkiye ve Türk insanı ikide bir bahsettiğim kesimlerin döviz, faiz ve enflasyon üçgeni veya buna benzer bilinen veya bilinmeyen kapan, komplo, fak, trap ve tele düzenbazlıklarına yem ediliyorsa burada bir bit yeniğini ster istemez arıyorsunuz.
***
“Serbest piyasa”yı, “soygun piyasası” olarak uygulayanlara had ve hudutlarını bildirmek devletin ser görevi olmalı. Piyasaya manipülasyon ayarında hile ve desiseyle yaklaşanlara devlet ve millet gücüyle öyle çökülmeli ki o kesimler bir daha ellerine “1 cent” dahi alamamalı!
Türkiye kesinlikle manipülasyon rüzgârlarının estirileceği bir yer değil! Hele hele üç soysuzun dolap çevireceği, köpeksiz köy bulup çomaksız oynatacağı yer hiç değil! Dolayısıyla ülkeyi manipülasyon alanı haline getirmeye çalışanların tıynetleri, ahlâksızlıkları, iş yapış yolları, soygun metotları şeffaf bir şekilde ortaya konmalı ki nefessiz yok olup gitsinler.
***
Devlet Denetleme Kurulu (DDK), döviz manipülasyon iddialarını araştırmaya başladı. İnsanımızın hayrına olacağına kanaat getirdiğimiz güzel bir gelişme. İyi olacak inşallah!
Suçlular bulunup kamuoyunda teşhir edilecek ve bundan sonra “kâr” değil, “kor” haline gelecek“1 cent”i dahi ellerinde tutamayacak.
Ülkenin yönetim merkezinden gelen talimat böyle… Talimatın, emrin yani buyruğun gerçek boyutta hatasız yerine getirilmesi ve ateşin yandığı yerden çıkan dumanın hesabı sorulması lazım.
Zirâ hiç kimsenin milletin ocağına incir dikmeye, ülkeyi yakıp yıkıp talan ederek yüksek dereceli ateş bölgesine çevirmeye hakkı yok.
***
Evet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan talimat alan Devlet Denetleme Kurulu, döviz kuru, faiz ve enflasyonu “şeytan üçgeni” haline getirenleri tespit etmek için ilgili kurumlardan bilgi ve belge isteyecek.
Manipülasyon yapılıp yapılmadığına dair olay iyice analiz edildikten sonra suç odakları ortaya çıkarılacak. Ardından Türk adaleti devreye girecek.
Ya da Devlet Denetleme Kurulu, “Gözlemledik, araştırdık, analiz ettik… Manipülasyon bulamadık. Her şey normal kurallar dahilinde çalışıyor” deyip geri çekilecek, yanan ateş topunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderecek.
***
Zor bir görev… Şayet Devlet Denetleme Kurulu aldığı talimatı hakkıyla yerine getiremezse sıkıntılı bir sürecin söz konusu olabileceği de ortada.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yılın Ağustos ayında Devlet Denetleme Kurulu’nun görev kapsamını genişletti. Kararnameye göre, kamuya yararlı dernekler, vakıflar, kooperatifler, birlikler ile bu kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştirakleri kurulun çalışma sahası içine alındı. Devlet Denetleme Kurulu, böylece yetki alanı içerisinde her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeden sorumlu.
***
Devletin asli görevi “planlama, denetleme ve yaptırım”… Bütün devlet çarşı bu üç esas üzerinde dönüyor. Millet de bu üç esas doğrultusunda hizmet bekliyor.
Dolayısıyla unutulmamalı ki, ortada bir ateş var ve ateşin olduğu yerden duman çıkıyor. Araştırma, inceleme ve denetleme işin sonuna kadar sürdürülmeli ve halkın yüreği soğutulmalı.
Yani olay Devlet Denetleme Kurulu’nun yetki ve sorumluluğunu da aşıyorsa ilgili bakanlıklar, müsteşarlıklar ve kamu kurumları devreye girmeli.
Son söz: Manipülasyon olayı zamana terkedilip fâilsiz meçhule ve kadük vaziyete düşürülmemeli. Denetim, yaptırım haline gelinceye kadar neticeye ulaştırılmalı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkisindeki vergi dilimleri, ceza, harç ve vergilerde 2022 yılı için uygulanacak yüzde 36,2’lik “yeniden değerleme oranı” hiç değilse son yaşanan kurdaki büyük atak sebebiyle devreye alınmamalı, yüzde 9,11’lik 2021 oranıyla gelecek yıl da devam edilmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.