Kışa sadece 6 ay var!
Yaz aylarında hızla ilerlediğimiz şu günlerde küresel krizdeki yumuşama beklentilerini sürekli sabote edenler var. Öyle ki savaş, enflasyon ve resesyon ana temalı mevcut krizlerin üzerine sürekli yenileri ekleniyor.
Bu zamana kadar batının Rusya’ya yaptırımları enflasyon, durgunluk ve jeopolitik krizlerden başka ne işe yaradıysa petrol gelirleri üzerinden bir ambargo daha gündeme geliyor... Avrupa Birliği (AB) Rusya’nın dünya petrol pazarına erişimine ve elde ettiği gelire ‘kilit vurma’ya hazırlanıyormuş!
Henüz ortada bir şey yok ama, bu yeni müeyyide konusunda AB taraftar arıyormuş. Birlik Yunanistan, Malta ve Güney Kıbrıs gibi ülkeleri düşündüğü ‘kilit’ konusunda ikna etmeye çalışıyormuş… Kilit de ‘sigorta’…
AB’ye göre; uygulanan sigorta kilidi Rusya’yı petrol pazarından koparacakmış!.. Yani Avrupalı sigorta şirketleri Rus petrolünü taşıyan tankerleri sigortalamayacak. Sigortasız gemiler denize açılamayacak. Böylece Rusya’nın petrol ihracatı engellenmiş olacak. Akla bak!
Adamlar, kendi elleriyle bindikleri dalı keserken diğer taraftan hem kendilerini hem de dünyayı ateşe atıyor… Nasreddin Hoca’yı tanımadıkları kesin… Ey Avrupa, kışın gelmesine sadece 6 ay var!
***
Bu zamana kadar 5 ana ambargo ile Rusya’yı cendere altına almaya çalışan batının akıllara ziyan hamleleri aslında her seferinde ellerinde patlıyor. Dolayısıyla ambargoların da caydırıcılığı tartışılır halde.
Hamleler içinde sadece Rusya yok… ABD Başkanı Jeo Biden’ın Çin’e uygulanan tarifeleri yeniden gözden geçireceklerini açıklaması küresel bazda büyüme ve tedarik endişelerini hafifletmiyor, artıyor. Piyasa verileri ortada… Uzun vadeli ABD tahvillerinde yüzde 3’lerden aşağı gelinse de trendde desteklerin kuvvetliliği ve yükselen eğri küresel anlamda krizin devam ettiğini gösteriyor.
Faiz artışları endişelerin net fotoğrafı! ABD Merkez Bankası’nın (FED) gelecek iki toplantıda daha 50’şer baz puanlık faiz artışları piyasalarda hızla fiyatlanıyor. Diğer taraftan FED’in Eylül ayındaki toplantısına doğru giderken oluşan risklerin nasıl evrileceğine dair henüz kesinlik olmadığından sıkılaşmanın hangi yönde devam edeceği bugünden kestirilemiyor. Dolayısıyla dünyada şahin politikalardaki şiddetin dozu, merak konusu.
***
Batıda faiz kanadının bir tarafı aktif. Yani ABD enflasyona karşı faiz artırarak ilerliyor, fakat kuşun diğer kanadı olan Avrupa henüz harekete geçemedi. İşi bilanço küçülterek sürdürüyor. Tek kanatlı kuşun uçamayacağı düşünüldüğünde Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da 2022 Temmuz’dan itibaren faizlere yukarı yönlü dokunacağı anlaşılıyor.
Bir gerçek var ki, ECB Başkanı Christine Lagarde, Temmuz ve Eylül’de 25’er baz puanlık faiz artışı ile neredeyse 10 yıldır negatif bölgede seyreden mevduat faizinin yüzde sıfıra yükseltilebileceği görüşünü ortaya koydu ancak uygulama henüz sahaya inmedi. ECB’de 50 baz puanlı tek tek atışlar gündeme gelebilir mi? Gelir mi gelir, bilinmez.
Aslında ABD ve Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı ambargolar olmasaydı, küresel kriz bu kadar baskın ve ağır olmayacaktı. Batı müeyyideleri sorunu çözmedi, bilakis ekonomik ve jeopolitik krizi tırmandırdı, Rusya’yı güçlendirdi.
Batıya karşı Rusya’nın uyguladığı anti ambargolarla Rus para birimi Ruble istikrar kazandı. Ayrıca Rusya’nın yeterli döviz likiditesine sahip olması batının şahin politikalarını kırdı ve çalışmaz hale getirdi.
***
Yurtiçine gelince… Para ve maliye politikalarını yürütenlerin enflasyonu değil, resesyonu öne çekmeleri ve durgunluğa göre pozisyon almaları ekonomide güveni etkileyen olumsuz bir görüntü sergiliyor. Batı ülkeleri tam anlamıyla enflasyonla mücadeleye odaklanırken, Türkiye’nin küresel risklere rağmen resesyonu enflasyondan daha önemli görmesi farklı bir fotoğraf veriyor. Tabii politikaların doğru olup olmadığını, ekonomistler daha iyi biliyor…
Daha önce bizde enflasyon genellikle maliyet yönlü olurdu. Şimdi ise yurtdışı riskler, dövizin tahrikiyle üretici maliyetleri ve yurtiçi talebin yükselişi tüketici fiyatlarını yukarı itiyor. Türkiye’de fiyatları artıran diğer önemli üçüncü ayak da yüksek enflasyon beklentisi.
Enflasyonu en fazla etkileyen aktörlerden dövizi ‘kur korumalı mevduat’ ile tutmaya çalışan politika yapıcılar şimdi yeni benzer bir hazırlık peşinde. ‘Enflasyon endeksli borçlanma’ başlığı altında tahvil veya farklı bir enstrüman çalışması masada. Normalde çalışma en geç geçen hafta sonu kamuoyuna duyurulacaktı. Açıklama bu haftaya sarkınca ister istemez kurda yukarı yönlü bir ivmelenme oldu.
Mamafih konjonktürel fırtınada politika faizini yüzde 14’e sabitleyen TCMB’nin yüzde 70’li enflasyon ortamında mücadelesi biraz zorlu olacak!
analizgazetesi.com.tr/yaznın devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.