“Ne Zalimlerin Karşısında Susacağız; Ne De Şeytanların Yanlarında Olacağız”

Ülkücü duruşu ve vatanseverliği ile yüreklerde yer edinen, Türk ve İslam dünyasında her daim mazlumların yanında yer alan; Çukurova Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Çiftçi, Türk ve İslam alemine tavsiyelerde bulundu. İsrail’de yaşanan vahşeti sert bir dille kınadı. Türk ve İslam aleminin çok dikkatli hareket etmesi gerektiğini belirten Hakkı Çiftçi, yaşanan katliamların ABD ve yandaşlarının İslam coğrafyasında uygulamak istediği Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) bir parçası olduğuna dikkat çekti. Ve.. Türk ve İslam aleminin birlik ve dayanışma içerisinde hareket ederek bilim ve akılla zorlukların üstesinden gelinerek aşılabileceği müjdesini verdi..

İsrail Devleti’nin Filistin’in Gazze kentini günlerdir kara , hava ve denizden kuşatırken ; önceki gün El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yönelik saldırıda bulunan Siyonist katil İsrail devletinin insanlık dışı saldırılarında binlerce masum Filistin halkı hayatını kaybetti. Gazze’de yaklaşık iki haftadır devam İsrail devletinin masum sivil halka yönelik katliamına Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere dünyanın her yerinden, birçok kurum ve ülke liderlerinden kınama mesajları geldi.

Bilgisi Ve Tecrübesiyle Yol Gösterdi

Ülkücü duruşu ve vatanseverliği ile yüreklerde yer edinen, Türk ve İslam dünyasında her daim mazlumların yanında yer alan ; Çukurova Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Çiftçi, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Katliamda hayatını kaybeden mazlum insanlara Allahtan rahmet ; yaralılara acil şifalar dileyen Hakkı Çiftçi,Türk ve İslam alemine tavsiyelerde bulundu. Hakkı Çiftçi, birlik ve dayanışma içerisinde hareket ederek bilim ve akılla zorlukların üstesinden gelinebileceğini belirterek mücadele etmeye devam edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Mazlumun Yanında Zalimin Karşısında Olmaya Devam Edeceğiz”

Türk Milleti’nin her zaman mazlumun yanında yer aldığına dikkat çeken Sevilen ve sayılan Hakkı Çiftçi, “ Türk Milleti her zaman zalimin karşısında durmuştur. Haksızlığa karşı çıkmıştır. Mücadele etmiştir. Türk İslam coğrafyasında mazlumlar nerede ise Güney Azerbeycan’da, Türkistan’da, Gazze’de , Batı şeria’da, Karabağ’da, Hocalı’da, Suşa’da, Telafer’de İdlip’te, Ağdam’da, Musul . Kerkük’te, Kaazur’da, Elbab’ta, Cerablus’ta nerede olursa olsun biz mazlumların yanında zalimlerin karşısında beklenen , özlenen milletiz. Ümit var olan milletiz. Mazlumların ümidini kırmaya haddimiz değil.Ülkeler arasındaki fillerin tepişmesi çimenlerin ezilmesini mübah kılmaz.Koçlar arasındaki tokuşturması kuzuların yünlerini kırpılması gerektirmez. Şu anda o kuzular büyüyecek..Koç olacak. İnsanlığa doğruları, güzelliği ,iyileri yaşatacak. Mazlum, insanların hiçbir günahı olmadan bombalardan nasip alması ise kurunun yanında yaşta yanar mantığı ile maalesef haksızlığı hoş görür gibi bir vaziyet almıştır. Bu durumda vaziyeti ihmale sürükleyen bir merhamete dönüşmüştür. Vazifeyi ihmale sürükleyen bir merhamete dönüşmüştür. Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamette her türlü ihanettir. Hele hele insanlık vazifesini ihmale sürükleyen merhamet hepimiz için bir ihanettir. Büyük bir zulümdür. Haini dağda aramamak lazım.Hain gönüllerdedir. Hain kalplerdedir. Hain akıllardadır. Hain beyinlerdedir. Hain ilimlerdedir. Eğer Müslüman Türk milleti olarak bizler beyinlerimizdeki beyin fırtınalarını daha güçlü estirebilmek için, gururu yüceliğe eriştirebilmek için fırtınalı havaları besleseydik ; oraları eğitim parkları, bilim ve teknoji parkları, sanayi ve tarım parklarını kursaydık ; oto parkları binaların önlerine geçseydik , bu gün filistin’de bu tür olayların olmadığı; Filistin’de patentlerin, Doğu Türkistan’da navhavların, argelerin Afrin’de , sanayinin biyo teknolojinin Karabağ’da, Hocalı’da olduğuna şahit olurduk. Bizim, akıl ve bireye yatırım yapmamız lazım.Güçlendirmemiz lazım. Zalimin karşısında daha güçlü bir şekilde akıl ve fikirle karşılarına çıkmamız lazım. Bir gram önlem bir ton tedaviden iyidir. Bizler, bin yılları öldüreceksek fikirler üreteceğiz. Mazlum ve mağdurları böyle sloganist hamasetle değil ; aksiyonla, icraatla, eylemle yapacağız. Nasıl yapılması lazım ? o coğrafyada yer alan herkesin zalime karşı olduğunu herkes bilecek. Bu gün Mısır’ın elinde ne imkan varsa , Suudi Arabistan, İran’ın elinde ne imkan varsa insanların canına kasteder düzeyde değil ; ekonomik olarak bunları kontrol altına almak lazım. Ne yapacaklar? Petrolün vanasını kısacaklar. Diğeri nasıl elektrik, suyunu kapattıysa öbür taraftaki elindeki aynı estrümanı kullanacak. Orantılı bir güç kullanılacak. Hiçbir yerde bebeklere ölüm yağdıran zihniyeti tasvip etmek mümkün değildir. Bizler, her zaman , son nefesimize kadar mazlum milletlerin davasını sürdüren milletiz.” dedi.

“Türk Milleti Şeytanı Cehennemde Esir Alan Bir Millettir”

İki Milyon nüfuslu İsrail devletinin iki milyarlık İslam aleminin gözleri önünde nasıl bu kadar zülüm yapabiliyor? şeklinde basın mensuplarının sorusunu içtenlikle cevaplandıran Hakkı Çiftçi , “ Otorite boşluğu bırakırsanız otorite boşluğunu doldururlar. tereddüt edersen keserler. Zalime imkan verirseniz olmaz. Ama, Türk Milleti şeytanı cehennemde esir alan bir millettir. kafası bozulursa bunu yapmıştır. Diğer milletlere aynısını tavsiye ederiz. Biz vatansız, esaret altında yaşayamayız. Ülkemizi terk edemeyiz. Biz, Musul’da, Kerkük’te , Telafer’de gördük. Türkmen kardeşlerimizden balalarının Türkiye’de himayeleri altı yok denildi. Türk vatanını terk etmez. can verir, kan verir ama vatanında kalır.” diye konuştu.

“Tek Amaçları Bop’u Uygulamak “

Amerika Birleşik Devletlerinin savaş gemilerini Doğu Akdeniz’e göndermeleri sonrasında üç gün savaşlarının hayalinin mi kurulmak istendiğini soran gazeteci’ye , “ bu konuda müneccim olmaya gerek yok. 7 Ağustos 2003 yılında The Washington Post gazetesinde Condoleezza Rice tarafından kaleme alınan köşe yazısında ,”Ortadoğu’da Sınırları Değişecek . 22 Ülke Arasında Türkiye’yi de Saydığı İddiası yani BOP planı var. ABD binlerce silahı Tırlarla Irak’a gönderdiyse bu günde aynı eylemi İsrail aracılığı ile Gazze’ye yapıyor. Ama, şunu çok iyi bilmeliyiz ki herkes yediğinden ikram eder. Biz nasıl kurum ve kuruluşlarımızla fayda sağlayarak insanı yardım malzemelerine bulunuyorsak bizim dinimiz bunu emreder. Bütün müslümanlar kardeştir. Kardeşin kardeşine iyiliği istemedikçe imam etmiş olamaz. Cennete giremezsiniz. Cennet ucuz değil ; cehennem de lüzumsuz değil. Yakıtı insan ve taş olan cehennem ateşinden de eşimizi, dostumuzu korumakla da mükellefiz. Biz, bir olursak , diri olursak fikirde işte bunu gösterirsek o zaman kimse bize karşı duramayacaktır. Ama, onlar o birliği gösteriyor. Düşman bir olurken ; inanlar bir olmuyor. Burada kardeşlik hukuku zedeleniyor. Birbirlerini sevmiyorlar. Birbirlerini sevmeyince birileri de bir fırsatını bularak bahane ederek geliyorlar. Orada sınır değiştirmeye kalkıyorlar. Teslim almak isteyen herkesi teslim alıyorlar. Buyursun gelsinler. Bizleri gelsinler teslim alsınlar. Bizler, bunları püskürtmesini çok iyi biliriz. medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar dediği orada bulunan teknoloji canavarlarından aldıkları bedelleri de aynı şekilde bedelleriyle ödetmesini biliriz. O açıdan bizler bilimde mühendislikte ileri teknolojide iyi şeyler yapmamız lazım. Markalar üretmemiz lazım. Tesciller ortaya koymamız lazım. Arge çalışmaları ve bilim fen çalışmalarına dalmamız yapmamız lazım. insanlık iyi şeyler üretir. Ama bunlar kötü şey üretiyorlar. Bizler, demiri uçak yapalım. Fabrikalar açalım. Hızlı tren yapalım. Uçak , gemi yapalım. onlarda top, tüfek yaparak insanlığı katletsinler. Bizler, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı ile insan yaşatalım. Bizim kaybedeceğimiz bir karış toprağımız ve insanımız yoktur. Yanlış emsal olmaz .doğru duvar yıkılmaz. Bu gün Avrupa ve ABD’nin yaptıkları çok yanlış. İngiltere’nin yaptığı da yanlış. Buraya gelip te kabadayıca hal ve harekette bulunanlara, mağdur olma mazlum insanlara bunu reva görerek destekleyici açıklamalarda bulunmaları tamamen şeytani sinsi bir plandır. Acaba, bu plan üzerinden Büyük Ortadoğu, Büyük İsrail, Ermenistan projesini harekete geçirebilir miyiz ? mantığı ile yapılan eylemlerdir. El yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zanner. Herkesin bir planı var ise Yüce Allah’ında bir planı vardır. onların demir kubbeleri varsa , yer kubbelerin ve diğer kubbelerin de sahibi Allatır. Biz, Müslümanlar aklımızı işletirsek, birliğimiz ve dirliğimizi bilimden ve mühendislikten yana kullanırsak bunları da onlar gibi şeytani güçlere vermezsek ,akılla , ruhla süslersek o zaman beyin faaliyetlerimizle ahlaki değerlerimizi ön planda tutarsak alın terimizle akıl terimizi birleştirirsek kimse bizim önümüzde duramaz. İslam dünyasında bu gün akıl teri ile alın terini birleştirme ihtiyacı vardır. Din burada komutan ise komutanın askerleri akıldır. Akıl olmazsa din hiçbir şeye yaramaz. Onun için akılı işletmek lazım. Yüce Allah “Akıllı olmazsanız üzerinize pislik yağar. “buyurur. bizler akıllı olmazsak bizleri dövmeye çok gelirler. Allah’ın izniyle bu ten canda oldukça ay gökte oldukça ne kendimizi dövdürürüz. ne de kendimizi sövdürürüz. ne de onların planlarına geçit verdiririz. Biz , çelik gibi durmasını biliriz. Dimdik ayaktayız. Ne burada zalimlerin karşısında susacağız. Ne de şeytanların yanlarında olacağız. Ne de onların yaptıkları hareketleri örnek alarak yapacağız. Bizim örnek aldığımız önderimiz bellidir. Önderimizin rehberlinde mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. “ diye konuştu.

“Kalleşlerle Kardeş Olamayız; Yoksa Kardeşlik Hukukumuz Biter”

Mazlumlar gözyaşlarına boğulurken zalimlere yüce Allah’ın galibiyet vermeyeceğini ifade eden Hakkı Çiftçi, “ Mazlumların koruyucusu ve sahibi yüce Allah’tır. O planlarını geri çevirecektir. tarihte Türkiye hep kışla olmuştur. Bizler de o tarihin askeri olduk. Nerede bir mazlum varsa mağdur varsa orada olmuşuzdur. Dünyanın her tarafında bulunmuşsuzdur. Haine karşı her zaman savaşımız vardır. İlme karşı seferimiz vardır. Zaferimizde, ilimde gözleme hayalimdir. Biz, ilimle zaferi gözlemleyen bir ecdadın torunlarıyız. İbni Sinaların, Harizmilerin, Uluğ beylerin torunlarıyız. Modern bir şekilde selamlayacağız. Bilimden, uygarlıktan, medeniyetten bahsedeceğiz. Tarihten, sosyolojiden, Antropolojiden , ne gerekiyorsa öğrenek bilim ve fen neyi kabul ediyor ise oralara yerleştireceğiz. Mazlum edilsek te biz kendi yurdumuzda şehitlerimizin bizlere yaren olduğunu biliyoruz. Necip soylu millet olarak bunun farkındayız. Bizler, bunlara asla geçit vermeyeceğiz. Ant içtik. Dönmeyeceğiz. Dünya dönse de biz dönmeyeceğiz. Kesinlikle bu yolda mücadelemizi vereceğiz. Kalleşlik yapanlara da kardeşlik hukukumuzu bitireceğiz. Biz kalleşlerle kardeş olamayız. kalleşlerle kardeş olursak bayrak yere düşer. Biz, ölmedikçe bu bayrak yere düşmeyecek. Bu bayrak hak bayrağıdır. İlahi kelimetullah bayrağıdır. bu bayrak kızıl elma bayrağıdır. Bu bayrak dalgalandıkça nizamı alem gelecek. Tüm nizamlar Türkün eliyle olacaktır. Türkü tarihten çıkartırsanız ne tarih nede adalet kalacaktır. Türkü yüce Allah bu coğrafyada bir sigorta olarak yaratmıştır. Bu sigorta islamın son ordusudur. Muhakkak zafer verecektir. Zalime karşı susmayacağız. Susarsak tarih utansın. Yıkılırsak ta gök çöksün kızıl çıksın. Mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: www.yetishabercim.com/

Özel Haber : Hüseyin YETİŞ – Gökmen OĞUR